AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin 4’üncü yılı dolayısıyla Meclis’te düzenlenen anma töreninde konuştu.

Meclis’te resmi törenle karşılanan Erdoğan, "Böyle bir meclisi 10 yılı aşkın süren bir mensubu olarak görev yapmaktan gurur duyuyorum. Bu mecliste yemin ederek göreve başlamış olmaktan şeref duyuyorum. Türkiye'nin en büyük yönetim reformunu bu mecliste birlikte yürütmüş olmaktan şeref duyuyorum” dedi.

Erdoğan, darbe gecesine dair şunları söyledi: “Meclis binamıza bomba yağdıran darbeciler ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlardı. 15 Temmuz gecesi tanklarıyla önlerine gelen herkesi ezip geçerek ilerleyen darbeciler yaptıklarının gayet şuurundaydılar. Her kim 15 Temmuz'u küçümsemeye, önemsizleştirmeye, karikatürleştirmeye itibarsızlaştırmaya çalışıyorsa bilin ki amacı işte bu derin tarihi anlamı gölgelemek, gözlerden kaçırmaktır. Dünyada milletleri millet yapan ve asırlar boyunca etrafında bir arada tutulmasını sağlayan destanlara baktığımızda çoğunun 15 Temmuz'un gerisinde olduğunu görürüz.”

’17-25 ARALIK EMNİYET-YARGI DARBE GİRİŞİMİDİR’

Erdoğan, darbenin öncesi ve sonrasının mukayese edilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye 15 Temmuz öncesi FETO'cuların bürokrasideki, medyadaki, STK'lardaki, iş dünyasındaki, siyasetteki mensupları vasıtasıyla yaptığı herhangi bir hamleyi adeta sonu felçle sonuçlanan bir ülke durumundaydı. Çoğu zaman yaşadığımız durumun sebebini özellikle bilmeden çok enerji sarf ediyor az netice elde ederek hedeflerimize doğru yol almaya çalışıyorduk. Bir noktadan sonra ülkemizin karşılaştığı sıkıntıların gerisinde bu örgütün siluetini görmeye başladık. Ama örgütün sinsi yapısı nedeniyle etkili tedbir almakta zorlanıyorduk. Örgütün kendini pervasızca kendini belli ettiği yer 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimidir. Bu tarihten itibaren FETO'nün girişimleri artmıştır” dedi.

‘KRİTİK BİR DÖNEME GİRİLDİ’

Dünyada kartların yeniden karıştığı kritik bir döneme girildiğini dile getiren Erdoğan, “Türkiye bu sürecin tam merkezinde yer alıyor. 3 kıtanın kavşağında bulunan bir ülke olarak bu değişim sürecini başarıyla yönetmek durumundayız. Kardeşlerimiz için güçlü durmak zorundayız. Hiç kimsenin bizi büyük ve Türkiye idealimizden vazgeçirmesine müsaade edemeyiz. Hiçbir gücün demokrasimizin ayaklarına yeni prangalar vurmasına göz yumamayız. Bizlerin de tarihten ders alarak istikbalimizi inşa etmemiz gerekiyor. Özellikle koronavirüs salgın sonrası yeniden şekillenecek olan yeni dünya düzeninde hak ettiğimizi muhakkak almalıyız. Ülkemiz geçmişte önümüze çıkan pek çok fırsatı değerlendirememiştir. Neredeyse her 10 yılda tekrarlanan darbeler ve anti demokratik müdahaleler Türkiye'yi ikinci sınıf demokrasiye, dışa bağımlı bir ekonomiye mahkum etmiştir” ifadelerini kullandı.

‘YALAN, İSTİSMAR VE GERİLİM SİYASETİ’

Erdoğan, şöyle devam etti: “Yalan, istismar ve gerilim siyasetini kapımıza asla yaklaştırmadık, yaklaştırmıyoruz ve yaklaştırmayacağız. Milletin gündemini iftira ve yalanlarla zehirleyen edep fukaralarına rağmen vakarımızdan bir an olsun taviz vermedik vermeyeceğiz.  Meclisin çatısı altında görev yapan herkesi büyük ve güçlü Türkiye davamıza destek olmaya davet ediyorum. Gelin şehitlerimizin emanetine hep birlikte sahip çıkalım. Gelin 2023-2071 vizyonumuzu beraber inşa edelim. Gelin Türkiye'yi aydınlık yarınlara hep birlikte taşıyalım."(Ankara/MA)