Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ile Cihan Sincar, Demokrasi Partisi (DEP) Mardin Milletvekili Mehmet Sincar’ın katledilmesine ilişkin görülen dava süreciyle ilgili parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Batman’da 1993 yılında faili meçhul cinayetle katledilen Mehmet Sincar’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olduğunu hatırlatan Dede, “Bu cinayetin aydınlatılması, planlayanların kimler olduğunun aydınlatılmasına ilişkin TBMM en ufak bir çaba içinde olmadı. Sincar ailesi ve avukatlar 28 yıldır cinayetin aydınlatılması için büyük çaba sarf ediyorlar. 28 yılda binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan sistematik cinayetlerin açığa çıkması için önemli gelişmeler yaşandı. Susurluk ağı ortaya çıktı. Mehmet Sincar davasında sadece bir tetikçi yakalandı, onun dışında 5 ayrı cinayetin ve iki yaralama olayının faili olarak tutuklandı ancak 11 yıl sonra AİHM kararı gerekçesiyle serbest bırakıldı” dedi.

MECLİS’E ÇAĞRI

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bugün tanımadığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla Hizbullahçı katilin serbest bırakıldığını anımsatan Dede, “Tek sanık elbette o katil değil, emniyetten dönemin OHAL Bölge Valisine, Adalet Bakanlığı’na kadar pek çok sorumlunun olduğunu biliyoruz. Ancak yakalanan tek sanığın bile serbest bırakılması ve şu anda bütün taleplere rağmen tutuklanmaması, devletin Kürtlerin yönelik işlenen cinayetlerde nasıl bir tavır aldığını gösteriyor. Dava zaman aşımı riskiyle karşı karşıya. 14 Şubat’ta 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davada derinlikli etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapılmış olsa katil ve işi planlayanların kimler olduğu açığa çıkarılabilirdi. Yargılama devam diyor ve hala bu şans, imkan var. 14 Şubat’ta Diyarbakır’da görülecek davaya tüm insan hakları savunucularını, hukukçuları ve özellikle bir üyesi katledilen TBMM’yi bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz” diye konuştu.

ADALET BAKANI RANDEVU VERMEDİ

Katledilen DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın eşi Cihan Sincar, 29 yıldır sesleri olan gazetecilere teşekkür ederek sözlerine başladı. Adalet arayışı mücadelesini 29 yıldır sürdürdüklerini aktaran Sincar, “Son iki mahkemede hiç adaleti görmedik hiç olmazsa Adalet Bakanından randevu isteyelim dedik. Onu da bize çok gördüler. Görüşmek istemediler. Çünkü ne diyecekler bize. Yüzleri tutmuyor ki bizimle görüşsünler. Mehmet Sincar, TBMM üyesi ve onurlu bir Kürt’tür” dedi.

‘KÜRT OLDUKLARI İÇİN KATLEDİLDİLER’

“Bu ülkede onurlu Kürdün yeri ya cezaevi ya yerin dibidir” diyen Sincar, “Ailesi olarak bizim, onu seven halkının, partisinin ilk günkü gibi acıları tazedir ve yas içindeyiz. Cumhurbaşkanı’ndan Tansu Çiller’e kadar Bölge Valisi Ünal Erkan’a kadar ‘katiller yakalandı’ diye isimler verdiler, resimler gösterdiler. Herhalde bu zaman aşımının zemini hazırlandı. Mehmet Sincar’ın katilinin tek kişi olduğuna inanmıyoruz, çünkü Sincar iki silahla vuruldu. Bu işin kökü derinlere gidiyor. Kürdistan’da binlerce insanın sokaklarda kanı var. Hepsi onurlu oldukları için onlara ceza verdiler. Onurlu yaşadıkları için öldürüldüler. Biz de aileleri olarak onların hak ve hukuklarını sonuna kadar sahipleneceğiz” şeklinde konuştu.

‘ONURUMUZU VERMEYECEĞİZ’

Hukuk ve adalet mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini kaydeden Sincar, “Biz ölsek bile halkımız var, çocuklarımız var. Zaman aşımı diyebilirler ama biz mücadeleyi adalet arayışını ömrümüz yettiği kadar sürdüreceğiz. Ömrümüz yetmezse; çocuklarımız, torunlarımız, halkımız var. Bazen tıkanıyoruz, binlerce insan cezaevinde, binlerce insan sürgünde. Ama herkes onurunun peşine düşmüş, biz onurumuzu hiç kimseye vermeyeceğiz. Canımızı verebiliriz ama onurumuzu vermeyiz” dedi.