HABER MERKEZİ- Batman'da haber takibi yaptığı sırasında gözaltına alınarak tutuklanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı'nın(DİHA) muhabiri Şerife Oruç, Emrullah Oruç ve Muzaffer Tunç’un “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. SEGBİS'te yaşanan bağlantı sorunu nedeniyle Elazığ Cezaevi'ne bağlantı yapılamazken sadece Muzaffer Oruç'la Patnos Cezaevi'nden bağlantı kurulabildi. Oruç ve Tunç'un avukatları Şehmus Bayhan, Mesut Aydın ve Semra Balyan duruşmada hazır bulunurken duruşmayı gazeteci Oruç'un arkadaşları ve ailesi izledi. Gazeteci Oruç hakkında daha önce beyanda bulunan tanıklara ulaşılamazken duruşmaya iki gün kala Devran Çakır adında yeni bir tanığın ortaya çıkması dikkat çekti. Avukatların savunmasının ardından mahkeme heyeti tutukluluğun ayrı ayrı devamına kararı vererek duruşmayı 8 Mayıs’a erteledi.

'KOSKOCA DEVLET TANIKLARI BULAMIYOR'

Gazeteci Oruç'un hazır edilmediği duruşmada daha önceden Oruç aleyhine tanıklık eden kişilerin ifadelerinin alınmadığı öğrenildi. Duruşma sırasında Manisa Kırkağaç Mahkemesine SEGBİS ile bağlantı yapılarak Oruç aleyhine tanıklık eden ve askerde olduğu ifade edilen Ali Yaşar Ak'ın dinlenmesi için bağlantı kuruldu. Ak'ın askerden firar ettiği için ifadesinin alınmadığı bilgisi alındı. Bunun üzerine mahkeme başkanı avukatlara dönerek "Şahısları bulamadınız mı?" şeklinde sorması üzerine Oruç'un avukatı Mesut Aydın ise "Koskoca devlet tanıkları bulamıyor biz ne yapabiliriz" şeklinde konuştu. 

'ŞERİFE GAZETECİDİR'

Kısa süren konuşmaların ardından Aydın savunmasına başladı. Gazeteci Oruç'un tutuklandığından bu yana delil olmadan haksız bir şekilde tutuklu bulunduğuna vurgu yapan Aydın, "Bugüne aleyhte tanıklık edenlerin nerede olduğu belli değil. Bu duruşmaya da iki gün kala Devran çakır adında biri ortaya çıkıyor ve bu kişinin de Şerife'nin tutuklanmasının bir gün sonra teslim olup Şerife aleyhine tanıklık ettiği belirtiliyor. 09.07.2016 tarihli bir fotoğraf teşhis tutanağı vardır. Şefire bir gazetecidir ve muhalif bir basın yayın organının muhabiridir. Şerife'nin gazeteci kimliğinden dolayı bu dosyada özel olarak ilgilenildiğini düşünüyoruz" şeklinde savunma yapma yaptı. 

'ADALET BÖYLE İŞLEMEZ'

Mahkeme başkanı "Neye göre böyle düşünüyorsunuz" diye sorması ile birlikte Aydın, "Az önce de söylediğim gibi elde tek bir delil dahi yok. Bu dosyaya göre ben gidip 2. Ağır Ceza Mahkemesi hakkında bunlar 'teröristtir' diye şikayette bulunsam siz bu dosyaya göre yargılanırsınız. Herkes beyanda bulunabilir ama adalet böyle işlemez delil gereklidir ve bu dosya da delil bulunmamaktadır" şeklinde yanıtladı. Aydın savunmasının ardından Oruç'un tahliyesini talep etti. Aydın'ın ardından ise Oruç'un avukatlarından Şeyhmuz Bayhan savunma yaptı. Gazeteci Oruç'un 21 ayı aşkın süredir delil olmadan tutuklu olduğunu hatırlatan Bayhan, "Emrullah Oruç'un dosyadaki konumunu bilmiyoruz. Sırf aile bağı nedeni ile müvekkilim 21 aydır tutuklu. Müvekkilim gazetecidir ve uzun tutukluluk cezalandırmaya dönüşmüştür" diyerek tahliye talebini yineledi. 

Bayhan'ın ardından ise Tunç'un avukatı Semra Balyan savunma yaparak müvekkilinin tahliyesini talep etti. Söz hakkı alan Muzaffer Tunç ise gazeteci Oruç'u tanımadığını sadece yolda otostop yapan iki kişiyi aracına aldığını söyledi. 

Verilen kısa aranın ardından mahkeme ayrı ayrı tutukluluğun devamı kararı verirken duruşma 08 Mayıs 2018’ erteledi.  MA/Batman