Artı Gerçek'ten Fehim Taştekin'in kaleme aldığı yazısı şöyle; Cumhurbaşkanı Erdoğan bir tarafta Ukrayna’ya SİHA temini ve başka türden desteklerle ABD’yi hoşnut eden bir seyir izliyor. Diğer yandan Rusya’nın yüzleştiği abluka ve ambargoya uymayarak Ruslar için Türkiye’yi nefes borusu olarak konumlandırıyor. 

Putin’in Ukrayna’dan kaynaklı öfkesini yatıştırmak için de bir heyet Moskova’ya gidiyor. Heyette Erdoğan’a yakın işadamı Ethem Sancak da var. Saray’dan habersiz olacağını sanmıyorum. Burada Bayraktarların bu şekilde kullanılacağını bilmedikleri, S-400’den sonra S-500’de ortaklık dahil Ruslarla daha yapılacak çok şey olduğu mesajları veriliyor. 

Biraz ahmak atlatmaya çalışan bir yaklaşım. Ruslar durumun sanki farkında değil. Ukrayna tarafı da Bayraktarın savaştaki katkısına dair o kadar çok mesaj veriyor ki Rusların bir şey demesine gerek kalmıyor. 

Son olarak Al Monitor’dan Amberin Zaman’a konuşan Ukrayna Hava Kuvvetleri Sözcüsü Yarbay Yuri Ignati  “(Bayraktarlar) Ukrayna'ya düşman üzerinde yeni, niteliksel bir üstünlük sağlıyor. SİHA'lar Rusların işini zorlaştırıyor" diyor. Ignati'ye göre Türkiye 20 Bayraktar TB2 temin etti ve devamı gelecek. 

Bir de Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği’nin paylaşıp sonra sildiği mesaj var. Orada da deniliyor ki “Gülleri seven dikenlerine de katlanır. Rus işgalciler de şu an #Bayraktar TB2 SİHA'larına katlanmak zorundalar. 2 sene önce İdlib'de Rus askerleri tarafından öldürülen 34 Türk askerinin intikamı #Ukrayna'da alındı. İlahi adalet diye bir şey var!”

Aslında bu Erdoğan’ın işini zorlaştıran bir açık etme hali. Türkiye’yi ve dolayısıyla NATO’yu krizin parçası yapmaya dönük bir taktik sanki. NATO’ya Ukrayna’nın uçuşa yasak bölge ilan edilmesi konusunda yapılar çağrılar da aynı stratejinin ürünü. Şimdi Putin ne yapacak? Rusya’nın soğuk intikam alma geleneği bir kenara Putin’in de Erdoğan’ınkine benzer bir yaklaşım sergilemesi mümkün. Eğer önümüzdeki süreçte Türkiye kapısı Rusya için işlevsel olacaksa ikili siyaset izlemeye devam eder. 

Suriye’de Türkiye’yi dönüştüren siyasette olduğu gibi, önce S-400 sonra İdlib’de düşürülen Rus uçağının intikamı. Rusya’nın mantığını anlamak lazım. Yani Putin Montrö’nün uygulanış biçiminden Türkiye’nin abluka-yaptırım siyasetine katılıp katılmayacağına dair bir dizi faktöre bakarak bundan sonraki dönemi değerlendirebilir. 

Bu arada savaşın Avrupa’yı nasıl dönüştürdüğü de önem kazanıyor. Mesela İkinci Dünya Savaşı’nın galip ülkelerinin Almanya’yı askeri olarak yeniden palazlanmasını önleyecek şekilde biçtikleri anayasaya uygun bir siyaset vardı. 

Berlin Ukrayna’da görülen tehlikeyi gerekçe yapıp 2022 bütçesinden ordunun modernizasyonu için 100 milyar avro ayırdı. Buna NATO’ya bütçenin yüzde 2’si kadar katkı da eklendiğinde rakam 160-180 milyar avroya çıkıyor. Görülmemiş bir sıçramada. 

Bundan ABD ve Avrupa’daki diğer müttefikler ne kadar memnun emin değilim. Silah şirketleri bundan çok memnun. Avrupa’nın militarizasyonuna ilaveten bir de vekalet savaşı gelişiyor ki bunun da tehlikelerini gözardı eden bir aymazlık hali var.