İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla sürdürdükleri eylemleriyle resmi ve paramiliter kolluk birimleri tarafından alıkonulup, kaybedilen, faili meçhul cinayetlerle katledilenlerin  akıbetlerini ve faillerini sormaya devam etti.

654’üncüsü haftasında online gerçekleştirilen eylemde, bu kez 6 Haziran 1994’te Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesine bağlı Şaklat (Şeqlat) köyünde yapılan ev baskınında askerlerce gözaltına alınıp, bir daha kendilerinden haber alınamayan Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın akıbetleri soruldu.   

EVE BASKINI

Çalık ve Fidan’ın hikayesini anlatan İHD Diyarbakır Şube yöneticisi Yusuf Erdoğan, Kocaköy’e bağlı Şaklat köyünün askerler tarafından yakıldığı için Çalık ailesinin Diyarbakır merkeze göç ettiğini, ancak Salih Çalık işçi olduğu için köye çalışmaya gidip gelmeye devam ettiğini söyledi. 

6 Haziran’da askerlerin köye operasyon yaptığını ifade eden Erdoğan, operasyon sırasında askerlerin köylüleri uzun namlulu silahlarla taraması sonucu 2 köylünün yaşamını yitirdiğini kaydetti. Olayda Salih Çalık’ın da ayağından yaralandığını belirten Erdoğan, yaralı olduğu için köyden çıkamayan Çalık’ın Süleyman Muntaş’ın evine sığındığı, ancak askerlerin kaldığı evi tespit ederek baskın düzenlediğini dile getirdi. 

GÖZALTI

Baskında ev sahibi Süleyman Muntaş, yaralı Salih Çalık ve Çalık’ı tedavi etmek için evde bulunan Sinan Fidan’ın, askerler tarafından gözaltına alındığını ifade eden Erdoğan, Muntaş’ın 25 gün sonra serbest bırakıldığını, ancak Çalık ve Fidan’ın gözaltında tutulmaya devam edildiğini söyledi. Erdoğan, “Muntaş, yalnızca iki gün Salih ve Sinan ile birlikte gözaltında tutulduklarını, sonrasında ikisini onun yanından ayırdıklarını söyler. Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın akıbeti konusunda bir bilgiye ulaşamayan aileleri, Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdular. Salih Çalık’ın annesi, savcıya iki kişinin Süleyman Muntaş’ın evinden askerler tarafından gözaltına alındığını, Muntaş’ın da buna şahit olduğunu anlattı. Ancak Savcı dilekçeyi aileye iade ederek, ‘Bu şahısları biz almadık, gidin PKK’den sorun’ diyerek ailelerin talebini geri çevirdi” diye belirtti.

Erdoğan, o tarihten itibaren bir daha kendilerinden haber alınamayan Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın akıbetini sordu. 

BATMAN 

Batman’da ise kayıp yakınları ve İHD Şubesi, her hafta gerçekleştirdikleri eylemin 487’ncisini dernek binasında gerçekleştirdi. Kayıp yakınlarının katıldığı ve kayıplara ait fotoğrafların taşındığı eylemde konuşan İHD Şube Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Tangüner, 1992’de Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde sivil giyimli 2 kişi tarafından kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmet Zeki Akyıldız’ın akıbetini sordu.  

Tangüner, Akyıldız’ın Batman’da bulunan Beşevler Mahallesinde ikamet ettiğini ve ortaokula gittiğini belirterek, kaçırılmadan bir süre önce de Akyıldız’ın, okul dönüşlerinde hırpalandığı, ancak yaşadıklarını ailesine anlatmadığını söyledi.

HİZBULLAH KAÇIRDI

Ailenin, Hizbullahçıların örgütlerine katılması için Akyıldız’a baskı yaptığını öğrendiğini kaydeden Tangüner, Akyıldız’ın kaçırıldığı gün, Silvan’da ikamet eden ablasının yanına gittiğini, Silvan Gazi Caddesi’nde bulunan Şey Halil Mezarlığı’nın yanında yer alan Aslanlı burcu civarında sivil giyimli 2 şahıs tarafından zorla kaçırıldığını ifade etti. Tangüner, “3 gün boyunca Silvan’da tutulan Mehmet Zeki, daha sonra ‘Hizbullahçılar köyü’ olarak tanınan Yolaç (Suse) köyüne kaçırılan şahısların tutulduğu sığınağa götürülür. O dönem de sığınaktan 7 kişi kaçıp kurtulur. Aile kaçanların arasında Zeki’nin olabileceği umuduyla sevinir. Aile kaçıp kurtulanlardan öğrendikleri, kendileri kaçmadan 3 gün önce Sulubağ (Huseyna) köyünden kaçırılıp sığınakta tutulan bir şahısla birlikte oğlunun sığınağa götürüldüğünü öğrenir. Aile, Hizbullahçıların çevreye saldıkları korku ve şikâyetlerin soruşturulmaması nedeniyle davacı olmazlar. Yıllar sonra askerlik şubesinden kendilerine gelen celp kâğıdı üzerine M. Zeki’nin babası askerlik Şubesine gidip oğlunun 1992 Hizbullahçılar tarafından kaçırılıp kaybedildiğini söyler. Ancak askerlik şubesinde ki görevliler baba Salih Akyıldız’ın sözlerine inanmaz ve ‘Oğlun PKK’ye katılmıştır. Bize gelip, Hizbullahçılar kaçırdı deme’ şeklinde karşılık verirler. Aradan geçen 29 yıla rağmen kaçırılarak kaybedilen Zeki Akyıldız’ın akıbeti hala meçhul” dedi.