2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde Adalet Bakanlığı için toplam 23 milyar 973 milyon 52 bin TL ayrılması öngörülen bütçe görüşmeleri Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda geçti. Dün toplanan komisyonda sunum yapan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, cezaevlerinde salgına ilişkin bilgi vermedi. Sorulan birçok soruya da cevap vermeyen Gül, bugüne kadar kendisine sorulan 4 bin 364 soru önergesinden zamanı içinde sadece 107 tanesini cevaplamış durumda.

HDP Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, Gül’e en fazla soru önergesi veren milletvekili.Gergerlioğlu, 2021 yılı Adalet Bakanlığı bütçesinde yer alan açılması planlanan 39 cezaevini, yaşanan hak ihlallerini Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.

YENİ CEZAEVİNE İHTİYAÇ YOK

AKP’nin iktidara geldiğinden bu yana cezaevine giren insan sayısının sürekli arttığını belirten Gergerlioğlu, iktidarın adaleti sağlamak yerine muhalifleri cezalandırma uğraşında olduğunu belirtti. İktidarın toplumda kendisine boyun eğen kullar yaratma peşinde olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, “Memlekette adaleti sağlamadıkça, ekonomik refah, kardeşlik, barış, demokrasi olmadıktan sonra işiniz gücünüz cezaevleri yapmak olur. Bundan dolayı her geçen gün cezaevi sayısı artıyor. İktidar muhaliflerini susturmak istediği için adliyelerde yargı sopasıyla, cezaevlerinde idarelerin dayatmalarıyla birçok insan hakları ihlaline de yol açmaktadır. Şu anda Türkiye’nin gelişmeye ihtiyacı var, cezaevi değil fabrikaların yapılması gerek, milyonlarca işsizimiz var” şeklinde konuştu.

TMK DEĞİŞMELİ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) cezalandırdığı ülkeler arasında Türkiye'nin ilk 3 sırada olduğunun altını çizen Gergerlioğlu, bunun her geçen yıl artacağını söyledi. Ulusal hukuk mercilerinden alınan kararların siyasi olduğunu belirten Gergerlioğlu, “Buna son vermek için ‘Terörle Mücadele Kanunu’nun değişmesi gerekiyor. AİHM Türkiye’yi cezalandırıyor. Peki ne oluyor? Bu cezalandırmalar yıllardır yapılıyor ve Türkiye de ödüyor. Ama bu paralar kararların verilmesinde sorumlu olan yöneticilerin cebinden çıkmıyor, halkın cebinden çıkıyor” ifadelerini kullandı.

'RAPORLARA RAĞMEN TAHLİYE EDİLMİYORLAR'

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) tespit ettiği verilerine göre, cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere toplam bin 605 hasta tutuklu bulunuyor. Adalet Bakanlığı, 2021 yılı için 650 bin ATK raporunun sonuçlanacağını hedefliyor. Bakanlığın hedefleri arasında ATK raporlarının sonuçlanması hedefinin bir önceki yıla göre 100 bin arttığını belirten Gergerlioğlu, “Bakanlık mevcut durumda ne çıkacağını çok iyi biliyor ve ona göre hesabını yapmış ama bu insani mi? Zalimce bir anlayış, insanları istiflenmiş bir şekilde cezaevlerine dolduruyorlar. Yerde bile yatacak yer bulamayan mahpuslar var. Bu çok üzücü. ATK infaz erteleme verdiği halde mahkemeler bunu onaylamayabiliyor. Hasta olduğunuzu en üst sağlık birimi onaylamış ama mahkeme diyor ki ‘hayır ben seni çıkarmayacağım’ diyor bu çok üzücü” ifadesinde bulundu. 

ATK raporuna rağmen “toplum güvenliği” gerekçesiyle hasta tutukluların serbest bırakılmamasına tepki gösteren Gergerlioğlu, “Cezaevinde kendi geçimini tek başına idame edemeyen birinin ‘toplumun güvenliğini’ tehdit edebileceği iddia edilerek bırakılmıyor bu mümkün olabilir mi? 85-90 yaşında ihtiyarlar infaz ertelemesi aldıkları halde cezaevinde tutuluyor. İnsanlar ya cezaevinden tabutla çıkıyor, ya da yoğun bakıma düşüyor ondan sonra infaz erteleme oluyor. Böylece cezaevinde ölmemiş muamelesi yapılıyor. Cezaevi istatistiklerine baktığımız zaman cezaevinde öleceği anlaşılan hemen infaz ertelemesi veriliyor ve cezaevinde ölmemiş oluyor. Çok ağır kanser hastaları oldu, ya cezaevinden tabutu çıktı ya da çıktıklarından kısa bir süre sonra hayatlarını kaybettiler” diye konuştu.

'BAKANLIK VERİLERİ AÇIKLAMIYOR'

Cezaevlerinde salgınla birlikte ağır tecritlerin uygulandığını vurgulayan Gergerlioğlu, devamında şunları söyledi: “İnfaz indirim yasası döneminde Kovid-19 olduğunu ve siyasi adli ayırt etmeksizin infaz indirimlerinin yapılması gerektiğini söyledik ama iktidar bunu kabul etmedi. Çünkü siyasi muhaliflerini cezaevlerine kapatmıştı ve onları çıkarmak istemiyordu, ayrımcılık yaptılar. Her gün cezaevlerinde bir skandal oluyor, ölümler yaşanıyor ama Haziran ayından bu yana verileri açıklamayan bir Adalet Bakanlığı ile karşı karşıyayız. Bakana bunları soru önergesiyle soruyoruz ama çok düşük oranda cevap veriyorlar. Biliyoruz ki verecek cevapları yok. Ne diyeceklerini bilmiyorlar. A'dan Z'ye yöneticiler suçlarını kolektif bir şekilde örtmeye çalışıyorlar. Bu kabul edilecek bir şey değil.”

MA / Emrullah Acar