Kürt anneleri, Anneler Günü’nü her yıl biraz daha buruk ama büyük bir mücadele kararlığıyla karşılıyor. Çocuklarını kaybeden annelerin çoğu bugünü ya çocuklarının mezarı başında karşılıyor ya da evinde çocuklarının anılarıyla yalnız geçiriyor.

Evlat hasreti ve acısını çeken annelerden biri de 7 Eylül 2015’te Cizre’de ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde kapısının önünde katledilen ve cenazesi 11 gün boyunca derin dondurucuda tutulan 10 yaşındaki Cemile Çağırga’nın annesi Emine Çağırga.

92'DE KIZI FATMA KATLEDİLDİ

Cemile, Emine’nin katledilen ilk değil, ikinci çocuğu. 1992’de Cizre’de yaşanan olaylarda 7 yaşındaki kızı Fatma’yı, eşinin anne ve babasını kaybeden ve kendisi de yaralanan Emine, 23 yıl sonra 7 Eylül 2015’te de bu kez 10 yaşındaki kızı Cemile’yi kaybetti. 92 yılında ailesinden 7 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade eden Emine, kendilerine yönelik devlet baskısının hiçbir zaman son bulmadığının altını çizdi. 

HER İKİ ÇOCUĞUDA KATLEDİLDİ 

Fatma’nın ardından 2015 yılında Cizre’de ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürecinde 10 yaşındaki kızı Cemile’nin kollarında yaşamını yitirdiğini hatırlatan Emine, “İlk sokağa çıkma yasağı 9 gün sürdü. 9 gün boyunca evimizden çıkmadık. Cemile evin önünde oturmuştu. Ben içerdeydim bir anda silahlar patladı insanlar yere düştü. ‘Cemile’ diye seslendim ses çıkmadı. Koştum, kızımı kucağıma aldım ‘Ah anne’ dedi. Kızım oracıkta kollarımda yaşamını yitirdi. Her iki kızım Fatma ve Cemile kollarımda yaşamını yitirdi. Her iki kızım da bu evde yaşamlarını yitirdi. Bu evde toplam 8 şehit verdik”  diye anlattı.

CEMİLEMSİZ GEÇEN 5 YIL...

Cemile’den sonra hiçbir Anneler Günü’nün onun için anlamlı ve güzel geçmediğini ifade eden Emine, kara ve buruk geçirdiğini belirtti. Emine, Cemile’nin her Anneler Günü'nde sadece ona değil, tanıdığı tüm annelere çiçek toplayıp verdiğini, çikolata verdiğini anlatarak, şunlara yer verdi: “Anneler Günü bizim için bayram gibi geçerdi. 5 yıldır Anneler Günü’nü kutlamıyorum. Cemilesiz anneler günü benim için bir şey ifade etmiyor. Cemile’yi hiçbir zaman unutamıyorum ve unutmayacağım. Çocuklarım haksız ve hukuksuz bir şekilde yaşamını yitirdi. Sadece ben değil diğer annelerin yüreği de benim gibi acılı. Diğer anneler de çocukları olmadan bu günü buruk bir şekilde karşılıyor. Her gün annelerimiz ve çocuklarımız katlediliyor. Bizim ne suçumuz var? Bizim ciğerimiz her gün yanıyor. Çocuklarımız hem katlediliyor, hem işkenceye maruz kalıyorlar ve hem de cezaevlerinde rehin tutuluyorlar. Biz hiçbir zaman rahat yüzü görmedik. Artık annelerin yüreği yansın istemiyoruz.”

'BU YIL KAN DÖKÜLME YILI'

AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşini ve iki oğlunu yitiren Emine Şenyaşar’ın “adalet” arayışına da dikkat çeken Emine, şu ifadelere yer verdi: “Anneler olarak tek isteğimiz barış ve özgürlüğün olması. Biz hiçbir zaman mücadelemizden vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Bizler bu dava yolunda mücadelemizi büyüteceğiz. Katliamlarla ve tutuklamalarla hiçbir şey çözülmez. Bir an önce bu savaşın ve ölümlerin durmasını istiyoruz. Bizim yüreğimiz yandı, artık başka annelerin yüreği yanmasın. Bu yıl kan dökülme yılı. Devlet her yerde kadın ve çocukları katlediyor.”

'ÇOCUKLARIMIZ İÇİN ÖZGÜRLÜĞÜ İNŞA EDELİM'

Mücadele veren ve direnen tüm annelerin Anneler Günü’nü kutlayan Emine, “Yine çocuklarımız olmadan bugünü karşılıyoruz. Bizim için çok zor bir gün. Çünkü evlatlarımız olmadan yeni bir Anneler Günü daha geçiyor. Artık çocuklarımız katledilmesin. Tüm annelerin el ele vermesini istiyorum. Özgürlüğü istemeye devam edelim. Çocuklarımız için özgürlüğü inşa edelim. Yıllardır tek temennimiz özgürlük” ifadelerini kullandı.