Türkiye’de "düşman ceza hukuku" olarak tanımlanan ayrımcı yargısal mekanizmalar içerisinde hak ihlaline maruz kalanların başında hasta tutuklular geliyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 457’si ağır olmak üzere bin 333 hasta tutuklu var. Birçoğu ölüm sınırında olan bu tutuklulara her geçen gün yenileri ekleniyor. Sağlık durumları nedeniyle bazıları hakkında bizzat resmi kurumlar tarafından cezaevlerinde kalamayacakları yönünde raporlar verilen hasta tutuklular, cezaevlerinde tutulmaya devam ediliyor. Bunlardan biri ise, 2010 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu belden aşağısı felç olup, yüzde 98 engelli raporu bulunan Serdal Yıldırım.

Tekerlekli sandalyesiyle katıldığı HDP etkinlikleri gerekçe gösterilerek 2016 yılında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüte eleman kazandırmak” iddiasıyla Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Yıldırım’a, bir yıl süren yargılamada 12 yıl hapis cezası verildi. Yıldırım, cezanın Yargıtay tarafından onanmasıyla üzerine 30 Aralık 2018 tarihinde evine yapılan baskınla gözaltına alınıp, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu.

Avukatının sağlık durumunun cezaevi koşullarına uygun olmaması dolayısıyla “cezasının ertelenmesi” yönünde infaz savcılığına yaptığı başvuru doğrultusunda Adli Tıp Kurumu 3’üncü İhtisas Kurulu’nca tetkikleri yapılan Yıldırım hakkında hazırlanan raporda “Hayatını tek başına idame ettiremeyeceği” yönünde görüş bildirildi.

Savcılık bunun üzerine Kızıltepe Kaymakamlığı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne Yıldırım’ın “Toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturup oluşturmayacağı”nı sordu, Her iki kurumun yüzde 98 engelli raporu bulunan Yıldırım için “Tehlike oluşturacağı” yönünde görüş bildirmesi üzerine savcılık, cezasının ertelenerek tahliye edilmesi talebini reddetti. Kaymakamlık ve emniyet tarafından belirtilen görüşün ardından tahliye talebini değerlendiren savcılık, Yıldırım hakkında “Toplum için tehlike oluşturacağı” gerekçesiyle “cezasının ertelenmesi” talebini reddetti.

İKİNCİ BAŞVURU DA REDDEDİLDİ

Durumu soru önergesi ile Meclis gündemine de taşınan Yıldırım’ın cezasının ertelenmesi için avukatı tarafından geçtiğimiz haftalarda yapılan ikinci başvuruda yine aynı gerekçeyle reddedildiği öğrenildi.

ATK raporlarına rağmen cezaevinde tutulmasından ötürü sağlığı gün geçtikçe kötüleşip, ölümle yüz yüze bırakılan Serdal Yıldırım’ın ağabeyi Sedat Yıldırım, 1 buçuk yıldır Metris R Tipi Cezaevi’nde kalan kardeşinin maruz kaldığı yaklaşıma isyan etti.

AĞABEYİ: TOPLUMA NE GİBİ BİR TEHLİKESİ OLUR?

Belden aşağısı felç, yüzde 98 engelli raporu bulunan kardeşinin Emniyet ve Kaymakamlık için ‘toplum açısından tehlikeli’ bulunmasına “Yatalak bir insanın topluma ne gibi bir tehlikesi olur?” diyerek tepki gösteren ağabey Sedat Yıldırım, görüştükleri savcının kendilerine ‘Ben emniyetin vermiş olduğu karara göre karar veririm’ yanıtı verdiğini paylaştı.

Yıldırım, “Savcı bu evrakları okumuyor mu? Sadece bir polis memurunun vermiş olduğu yazıdaki ‘toplum için tehlikeli’ ibaresine bakıyor. Neye göre tehlikelidir. Herhangi bir yere soruldu mu? Bir yerden rapor alındı mı? Sadece bir polis memurunun masa başında araştırma yapmadan ‘toplum için tehlikelidir’ demesi var. Ben polis memuruna gidip sorduğumda ‘Biz araştırmamızı yapıyoruz’ dedi. Ama yalan, araştırma olsaydı bu çocuğun bu suçu işlemediğini kanaat getirirlerdi” diye belirtti.

VÜCUDU ENFEKSİYON KAPMIŞ DURUMDA

Kardeşinin maruz kaldığı durum için Anayasa Mahkemesi’ne de başvurduklarını ama oradan da hala bir sonuç çıkmadığının dile getiren Yıldırım, sağlık durumu gün geçtikçe kötüleşen kardeşinin cezaevinde ölüme terk edildiğini ifade etti.  Yıldırım, kardeşinin sağlık durumu hakkında şu bilgileri verdi: “Belindeki platinler kırılmış. Bu yüzden bütün vücudu enfeksiyon kapmış durumda. Kardeşim dışarıda ameliyat olmazsa ölecek. Tabipler Odası bu hastalığa dair 36 sayfalık raporu var. Ama kimse bunu görmek istemiyor. Hayati tehlikesi devam eden kardeşimin acilen bırakılması ve ameliyat olması gerekiyor.” 

‘HALA AMELİYAT OLMA ŞANSI VAR’

Ameliyattan sonra cezaevinde enfeksiyon kapma riski bulunması dolayısıyla doktorların kardeşi için şu aşamada ameliyat olmasını uygun bulduğunu belirten Yıldırım, hala ameliyat olma şansı bulunan kardeşinin aksi durumda günden güne erimeye devam edeceğini vurguladı

‘GÖRÜŞE TEKERLEKLİ SANDALYE İLE ÇIKIYOR’

Yıldırım, tek başına hayatını idame edemez durumdaki kardeşinin 3 ay öncesine kadar koğuşta tek başına tutulduğunu da aktardı. Verdikleri dilekçeler sonucu yanına başka iki hasta tutuklunun getirildiğini söyleyen Yıldırım, “Her üçünün sağlık durumu birbirinden ağır, fakat onlarla ilgilenen yok. Üzerlerine atılan siyasi suçlardan dolayı başka bir gözle bakılıyor bu insanlara” dedi.

Yıldırım, “Ev hapsi versinler. Yani istenirse bir türlü bir yolu bulunurdu. Ama nereye gidiyorsak kapılar kapalı. Talebimiz tahliye olmasıdır” diyerek, bu duruma artık bir çare bulunmasını istedi.