AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Kabine Toplantısı sona erdi. Erdoğan toplantı ardından açıklama yaptı.

Baroların yapısı, seçim sistemi ve avukatlık kanununda yapılmak istenen değişikliklere ilişkin çalışmaların yarın başlatılacağını açıklayan Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle: 

* Toplantının ana gündemi küresel salgın ve etkileri oldu. Gündemimizdeki sağlıktan güvenliğe ekonomiden tarıma birçok konuyu görüştük. Türkiye'nin yeni yönetim sistemindeki kapsamlı bir değerlendirmeyi bir sonraki Kabine Toplantımızdan sonra milletimizle paylaşacağız. Dünyada salgınla en başarılı mücadeleyi vermiş ülkelerden biri olarak kazanımlara sıkı sıkıya sahip çıkacağız. Kazanımlarımızı korumalıyız. Tedbirden vazgeçmeyiz. 

* 'Tamam' diye ifade ettiğimiz Temizlik, Maske ve Mesafe'den taviz vermiyoruz. Amacımız vaka sayısını da vefat sayısını da sıfıra en yakın veya sıfır noktasına çekebilmektir. Ülkemizi risk grubundan uzaklaştırmakta kararlıyız. Normalleşme takvimi çerçevesinde birkaç alan dışında tüm sektörlerde hizmet ve üretimin önünü açtık. Salgın sürecinde her kesimi verdiğimiz desteklerle ayakta tuttuk. Devletimizin tüm imkanlarını milletimizin emrine vermiş bulunuyoruz. Böylece içinden geçtiğimiz olağanüstü dönemin sıkıntılarını herkes için en aza indirmeye çalıştık. Faaliyetlerine ara veren işletmeler peyderpey yeniden çalışmaya başladı. Ekonomik faaliyetlerde adım adım Mart ayındaki seviyelere yaklaşıldığını görüyoruz. Bu vesileyle önümüzdeki günlerde devreye alacağımız bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNE BİR AY UZATMA

*Yarın 926 devlet korumasındaki gencimiz ile 274 şehit, gazi yakınımız kura ile kamu kurumlarına yerleştirilecek. Sonuçlar Aile, Çalışma Bakanlığımızın web sayfasında açıklanacaktır.  Sosyal koruma kalkanı altında hanelere 6 milyarın üzerinde yardım yaptık. Kısa çalışma ödeneğinden mevcutta yararlananların süresini bir ay daha uzatıyoruz. İş fesih sınırlaması dolayısıyla nakdi destek ücret desteği de bir ay daha devam edecektir. STK'larını hedef alan 35 milyon lira bütçeli bu çağrılar, gönüllülükten iletişime, spordan kültür ve sanat faaliyetine kadar 8 ayrı başlıkta toplanmıştır.

* Son dönemde koronavirüs salgınından en çok etkilenen ülkelerden biri de komşumuz Irak. Irak'ta yaşayan Türkmenler başta olmak üzere, Irak'a bir yardım paketini yarın yola çıkarıyoruz. Türkiye bu tavrıyla bir kez daha komşularının, dostlarının yanında olduğunu göstermiş olacaktır. Sadece bizim salgınla mücadeleyi başarıya ulaştırmamız yetmiyor. Yakın çevremizden başlayarak güçlü sosyal ekonomik ticari ilişkilerimizin olduğu ülkelerin de aynı başarıyı yakalaması gerekiyor.

* Türkiye potansiyeli kadar maruz kaldığı saldırıların büyüklüğüyle de maruf bir ülkedir. Özellikle de atılım dönemlerimizde bu gerçek bariz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Milli gelirimizi trilyon dolar sınırına getirdiğimiz 2013 yılından başlayarak demokrasimize ve kalkınmamıza yapılan her saldırı aynı stratejinin bir parçasıydı. Amaç Türkiye'nin önünü kesmek, ülkemize diz çöktürmek, milletimizi bölmekti. Hamd olsun Allah'ın yardımı ve milletimizin dirayetli duruşu sayesinde bunu başaramadılar. Ama saldırmaktan da hiç vazgeçmediler. Sokakları karıştıramayınca yargı - emniyet darbesiyle devleti içeriden çökertmeyi denediler. Terör örgütlerini kullanarak doğrudan insanımızın hayatına kast ettiler. Buradan da istediklerini elde edemeyince ordu içindeki hainleri harekete geçirip darbeye kalkıştılar. Milletimiz darbe girişimini de sonuçsuz bırakınca sınırlarımıza dadandılar. Yine hüsrana uğrayınca ekonomimize tuzak kurdular. Salgın döneminde bile boş durmadılar. Halkı kışkırtmaya çalıştılar. Hamd olsun bu süreci de alnımızın akıyla geride bırakarak ülke ve millet düşmanlarına fırsat vermedik. 15 Temmuz gecesi milletimiz tarafından kurulan Cumhur İttifakı, halkımızın sesi, sağduyusu olarak tarihi görevler ifa etmiştir. Bu vesileyle MHP'ye ve özellikle genel başkan sayın Devlet Bahçeli'ye şükranlarımı sunuyorum.

* İçerideki ve dışarıdaki ortak kanaat Türkiye'nin salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyanın yıldız ülkelerinden biri olacağı yönündedir. Ülkemizin hangi meselesini çözmek için harekete geçsek karşımızda aynı kesimleri buluyoruz. Yapıcı her eleştiriye açık olduğumuzu söylememize rağmen düşmanlık duvarıyla karşılaşıyoruz. Bırakınız adım atılmasını, tartışılmasına bile tahammül gösteremeyen konuların hepsi ülkemizin çözüm bekleyen kronik sorunlardır.  Demokrasiye aykırı, milletimizin beklentilerine aykırı uygulamaların sürmesini istemenin adı siyasette hak arayışı değildir. Sayıca az olmalarına rağmen, köşeleri tutmuş menfaatperestliklerini ideolojinin arkasına gizleyen kesimin, meydanı toplumun menfaatini hiçe sağlayanlara asla terk etmeyeceğiz. 

*  Sağlık alanındaki alt yapımızın ve GSS sistemimizin gücü tartışılmazdır. En zorlu şartlarda bile pek çok sektörde çarkları devam ettirmemiz üretim gücümüzü kanıtlamıştır.

‘ÇOKLU BARO TEKLİFİ YARIN MECLİS’TE

* Meydanı kendi küçük hesapları için toplumun menfaatlerini hiçe sayan muhterislere bırakmayacağız. Meslek örgütleri, genellikle barolarla ilgili yapmayı planladığımız reformlar konusunda bunu yaşıyoruz. Barolar başta olmak üzere bunların sağlıksız yapıları, faşizan uygulamalara varan sorunlar üretebiliyor. Bu yanlışı düzeltmek için gereken adımlar atmak yürütme olarak bizim, yasama olarak Meclis'in görevidir. Bunun için çoklu baro yönetimi üzerinde duruyoruz. Daha demokratik, daha çoğulcul bir baro yapısı oluşturmakta kararlıyız. Milletvekili arkadaşlarımız bu konuyla ilgili yarın sabah veriyorlar.

* Buradan tüm milletimi Rabbimizin yasakladığı her türlü sapkınlığı sergileyenlere karşı dikkatli tavır almaya davet ediyorum. Birileri manevi değerlerimize saldırıyor. İnsanlık tarihi boyunca hep lanetlenmiş sapkınlıkları normalleştirerek özellikle genç dimağları zehirlemenin peşindeler.

* Haziran ayı verileri ekonominin toparlanma sürecinde olduğunu gösteriyor."