Diyarbakır’da kayyım yönetimindeki belediyelerin rant amaçlı kaçak yapılaşmaya izin verdiklerine dair tartışmalar sürüyor. Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB), 30 Aralık 2021’de adliye binası önünde “Bu kent sahipsiz değildir” başlıklı açıklama yaparak, kaçak yapılaşmaya izin veren yetkili kurum ve kayyımlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. TMMOB’un açıklaması Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımı Vali Münir Karaloğlu’nu rahatsız etti. 

Karaloğlu, “kentsel dönüşüm” adı altında başlatılan çalışmalar sırasında TMMOB’un açıklamalarına dair şunları söyledi: “Diyarbakır'da valisi ile milletvekili ile ilçe belediye başkanlarıyla ihlasla, samimiyetle çalışan bir ekip var. Bunu sizde görüyorsunuz ama ne yazık ki iradeniz yok. İradenizi başkasına teslim etmişsiniz. Elinize tutuşturulan bildiriyi okuyorsunuz. Bu şehrin sahibi var.”

Kaçak yapılaşma ve kayyımın yaptığı açıklamalara dair kent sakinleri Mezopotamya Ajansı mikrofonuna konuştu.

‘PAŞA PAŞA GİDECEKLER’

Karaloğlu’nun seçilmiş belediye eşbaşkanlarının yerine atandığına dikkati çeken Serhat Bozhan, “Kendi adamlarını getirip koydular ve bunların da kime çalıştıkları belli. Kendilerini ülkenin sahibi sanıyorlar. En kısa zamanda kurtulmayı temenni ediyoruz. İnanıyoruz, kurtulacağız da. Diyarbakır’ın sahibi Diyarbakır halkıdır, Onlar kimsenin umurunda değil. Zamanı geldiğinde de paşa paşa gidecekler” diye kaydetti. 

MANTIK YOK!

“Memleketin sahibi halktır, halktan üstün kimse yoktur” diyen Mehmet Erdem, kayyımın söylemlerinin “yanlış” olduğunu belirtti. Erdem, “Kendisi seçilmiş biri değil ve memur statüsünde. Söyledikleri kendisine göre normal ama halktan ve seçilmiş biri olsaydı kesinlikle böyle bir şey söylemezdi” dedi.

Kayyımın söylemlerine “Bu semtin sahibi biziz” şeklinde yanıt veren Sait Yüce, “Halk yoksa hiçbir şey yoktur. Mantığı olsaydı böyle şeyler söylemezdi. Mantık olmadığı için böyle şeyler söylüyor” diye kaydetti. 

‘KAYYIM EVLERİMİZİ YIKTI’

Sur’un Ali Paşa Mahallesi’nde bulunan evinin yıkıldığını ve göç etmek zorunda kaldıklarını aktaran Emin Can Sezer, “Ali Paşa’da evlerimizi yıktılar, sonra TOKİ’de binaları yaptılar. Hiçbiri de satılmadı. Bir dünya para gitti. Sözde bize karşı bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Şimdi yaptıkları evlerin hepsinin damları yapışık. Hiç güzel yapılmamış. Boşuna bizim evlerimizi yıktılar. O zamanlar bize de az para verdiler. Bu halka iyi bir şey yapmış olsaydılar neden bu sokaklar da çocuklar peçete satıyor olacaktı? Bu şehrin sahibi biziz. Onu biz seçmedik. Kayyum atandı, kendisi geldi ve bu kentin sahibi olamaz” ifadelerini kullandı. 

‘NE BANK NE PARK VAR’

Doğa Çınar adlı genç, kentin sokaklarında hiçbir iyileştirmenin olmadığına işaret ederek, “Sokaklarda insanların oturacağı bir tane bank yok. Çocukların sallanacağı bir tane park yok. Hepsini satıyorlar. Gidip zengin yerleri yapıyorlar. Kat kat paraları alıyorlar. Bu kent Diyarbakırlılarındır, başka kimsenin değil” şeklinde konuştu.  

‘BU TOPRAKLAR HALKINDIR’

Kayyımın ifadelerini “kabul edilemez” bulan Nurettin Nazlı, “Bu topraklar bu halkındır. Kimsenin değil. Onlar yarın öbür gün buralardan gidecek. Böyle bir şey kabul edilemez. Bu halk için hiçbir şey yapmadılar. İnsanları zarara ve borca sokuyorlar. Kimse onları muhatap almıyor. Kimse onlarla gidip konuşmuyor, insanlar onlara gidip hangi derdini anlatsın? Halkın gerçekliğinden uzak bir adam, adamı seçip getirmiş. Yaptıkları şey zorla alıkoymadır” şeklinde konuştu. Halkın iradesinin tüm baskılara rağmen kırılmayacağını vurgulayan Nazlı, “Kimse bu halkın iradesiyle oynayamaz. Yarın bir seçim olursa biz yine kazanacağız ve onları sandıkta gömeceğiz” diye kaydetti. 

MA / Eylem Akdağ - Mehmet Güleş