Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkez Hukuk Komisyonu üyesi Avukatı Türkan Aslan Ağaç, 17 Haziran’da HDP İzmir İl binasına silahlı saldırıda bulunan Onur Gencer’in katlettiği Deniz Poyraz olayıyla gerek istihbarat zafiyetine yol açan gerekse güvenlik tedbirlerini almakta yetersiz kalan ilgili ve görevlilerin tespiti ile haklarında kapsamlı bir soruşturma yürütülerek, cezalandırılmaları istemiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığın'a şikayet dilekçesi verdi.

Şikayetle ilgili yazılı açıklama yapan Ağaç, iç çatışmayı tetikleyebilecek planlı, organizeli olan saldırı ve sonrasında yaşananlar nedeniyle sorumluluğu, ihmali, taksiri yada kastı görülen emniyet ve istihbarat görevlileri hakkında herhangi bir soruşturmanın açılmadığını kaydetti. İktidarın kullandığı dille, HDP’yi saldırılara daha açık ve korunmasız hale getirdiğini ifade eden Ağaç, bu çabaların ve açık hedef göstermelerin sonucu olarak, Türkiye’nin birçok yerinde HDP binalarına yönelik sayısız fiili ve sözlü saldırı gerçekleştiğini hatırlattı.

'KASIT YOKSA CİDDİ BİR ZAFİYETTİR'

Bu söylemlerin kamu görevlileri üzerinde olumsuz etki yarattığına da  dikkati çeken Ağaç, “Böylece iktidar yetkilileri ve onların atamış olduğu benzer siyasi düşüncelerdeki kamu görevlilerinin, HDP’yi diğer partiler gibi koruması mümkün görünmemektedir. Öyle ki, HDP İzmir İl yöneticilerinin, can güvenliklerinin olmadığı, örgütlenme ve siyaset yapma haklarının engellendiği yönündeki defaten yaptıkları ikazlarına rağmen, İzmir Valiliği ve kolluk güçleri hiçbir önlem alınmadıkları gibi, parti binası önündeki çadırın kaldırılması taleplerini her seferinde geri çevirmişlerdir. O nedenle böylesi bir saldırıdan önceden haber alınarak önlenememiş olması, kasıt yoksa ciddi bir zafiyettir. Bu soruşturmada bu hususun araştırılması özel önem arzetmektedir” diye belirtti.

‘DEVLET GÖREVİNİ YAPMADI’

Ağaç, katliamı önlemekle yükümlü kolluk ve istihbarat görevlilerinin görevlerini yerine getirmediğini belirterek, söz konusu tehlikeyi veya saldırıyı önlemek için makul ölçüler çerçevesinde ve sahip olunan yetki ve görevler kapsamında alınması gereken önlemler asgari düzeyde dahi alınmadığını vurguladı. Devletin yaşam hakkı ve örgütlenme özgürlüğünü korumak için yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirten Ağaç, “Dolayısıyla devlet, saldırı ve sonuçlarından birinci derecede sorumludur. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin belirlediği kriterlere uygun olarak etkili soruşturma yapmasını, sorumluluğu olan emniyet güçlerinin tespit edilerek yargı önüne çıkarmasını beklediğimizi ifade etmek isteriz” ifadelerini kullandı.