Ülkedeki ekonomik ve siyasi krizin derinleşmesi geçim sıkıntısını daha da büyütüyor. İnsanlar her yeni güne yeni zamlarla uyanırken, temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma geldi. İktidarın savaş politikaları da ekonomik kriz üzerinde ciddi bir etkiye neden olurken, bunu en yakıcı biçimi ile her gün yanı başlarında kalkan savaş uçakları ile Diyarbakır’daki yurttaşlar yaşıyor. 

BÜTÇE SAVAŞA GİDİYOR

Yoksul insanlara ayrılması gereken bütçenin Diyarbakır’da her gün yanı başında havalanan savaş uçaklarına ayrılmasına tepki gösteren Sabiha Parıltılı, “Çocuklarımızın parası savaşa, tanka, tüfeğe gidiyor. Her gün yanı başımızda savaş uçakları kalkıyor. O uçaklar gidip suçsuz insanların üstüne bomba yağdırıyor” dedi.

BİR GÜN VAR BİR GÜN YOK

Yıllardır düzenli bir maaş alamadığını anlatan Parıltı, “7 çocuğum var, bir gün yemek var bir gün yok. 100 lirayla pazara gidiyorsun iki poşet dahi dolduramıyorsun. Her şeye o kadar zam gelmiş ki ne alacağımızı bilmiyorum. Küçük çocuklarım var, süt, bez ve diğer ürünler zamlanmış. Bir bez bile 100 liradan aşağı değil. Krizin içindeyiz” diye konuştu. Çocuklarına okul harçlığını veremediğini söyleyen Parıltılı, “Bu bir haksızlık” diyerek, boş erzak kutularını ve buzdolabını gösterdi.

‘OCAĞA TAŞ MI BIRAKAYIM’

Altı çocuğuyla kirada yaşayan Müzeyyen Savcu da, evlerinde kimsenin çalışmadığını bunun nedeninin ise işsizlik olduğunu anlattı. Mutfak masraflarına yetişemediğini söyleyen Savcu, “Eskiden 35 liraya aldığım yağ şimdi 100 liraya çıkmış. 5 kilosunu 25 liraya aldığım pirinç şimdi 65 liradır. Ne alacağımızı şaşırdık artık. Ne alırsak üç kat zamlı. En temel ihtiyaçlarımızı dahi alamıyoruz. Bir haftadır yağım yok. Çocuklarımın istediği şeyleri de alamıyorum. Ekonomik krizi yok diyenler gelip bizim halimizi görsün. Yağ yok, pirinç yok. Ocağın üzerine taş mı bırakayım?” diye tepki gösterdi. 

KIŞLIK ELBİSE ALMAK ZOR

Kışın gelmesi ile durumlarının daha da kötüleşeceğini vurgulayan Savcu, “Kış geldi ama çocukların üzerinde hala yazlık elbise var. Çünkü kışlık elbiseleri yok. Evde soba yok. Hepsi soğuktan hasta oldu. Bazen oturup ağlıyoruz çünkü yokluğun içindeyiz. Tok olanlar açın halini önemsemiyor. Çöpe giren insanlar var, bu hale düştük” şeklinde konuştu. 

FATURALAN ÖDENEMİYOR

Sultan Söyler, ekonomik krizin en çok kadınları etkilediğini ifade etti. Tüm ihtiyaçlarını borçlarla karşıladıklarını belirten Söyler, 8 çocuğunun ikisini maddi zorunluklar nedeniyle okutamadığını anlattı. Yetkililere seslen Söyler, “Eskiden çocuklarımıza bir lira veriyorduk, istediklerini alabiliyorlardı. Şimdi 5 lira da veriyoruz bir bisküvi bile alamıyorlar. Her şey iki kat zamlanmış. 4 aile bir evde yaşıyoruz. Mutfağı geçindiremiyoruz. Pazara gidince her sebzeden anca bir kilo alabiliyoruz. Millet pazardan, artık ve çürük şeyleri alır eve gider oldu. Elektrik, su faturaları aynı şekilde her ay zamlanıyor. Faturalara mı yetişelim, temel gıda mı alalım? Her şeyin fiyatı arttı. Bu zammı ne diye yapılıyor, yoksul insanlar ölsün mü?” dedi. 

YIPRANAN KADINLAR OLUYOR

Krizin yarattığı sorunların çözülmesi gerektiğini belirten Söyler, “Bir ayın içerisinde faturaları yatırıyorsam temel gıdayı alamıyorum. Her ay bu şekilde gidiyor, elde kalan bir şey yok. Çocuklarımızın taleplerini yerine getiremiyoruz. Erkekler krizi çok anlamıyorlar yıpranan kadınlar ve çocuklar oluyor. Çalışacak alanlar yaratsınlar” şeklinde konuştu. 

MA / Eylem Akdağ