HDP'nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, iki yıl önceki seçim videosunu yeniden paylaştı.

HDP'nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 24 Haziran 2018'de yapılan genel seçim öncesi Edirne F Tipi Cezaevi’nde çekimleri yapılan on dakikalık TRT konuşmasından bir bölümü yeniden paylaştı.

"Merhaba güzel insanlar. Yaklaşık iki yıl önce, hapishaneden, sizlere şunları söylemiştim" diyerek seslenen Demirtaş, paylaştığı ilk videoda, "Tercihinizi AKP ve Erdoğan'dan yana kullanmanız halinde, ülkenin tamamının kaderi bir kişinin dudağının arasında olacak" diyerek söze başlıyor ve şöyle devam ediyor:

"Yasama, yargı, yürütme güçlerinin tek bir kişide toplanmış olacak. O tek kişinin yapacağı en küçük hatayı bile denetleyecek, kontrol edecek tek bir kurum olmayacak. 81 milyonun kaderi tek bir kişinin insafına terk edilmiş olacak. Dünyanın geri kalanı demokrasi yolunca ilerlerken Türkiye çağ dışı bir yönetimle yalnızlaşacak. Cumhuriyetin artısıyla eksisiyle tüm demokratik kazanımları bir gecede ortadan kaybolmuş olacak. Ne mahkemeler ne devlet daireleri sizin derdinize derman olmayacak. Bir korku ve istibdat rejimininde nefes alamaz hale geleceksiniz."

Demirtaş, ikinci bir video daha paylaşarak, "Ama yine de umudunuzu kaybetmeyin çünkü şunları da söylemiştim" diye ekledi.

'BU KADAR ÇOK İNSAN BİR TEK ADAMDAN KORKACAK DEĞİLİZ'

Paylaştığı ikinci videoda, "Beni merak etmeyin, sizler iyi oldukça ben iyi olacağım. Beni değil 20 ay 20 yıl daha hücrede tutsalar bile zulme boyun eğlemeyeceğim" diyen Demirtaş, sözlerine şöyle devam ediyor:

"Barış için demokrasi ve özgürlükler için burada direnmeye devam edeceğim. Bizi hapisle korkutacaklarını zannedenler kendi gölgelerinden korkar hale gelecekler. 

Serez’in esnaf çarşısında Şeyh Bedrettin’dir adımız, Pir Sultan’dır bir yanımız, işkence tezgahlarında Hallacı Mansur olduk, İbrahim’dik, Mazlum’duk biz, darağacına yürürken başımız dikti Deniz’dik, Hüseyin’dik, Yusuf’duk. Said'di adımız Dağkağı meydanında. Bolu Beyi'ne boğun eğseydik Köroğlu'na çıkmazdı adımız. Mahir olmazdık cesaret timsali. Kuyuda Yusuf'tuk, Kerbela'da Hüseyin, sürgünde Ahmet Kaya, zindanda Yılmaz Güney'di namımız.

Unutmayın; ekilir ekin geliriz, ezilir un geliriz; Bir giden bin geliriz. Bizi vurmak kurtuluş mu diyerek yola çıktık. Bizim farkımız budur işte. Biz tek adam değil çok insanız. Bu kadar çok insan bir tek adamdan korkacak değiliz."