Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 2021 Yılı Haziran Ayı Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu’nu açıkladı. Gazetecilere yönelik saldırılar, engeller, açılan davalar, verilen cezalar ve yine basın organlarına getirilen erişim engelleriyle bir ayı geride bırakıldığı kaydedilen raporda, “Nefes alamıyorum diyen bir gazetecinin feryadıyla bitirdik Haziran ayını Türkiye’de basın özgürlüğü öyle bir hal aldı ki, sadece gazeteciler değil, tüm toplum nefessiz bırakılmaya çalışılıyor” denildi.

GAZETECİ BOLTAN’A CEZA 

Gazeteciler hakkında açılan soruşturmalar ve davaların hızından bir şey kaybetmediği ifade edilen raporda, “Aynı zamanda derneğimizin yöneticilerinden olan gazeteci Hakkı Boltan’a Cumhurbaşkanı’na ve dönemin Başbakanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle ceza verilmesini ibretle izledik. Aslında bu ceza Türkiye’deki hukuk sisteminin bir özeti gibiydi. Bu ay içerisinde yine kesinleşmiş cezalar nedeniyle iki meslektaşımız tutuklanırken, tutuklananlardan Sinan Aygül daha sonra serbest bırakıldı. Ayrıca Haziran ayı içerisinde onlarca gazeteci yargılandıkları davalardan hakim karşısına çıktı” diye belirtildi.

‘GAZATECİ NEFESSİZ BIRAKILDI’

İstanbul’da bir gösteriyi takip eden AFP muhabiri Bülent Kılıç’ın maruz kaldığı polis şiddetine dikkat çekilen raporda, şu ifadelere yer verildi: “Taksim’de düzenlenen ‘Onur Yürüyüşü’nü takip ederken emniyet genelgesini gerekçe göstererek engellenmeye çalışılan gazeteciler içerisinde bulunan Kılıç, polisin ağır şiddetine maruz kaldı ve yere yatırılarak boğazına basılmak suretiyle nefessiz bırakıldı. Gazetecilere yönelik saldırılar bununla sınırlı değildi. Türkiye’nin birkaç yerinde yaptıkları haberler nedeniyle gazeteciler; gerek kolluk güçlerinin, gerekse çeşitli çevrelerin saldırılarına maruz kaldı. Böylece bir kez daha ortaya çıktı ki, iktidarın hedef tahtasına koyduğu gazeteciler artık güvenli bir ortamda faaliyetini yürütemiyor.” 

Devletle, çetelerle, mafyayla işbirliği yapan gazetecilerin, bu mesleğin yüzkarası örnekler teşkil ederek, bir utanç vesikası olarak ortaya çıktığı kaydedilen raporda, “Aslında muktedirin tam da görmek istediği gazeteci tipi bunlardır. Fakat bilinmeli ki, topluma gerçekleri aktarmaya çalışan gazeteciler olduğu sürece bu mafya artıkları da yaşam şansı bulamayacaklardır. Ayrıca yönetenler de şunun farkına varmaları gerekiyor; gazeteciler kimsenin emir eri değildir, talimatla haber yapan, gündemi iktidarın istediği şekilde belirlemeye çalışan kesimler ise gazeteci değildir. Bu nedenle tekrardan söylemekte yarar var; gazetecilerin yakasından düşün, onlara dönük hak ihlallerine son verin ve basına yönelik sansür ve yasaklarınızdan vazgeçin” denildi.  

HAZİRAN BİLANÇOSU

Tutuklu gazeteci sayısının 68 olduğu belirtilen raporda, Haziran’da 2 gazetecinin gözaltına alındığı, 2 gazetecinin tutuklandığı, 8 gazetecinin saldırıya uğradığı, 2 gazetecinin tehdit ve ajanlık dayatmasına maruz kaldığı, 7 olayda gazetecilerin haber takibinin engellendiği, 6 gazeteci hakkında soruşturma açıldığı, 4 gazeteci hakkında dava açıldığı, 3 gazeteciye 8 yıl, 5 ay, 2 gün hapis cezası verildiği, 34 davada 96 gazetecinin yargılandığı, 1 gazetecinin cezaevinde hak ihlaline maruz kaldığı, RTÜK’ün 3 basın yayın organına ceza verdiği, 21 haber, 2 internet sitesi, 33 dijital medya içeriğine erişim engeli konulduğu, 1 gazetecinin işine son verildiği kaydedildi.