Gezi Parkı eylemleri nedeniyle 2017’den bu yana tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 16 hak savunucusu ile Beşiktaş'ın taraftar grubu çArşı’nın 35 üyesi bugün hakim karşısına çıkıyor. Amerikalı akademisyen Henri Barkey’nin de yargılandığı dava öncesi Taksim Dayanışması, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. 

“Gezi umuttur, umut yargılanamaz” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Zeynel Özen, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Gezi Parkı protestoları sırasında polisin attığı gaz kapsülüyle yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve baba Sami Elvan ile çok sayıda kişi katıldı.

'GEZİ’Yİ KİRLETEMEZSİNİZ'

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancılar Odası İstanbul Şube Başkanı Akif Burak Atlar, Gezi Parkı protestolarının anayasal çerçevede yapıldığını ifade etti. Atlar, “Gezi”nin tekrar yargılanmak istendiğini belirterek, toplumsal muhalefetin en temel hak ve taleplerinin suç unsuru olarak gösterildiğini dile getirdi. Atlar, “Barışçıl direnişin tarihsel ve meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılmak, karalanmak isteniyor. Sonunu bildiğimiz bir film, aynı kurgu iddialar ve figüran tanıklarıyla yeniden gösterime alınmak isteniyor. Son derece açık ve net bir şekilde bir kez daha ifade edelim; Gezi'yi kirletemezsiniz” dedi.

‘İZİN VERMEYECEĞİZ’

“Milyonlarca insanın, demokratik hak ve talepleri için parklarda, meydanlarda, sokaklarda özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam için ortaya koyduğu direnişi kirletmenize izin vermeyeceğiz” diyen Atlar, şunları söyledi: “Bu ülkenin eşitlik, özgürlük ve adalet umudunu kirletmenize izin vermeyeceğiz. Abdocan'ın, Mehmet'in, Ethem'in, Medeni'nin, Hasan Feritin, Ali Ismail'in, Ahmet'in ve Berkin'in düşlerinin kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü haklıyız. Gezi'de yaşam alanlarımızı, kentsel hafızamızı savunurken ne kadar haklıysak, bugün barınma hakkını savunurken o kadar haklıyız."

Gezi davasıyla birlikte milyonlarca insanın yargılanmak istendiğine dikkati çeken Atlar, şöyle devam etti: “2017 yılından bu yana somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala bir kez daha yargılanmak isteniyor. Yeryüzündeki tüm renklere sahip çıkan Gezi Direnişi'nin siyah ve beyazı olan ‘Çarşı’ ailesi bir kez daha yargılanmak isteniyor. Bu beyhude çabanıza izin vermeyeceğiz. Çünkü haklıyız; Dayanışma, paylaşma, emek, yargılanamaz.”

SUÇLAMALAR

çArşı davasında yargılanan 35 kişiye, "Cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "örgüt kurma veya kurulan örgüte üye olma", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satma, satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlamaları yöneltiliyor. 

Gezi Parkı davasında yargılanan 16 kişiye ise, "Hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme", "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet", "yaralama", "silahla yağma", "silahla birden fazla kişi ile birlikte konutta geceleyin yağma", "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme", "mala zarar verme", "kamu malına zarar verme", "siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme", "sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, taşınması, bulundurulması", "kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak" ve "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme" suçlamaları yöneltiliyor.