Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilciliği, 24 Ağustos akşamı kendilerini “polis” olarak tanıtan 3 kişi tarafından Evrensel Gazetesi Muhabiri Cengiz Anıl Bölükbaş’a tehditle ajanlık dayatılmasında bulunmasına ilişkin sendika binasında açıklama yaptı. Açıklamaya TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İmam Taşcıer, Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Dersim Baro Başkanı Kenan Çetin, Evrensel Gazetesi yazarı Yusuf Karataş katıldı. 

TGS Diyarbakır Temsilcisi Oral, “Kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin bu tutumuyla, Bölükbaş'ın sahsında, tüm meslektaşlarımızın gazetecilik faaliyetleri, ileride karşımıza çıkacak suç biçiminde terörize edilmiştir” diye tepki gösterdi. 

‘SESSİZ KALINAMAZ’

AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana gazetecilerin sistematik olarak “terörist” olarak gördüğünü vurgulayan Oral, “Hal böyle olunca da doğal olarak da sahadaki işgüzar memurlar, gazetecinin bugün yaptığı eleştirel kamu görevini, halihazırda yasal da olsa ileride kendisinin ya da aile bireylerinden herhangi birinin karşısına çıkabilecek, bir suç olarak gösterip, bunu bir korku vasıtası olarak genç bir gazeteciyi yıldırmaktan çekinmiyor” diye konuştu. 

Gazeteci Bölükbaş’a ajanlık dayatanların gazeteci-yazar Yusuf Karataş’tan da “sinsi” olarak bahsettiğine dikkat çeken Oral, “Evrensel Gazetesi’nin yazarlarından Yusuf Karataş, sendikamızın yıllardan bu yana üyesidir. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulmuş, 25 yıldan bu yana yayımlanan bir gazetenin temsilcisinden ve yıllardır Diyarbakır’da yazarlık yapan, kamuoyunun önündeki bir kişiden söz ediyoruz. Evrensel Gazetesi ise devletin resmi ilanlarını dahi almaktadır. Biraz daha detaylandırırsak, TGS ile Evrensel Gazetesi arasında imzalanmış bir toplu sözleşme bile mevcuttur. Yani tam bir hukuki çerçeveden söz ediyoruz. Buna rağmen bu gazetenin ve gazetede çalışan arkadaşlarımızın faaliyetlerinin terörize edilmesi asla kabul edilemez. Buna karşı da sessiz kalınamaz” şeklinde konuştu. 

‘BASIN HÜRDÜR SANSÜR EDİLEMEZ’

“Basın hürdür, sansür edilemez” diyen Oral, “Bir kimseyi ajan olmaya zorlamak da ayrıca bir suçtur. Bu eylem, tehdit, hakaret, işkence, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, görevi kötüye kullanma gibi birden fazla suç da teşkil etmekte ve sistemli olarak işlenmesi nedeniyle de insanlığa karşı suç oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı. 

Oral, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto’nun gönderdiği dayanışma mesajını şu şekilde paylaştı: “Cengiz’in başına gelen ne yazık ki ülkemiz de ilk değil. Diyarbakır’da yaşananlara da çok üzüldük. TGC olarak bunu protesto ediyor, dayanışma duygularımızı paylaşıyoruz.”

HALKIN HABER ALMA HAKKI

Oral’ın ardından gazeteci Bölükbaş, yaşadıklarını anlatarak, Kürt illeri olmak üzere Türkiye’de uzun yıllardır gazetecilerin kimi tehdit ve ajanlık tekliflerine maruz kaldığını söyledi. Evrensel Gazetesi’nin uzun süredir hem Basın İlan Kurumu ve davalarla uğraştığına işaret eden Bölükbaş, iktidarın gazetecilik faaliyetlerine nasıl yaklaştığının göstergesi olduğunu kaydetti. Halkın haber alma hakkını savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Bölükbaş, tüm baskılar ve ajanlık teklifleri ile her türlü baskılara karşı gazetecilik faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TEHDİT EDİLDİ

HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer ise “Bir ülkede gazeteciler tutukluysa o ülkede demokrasi yoktur” diyerek, tükenen iktidarların bu tür uygulamaları hayata geçirmeye çalıştıklarını aktardı.

Ferhat Tepe, Metin Göktepe, Uğur Mumcu, Musa Anter gibi onlarca gazetecinin faili meçhul cinayetlerle katledildiklerini hatırlatarak konuşmasına başlayan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın da, basın mensuplarının tehdit edilmesiyle basın özgürlüğü ve toplumun haber alma hakkının tehdit edildiğini dile getirdi. Aydın, Diyarbakır Barosu olarak hukuksal destek vermeye hazır olduklarını söyledi. 

‘SORUŞTURMA AÇILSIN’

Dersim Baro Başkanı Kenan Çetin ise, “Bugün gazetecilerle dolu olan hapishaneler bir kez daha gösteriyor ki, toplumdaki duyarlılık, onların o karanlık dünyası dışındaki aydınlığın karanlığa hükmetmesi ve gerçeği haber konusu yaptığı zaman yalanlarına yalan katamayanlar bugün gazetecileri alıkoyuyor, takip ediyor. Alıkoyma ve tehdit gibi birçok suçu aynı anda işleyen bu kamu görevlileri hakkında soruşturma açılmasını istiyoruz” dedi. 

BASKILARA KARŞI MÜCADELE

Yıllarca gazetecilere dönük baskılarla mücadele ettiklerinin altını çizen DFG Eşbaşkanı Serdar Altan da, böylesi yönelimlerin kapitalizmle mücadele eden Evrensel Gazetesi’nin yıldırılamayacağını sözlerine ekledi.  Gazeteciliğin zor ve önemli bir iş olduğunu vurgulayan Altan, kendi medyasının oluşturmaya çalışan iktidarın böylesi baskı, yıldırma ve zor uygulamaya başvurduğunu kaydetti.