Suriye’nin İdlib kentinde süren gerilimi görüşmek üzere Moskova’ya giden AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi.

Görüşme öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunduktan sonra ikili görüşmeye geçen Erdoğan ve Putin’in toplantısı yaklaşık 2 saat 40 dakika sürdü.

İkili görüşmenin son bulması ardından heyetler arası görüşmeye geçildi.

Heyetler arası görüşmenin son bulması ardından Erdoğan ve Putin kamera karşısına geçerek ortak açıklama yaptı. 

Yapılan açıklamada bu gece saat 00.01'den itibaren geçerli olmak üzere ateşkes karar alındığı belirtildi.

PUTİN: GÖRÜŞME SONUNDA ORTAK BİR BELGE HAZIRLADIK

İlk açıklamayı yapan Putin, “Yılbaşından itibaren İdlib’deki terör unsurları faaliyetleri artırdı. Fiilen militanlar çatışmaları tetiklediler. Türk askerlerinden de kayıplar ve taziyelerimi yineliyorum. Her zaman ortak noktalar bulmayı anlaşmayı başarıyorduk. Bugün de öyle oldu. Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasından yanayız. Görüşme sonunda ortak bir belge hazırlandı. İki ülke dışişleri bakanları bu belgeyi açıklayacaklar. Bu belgenin çatışmaları durduracak ve sivilleri rahatlatacak” dedi.

ERDOĞAN: MUTABAKATIN BOZULMASININ SORUMLUSU REJİMDİR

Putin’in ardından konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi Mutabakatı’nın İdlib’de kısmen istikrar sağladığını söyledi. Ateşkesi Suriye hükümetinin ihlal ettiğini belirten Erdoğan, “Rejimin sivilleri hedef alan saldırıları İdlib’de tesis ettiğimiz sükuneti bozmuştur. İdlib mutabakatının bozulmasına yol açan gelişmelerin birinci derecede sorumlusu rejimdir. Rejimin zulmünden kaçan ve sayıları 1.5 milyonu bulan bölge halkı sınırlarımıza yığılmıştır. Rejimin buradaki esas amacının İdlib’i belirli bir kesim açısından insansız hale getirmek ve oluşturduğu göç baskısıyla Türkiye’yi zora sokmak olduğu açıktır” diye konuştu.

‘İDLİB’DE YENİ STATÜNÜN OLUŞTURULMASI KAÇINILMAZ’

“Gözlem noktaları sahadaki durumu kontrol etme değil, ateşkesi takip etmekle yükümlüdür” diyen Erdoğan, “Hem rejimin saldırganlığının önüne geçmek hem de ateşkese riayet etmeyen diğer grupları dizginlemek üzere sahada çok daha aktif bir şekilde yer aldık. Bu süreçte Rus güçleriyle koordinasyonu sıkı tutmaya özen gösterdik. Rejimin doğrudan askerlerimizi hedef alan saldırganlığı sebebiyle yaşanan üzüntü verici hadiselerin ardından İdlib’de yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

‘ATEŞKESİN KALICI HALE GELMESİ İÇİN GEREKEN ADIMLAR ATILACAK’

Rusya’yla sağlanan anlaşma kapsamında ateşkes ilan edileceğini açıklayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rusya’nın, rejimin işbirliğimizi zedeleyecek eylemlerine göz yummayacağına inanıyorum. Bugünkü görüşmelerimiz İdlib sahasında attığımız adımları, masadaki çabalarımızla pekiştirerek bölgedeki soruna kalıcı çözüm bulma irademizin bir tezahürüdür. Öncelikle en kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız diğer adımları süratle atacağız. Bu gece saat 00.01 yani tam gece yarısı itibariyle ateşkes yürürlüğe girecektir. Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gereken çalışmaları hızla ve etkin bir şekilde yürütülecektir. Türkiye bu süreçte rejimin yapabileceği her türlü saldırıya tüm gücüyle ve tüm sahada cevap verme hakkını saklı tutacaktır.”

M4 KARAYOLU'NDA GÜVENLİK KORUDORU OLUŞTURULACAK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in baş başa görüşmesi ve heyetler arası müzakerelerin ardından imzalanan mutabakat metnini dışişleri bakanları okudu. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un ardından sözü alan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu daha önceki anlaşmaları da hatırlatarak, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ilişkin vurguda bulundu.

“Türkiye ve Rusya, Suriye’deki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak, Suriye’de Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak, Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineledi” ifadesini kullanan Çavuşoğlu, anlaşmaya dair şu bilgileri açıkladı:

‘TERÖRİST OLARAK TANIMLANAN TÜM GRUPLARIN ORTADAN KALDIRILMASI’

Taraflar, terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul etti.

Taraflar, Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, BM kolaylaştırıcılığında BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizdi.

İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye’deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayan taraflar, şu hususlarda mutabık kaldı:

  • İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.
  • M4 Karayolu’nun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecek.
  • Esaslar iki ülkenin savunma bakanları arasında yedi gün içerisinde kararlaştırılacak. Türk ve Rus devriyeleri, 15 Mart’ta M4 Karayolu’nun Trumba’dan (Serakib’in batısı) Ain Al Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.