Diyarbakır'da sabah saatlerinde yapılan operasyonlarda evlerde ve okullarda 26 öğretmenin gözaltına alınmasına Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) Mardin Şubeler Platformu tepki gösterdi. KESK Mardin Şubeleri’nin olduğu bina önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kamu emekçisi katıldı.

Açıklama öncesi kısa bir konuşma yapan Eğitim Sen Mardin Şube Eşbaşkanı Mustafa Bozan, yapılan operasyona karşı mücadele edeceklerini söyledi. KESK’in dayanışma kültürünün artarak devam edeceğini belirten Bozan, “Yoldaşlarımızla dayanışmamız sürecektir” dedi.

Ardından ise Platform adına Eğitim Sen yöneticisi Yasemin Altuni Derin açıklamayı okudu.

AKP iktidarı döneminde gözaltı ve tutuklamaların rutin haline getirildiğini belirten Derin, “AKP iktidarı kendinden olmayan herkesi dışlayarak itaatkar insan tipolojisi yaratmak istemektedir. Kürt illerinde yer alan STK’lere yönelik saldırıların temel nedeni Kürtlerin sendikacılık faaliyetlerini engellemeye dönüktür. Ayrıca toplumsal bir mücadeleyi dayanak alarak oluşan sendikaların mücadele alanı kısıtlanarak toplum etkisiz hale getirilmeye ve toplumdan gelecek herhangi bir tepki engellenmeye çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.

5 AYLIK HAMİLE KADIN DA GÖZALTINDA

Kamu emekçilerinin demokratik eylem ile etkinlikler, sosyal medya paylaşımları ve sosyal etkinlikler gerekçe gösterilerek gözaltına alındığını vurgulayan Derin, HacerAlp'in 5 aylık hamile, Zeynep Alak'ın ise 8 aylık bebeği olduğunu kaydetti. Derin, gözaltına alınanların sınıflarına ve dolaplarına kadar bakıldığını belirterek, "Öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler bırakılmıştır. Okullarda eğitim emekçilerinin gözaltına alınması birilerinin düşündüğü gibi toplumsal korku ve sindirme yaratmayacak tam tersine öfkeye neden olacaktır. Tamamı görevde olan, çağrılacakları zaman rahatlıkla ifade vermeye gidebilecek emekçilerin sabaha karşı evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmaları kabul edilebilir bir uygulama değildir” dedi.

‘TAVİZ VERMEYECEĞİZ’

Operasyon ile sendikalarının kreminize edilmeye çalışıldığını kaydeden Derin, “İktidar sendikal örgütlenmenin çok güçlü olduğu yerlere saldırılar gerçekleştirerek yaşadığı güç kaybını telafi etme çabasındadır. Oysa ki antidemokratik olan bütün saldırıların, sendikamızı nasıl güçlendirdiğini görmek için sendikal dayanışma ve mücadele tarihimize bakmaları yeterli olacaktır. Sendikal mücadelemiz geçmişten günümüze bize bedeller ödenerek miras bırakılmıştır. Geçmişte nasıl ki boyun eğmedik bu gün de bu haksız suçlamalarınıza karşı asla susmayacağız. Ne yaparsanız yapın haklı olan emek, demokrasi ve barış mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz. Gözaltına alınan üyemiz olan ve olmayan bütün eğitim emekçilerinin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu politikalar bugüne kadar kazandırmadı bundan sonrada kazandırmayacaktır” diye konuştu.