Kürt Dil ve Kültür Ağı, Kürtçenin eğitim ve resmi dil olması talebiyle startını verdiği dil mitinglerinin finalini bugün Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda gerçekleştirmek istedi. Miting Tertip Komitesi’nin yaptığı başvuruya Diyarbakır Valiliği, pandemiyi gerekçe göstererek izin vermedi.Kürt Dil ve Kültür Ağı bileşenleri, bunun üzerine Yenişehir ilçesi Ofis Semti’nde toplanıp açıklama ve yürüyüş yapmak istedi. Fakat yapılmak istenen yürüyüş öncesinde İstasyon Meydanı’na çıkan caddeler ile Ofis Semti yüzlerce polis tarafından zırhlı araçlarla ablukaya alındı.

Sanat Sokağı başında toplanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk,  HDP milletvekilleri Dersim Dağ, Hüseyin Kaçmaz, Ayşe Sürücü, Remziye Tosun, İmam Taşçıer, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Kürt Dil ve Kültür Ağı bileşenleri temsilcileri polislerce abluka altına alındı.

Yurttaşların gruba dahil olması engellenirken, yine HDP Yenişehir İlçe Örgütü binasından çıkan partililer polislerce durdurularak Sanat Sokağı’na geçişlerine izin verilmedi.

POLİS MÜDAHALE ETTİ

Sanat Sokağı’nda bekleyen gruba dahil olmak isteyen yurttaşlara polisler cop ve kalkanlarıyla müdahale etti. Müdahalede Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Gülistan Ataş ve Rıza Polat adlı avukatlar ve birçok yurttaşlar darp edildi.

Polis müdahalesini alkışlarla protesto edip, alkış ve zılgıtlar eşliğinde "Zimane Kurdi" şarkısını seslendiren grup, “Be ziman jiyan na be” sloganları atarak bekleyişini sürdürdü.

Birçok noktada bulunan dil savunucuları, polisle yaptıkları müzakerede yürüyüş yapacaklarını aksi taktirde tüm gruplarla birleşerek sanat sokağı önünde basın açıklaması yapacaklarını dile getirdi. Polisin bunu kabul etmemesi üzerine kitle alkış ve zılgıtlarla oturma eylemine geçti. Oturma eylemine geçen kitle, Kürtçe üzerine söylenen şarkıları seslendirdi. Bir saatten fazla oturarak eylemi sürdüren yurttaşlar, sık sık "Zimane me rumeta me ye", "Zimane me hebuna me ye" ve "Be ziman jiyan na be" sloganları attı. Bu sloganların üzerine farklı noktalarda bulunan diğer eylemciler alkışlarla destek verdi.

POLİS GAZETECİLERİ YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞTI

Eyleme Barış Anneleri de destek verdi. Beyaz tülbentleriyle eyleme katılan anneler, polislerle diyaloga geçti. Anneler, kendi dilleri için bu eyleme katıldıklarını ve insanın en meşru talebi olduğunu belirtti. Annelerin bu ifadeleri birçok basın tarafından kayıt altına alınırken Güvenlik Şube Müdürü Yardımcısı olduğu öğrenilen bir polisin basına dönerek "Burada dil üzerinden acıtasyon yapmayın" demesi dikkat çekti.

POLİS: TÜRKÇE KONUŞMAMANIZ AYIP!

Yaklaşık iki saatlik oturma eylemi sonrası polis, dil savunucularının basın açıklamasına izin vereceğini söyledi. Bunun üzerine müzakerede bulunan birçok milletvekili, polislere diğer grupların açıklamaya katılmasını talep etti. Polisin bu talebi reddetmesinin ardından kitle basın açıklaması yapmayacağını basına aktararak durumu protesto etti. Basına açıklamada bulunan Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan, “Madem bu zihniyet bizim dilimizi kabul etmiyorsa biz de onların dilini konuşmayacağım ve artık Türkçe konuşmayacağım” ifadelerini kullandı. Kan’ın bu söylemleri üzerine polis araya girerek konuşmak istedi. Kan, konuşmasına Kürtçe devam ederken Güvenlik Şube Müdürü Yardımcısı polis, “Türkçe bildiğiniz halde bizimle Kürtçe konuşmanız ayıptır” ifadelerini kullandı.

TÜM ENGELLEMELERE RAĞMEN YÜRÜYÜŞ GERÇEKLEŞTİ

Durumu protesto eden kitle bunun üzerine dağılmak için yürüyüşe geçti. Dağılma esnasında tekrar slogan atan kitlenin önü yüzlerce polis tarafından tekrar önü kesildi. Kitlenin bu direnişi çevrede bulunan birçok yurttaş tarafından alkışlarla karşılık buldu. Kısa bir bekleyişin ardından kitle dağıldı.

Aralarında DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk ve onlarca kişi ise polisin yokluğunu fırsat bilerek Sanat Sokağı’nda yürüyüş gerçekleştirdi. Kitle yürüyüş esnasında sık sık “Be ziman jiyan nabe” sloganları attı. Kitlenin bu yürüyüşünün ardından eylem son buldu.