Bugün 1937-38 yılında yaşanan Dersim Katliamı'nın 83’üncü yıldönümü. Bakanlar Kurulu tarafından 4 Mayıs 1937’de “Dersim Tenkil Kararları” adıyla çıkarılan özel kararname resmi rakamlara göre, 1937’de bin 737 kişi, 1938’de ise 6 bin 868 kişi katledildi. Resmi olmayan verilere göre en az 70 bin insan köylerde, mağaralarda, dere kenarlarında; bombalanarak, kurşuna dizilerek, yakılarak, kimyasal gaz kullanılarak, uçurumlardan atılarak katledildi. Onbinlerce Dersimli sürgün edildi. Katliam esnasında sağ kalan kız çocukları ailelerinden alınıp, askerlere evlatlık verildi.

MEZAR YERLERİ HALA BİLİNMİYOR

Katliamın üzerinden 83 yıl geçmesine rağmen hala unutulmayan acılara karşın, yaşananlara ilişkin devlet nezdinde bugüne kadar bir tek soruşturma yürütülmedi. İdam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin nerede olduğu ise hala bilinmiyor.

ÖLDÜ SANIP SUYA ATMIŞLAR

Katliamın tanıkları ise yaşadıkları vahşeti anlatmaya devam ediyor. Tanıklar bir bir yaşamını yitirirken çok az sayıda tanık kaldı. O tanıklardan biri de 85 yaşındaki Güllü Polat. Ailesiyle birlikte Dersim merkeze bağlı Rubayik köyünde yaşayan katliam sırasında 2 yaşında olan Polat, katliamda babası ve iki amcası kaybeder. Polat, katliamdan annesiyle birlikte kurtulmayı başarır. Polat yıllar sonra yine bir katliam mağduru Bedri Polat (93), ile evlenir. Bedri Polat da katliama 9 yaşında tanıklık eder. Annesi, 4 ve 6 yaşlarındaki kardeşleri gözlerinin önünde katledilen Bedri Polat, askerlerin kendisinin öldüğünü düşündüğü için kurtulur. Annesi ve kardeşleri ile birlikte suya atılan Bedri Polat, sudan çıkar ve iki parmağının olmadığını fark eder ve dağlara sığınır.

'O YILLARI DİNLEDİM'

Güllü Polat, “Bizler öleceğiz, söyleyeceklerimiz geleceğe taşınsın, unutulmasın” diyor. Katliam yaşandığında küçük olduğu için annesinden ve katliamanı yaşayanlardan dinlediğini söyleyen Polat, "O yılları ailemin aktarımlarıyla biliyorum. Ancak eşim Bego’da katliamı direkt yaşayan ve hatırlayan biri. Gazeteciler sıklıkla evimize gelir ve kendisinden röportaj alır” diye belirtiyor.

KÖY MEYDANINDA 25 KİŞİYİ KATLEDİLDİ

Kendisine sıklıkla anlatılan o yılara anlatan Polat, “Babam o sırada köyde harman çeviriyormuş. Köyü basan askerler babamla birlikte 25 kişiyi köy yerinde toplamış ve toplu şekilde katletmişler. Annemi ve birçok kadını ise götürdükleri ahırda kırbaçlayarak işkence yapmışlar. Katliamda iki de amcamı kaybettim. Bir amcamı da yakarak katlettiler” diyor.

HAMİLE KADINLAR KESİLMİŞ

Kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin toplayıp değirmenlerde öldürüldüğünü dile getiren polat, "Hamile olan kadınların karınları kesilerek çocukları çıkarılmış, katledilmiş. Kadınlara tecavüz edilmiş. Birçok insan uçurumlardan Munzur Deresi’ne atılmış. O yıllarda henüz bebektim. Ancak eminim ki, annemin yaşadığı şiddete ben de maruz kalmışımdır. Çok şey yaşanıldı bu topraklarda, hala da yaşanıyor…” diye vurguluyor.

UNUTTURMAYIN

Yaşananların unutulmaması için çağrıda bulunan Polat şöyle diyor: “Tanıklardan kimse kalmadı artık. Bir bir yaşamını yitirdiler. Anlatılanlar unutulmasın. Kameraya aldıklarınızı arşivleyin mutlaka. Bizlerle yaptığınız son röportaj olabilir. Bizler göçüp gideceğiz söylediklerimiz sizlerde kalsın…”