Diyarbakır'da "kentsel dönüşüm" adı altında başlatılan yıkım ile kaçak yapılaşmaya dair başlayan tartışmalar son iki haftadır gündemden düşmüyor. Tartışmaların fitilini, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından 30 Aralık 2021'de yapılan "Bu kent sahipsiz değildir" başlıklı açıklama ateşledi. 

TMMOB, kentte çok sayıda rant amaçlı kaçak yapılaşmanın olduğunu, bunun daha önce ilgili kurumlara iletildiğini, ancak herhangi bir işlem yapılmadığını ve kaçak yapılaşmanın önünün kesilmediğini duyurdu. TMMOB, bazı hastane, özel eğitim yerleri, büro, alışveriş merkezi ve otellerin binalarına kaçak kat ilave edildiğini, yine kaçak lokanta ve düğün salonları inşa edildiğini açıkladı. Ancak yargı süreci nedeniyle söz konusu yerlerin nereler olduğuna dair herhangi bir bilgi vermedi. 

KAÇAK YAPILAR

TMMOB, ayrıca kentin merkez 4 ilçesinin belediyelerine atanan kayyımların suç işlediğini belirterek, kayyımlar ve ilgili kurum yetkilileri hakkında işlem yapılması talebiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. 

Özel Genesis Hastanesi, Çırağan Düğün Salonu, Park Yıldız Düğün Salonu ile Batıkent'te uzun yıllardır herhangi bir yapının olmadığı geniş arazi üzerinde fide ve çiçek satılan iş yerinin, ismi açıklanmayan yerlerden bazıları olduğu öğrenildi. 

VALİNİN AÇIKLAMASI

TMMOB'un açıklamasının üzerinden birkaç gün geçmeden, haklarında suç duyurusu yapılan kayyımlar yerine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımı Vali Münir Karaloğlu tarafından konuya dair açıklama yapıldı. Karaloğlu, “kentsel dönüşüm” adı altında başlatılan çalışmalar sırasında TMMOB’un açıklamalarına dair şunları söyledi: "Diyarbakır'da valisi ile milletvekili ile ilçe belediye başkanlarıyla ihlasla, samimiyetle çalışan bir ekip var. Bunu sizde görüyorsunuz ama ne yazık ki iradeniz yok. İradenizi başkasına teslim etmişsiniz. Elinize tutuşturulan bildiriyi okuyorsunuz. Bu şehrin sahibi var.”

KAÇAK YAPILARDAN KIRKLAR DAĞI'NA

Karaloğlu, ayrıca kent için önemli bir yere sahip olan ve bugünlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin adında bir orman oluşturulmak istenen Kırklar Dağı'nda daha önce inşa edilerek, yıkılan yapılar üzerinden TMMOB'u hedef aldı. Karaloğlu, TMMOB'un Kırklar Dağı'nda yapılar inşa edilirken sessiz kaldığını iddia ederek, "Bu kaçak yapılar yapılırken siz neredeydiniz? Hiç eleştirdiniz mi? Bugün şehri bu kaçak yapılardan temizlemek için gece gündüz çalışan insanlara iftira atmaya, karalama yapmaya utanmıyor musunuz?" ifadelerini kullandı. 

Ancak Karaloğlu'nun açıklamalarında, TMMOB'un rant amaçlı inşa edildiğini belirttiği kaçak yapılara dair tek bir ifade yer almadı. Vali Karaloğlu, kaçak yapılar yerine Kırklar Dağı ve "kentsel dönüşüm" adı altında başlatılan çalışmalarla TMMOB'u hedef aldı. Ayrıca TMMOB'un "kentsel dönüşüm" adı altında yıkılan yapıların arkasında durduğunu savundu. 

BELGELER YANITSIZ

TMMOB, bunun üzerine yeni bir açıklama yaparak, Karaloğlu'nun iddialarına tek tek yanıt verdi. TMMOB Diyarbakır İKK Sekreteri Doğan Hatun, Kırklar Dağı'na dair tek söz söyleyen kurum olduklarına işaret ederek, sonradan yıkılan yapıların inşasına karşı şerh düştüklerini ve yaptıkları açıklamaları hatırlattı. 

Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman ise, yaptıkları suç duyurusuna işaret ederek, Karaloğlu'nun belgelere dair konuşmak yerine, kendilerine hedef aldığını ifade etti. Kahraman, kayyımın bu açıklamalarıyla kaçak yapı sahibi kişileri ve buna göz yuman yetkilileri sahiplendiğini kaydetti. 

HATUN: MAĞDURİYETE KARŞIYIZ

Konuya ilişkin görüştüğümüz TMMOB Sekreteri Doğan Hatun'a göre Vali Karaloğlu bilerek hedef saptırıyor. Karaloğlu'nun kaçak yapılara dair tek kelime etmediğine dikkati çeken Hatun, kendilerinin hedef alındığı "kentsel dönüşüm" adı altında yapılan yıkıma karşı olup olmadıklarına dair sorumuzu da yanıtladı. 

Kentin 4 noktasında yıkım yapıldığını aktaran Hatun, kaçak yapılaşmaya karşı olduklarını ancak tarihi Sur kenarlarındaki eski, harabe, depreme dayanıksız ve kentin dokusunu bozan evlerin yıkılmasına karşı olmadıklarını ifade etti. Hatun, karşı çıktıkları noktanın, yıkımlarda halkın mağdur edilmesi olduğunu kaydetti. Hatun, insanların gidecek yerlerinin olmadığını, birçok ailenin evlerine karşılık 50 bin TL gibi paralar teklif edildiğini ve bu parayla küçük bir odanın dahi alınamayacağına işaret etti. 

MA / Gökhan Altay