Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), 2. Olağan Genel Kurulu’nu, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bulunan bir otelde gerçekleştirdi. Kurula, Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) Diyarbakır Şubesi yöneticileri, İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkları Demokratik Partisi (HDP) il yöneticileri ile bölge barolarına bağlı çok sayıda avukat katıldı.

Kongre salonuna, “Özgür ve demokratik bir toplum için, özgürlükçü hukuk”, “Kadın hukuku, özgürlük hukukudur” yazılı pankartlar asıldı.

Kurul, Divan Kurulu’nun seçilmesi ardından demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Açılış konuşması yapan Divan Kurulu başkanlığını yürüten, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ümit Dede, yargının iktidarın sopası haline geldiğini, tüm toplumsal kesimler üzerinde baskı aracı olarak kullanıldığını belirterek, bu dönemde hukukçuların verdiği mücadelenin önemine vurgu yaptı. 

‘İMRALI TECRİDİ KIRILMALI’

5 Nisan 2015 tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan son görüşmenin ardından tecridin ağırlaştırıldığını, o günden bu yana başta Kürt halkı olmak üzere tüm demokrasi çevrelerine karşı eşi benzeri görülmemiş baskı politikalarının uygulandığını vurgulayan Dede, “İmralı’da yaşanan sadece Sayın Öcalan ve arkadaşlarının bir hukuksuzluğa maruz bırakılıyor olması durumu değildir. Tecrit tüm cezaevine ve toplumun tamamını esir alınmış durumdadır. Dolayısıyla ‘Bir şey nerede kaybedilmişse, orada bulunur’ deyişi gereği, bizde Türkiye’de demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesi yürütüyorsak, bu mücadeleye, İmralı Adasında uygulanan tecridin kırılmasıyla başlamamız gerekir” diye konuştu.

Öcalan ile iki gün önce yapılan telefon görüşmesini hatırlatan Dede, “Sayın Öcalan bu hukuksuzluğun kabul edilemeyeceğini ifade etti. Bu hukuksuzluklara karşı durmak gerektiğini ifade etti ve telefon görüşmesi de burada kesildi. Dolayısıyla biz hukukçuların her şeyden önce bu tecridin kırılması için çok daha etkin bir mücadele yürütmemiz gerektiğinin altını çiziyorum” dedi.

Dede, örgütlü zor karşısında, örgütlü mücadelenin önemine vurgu yaptı. 

Açılış konuşmasının ardından, ÖHD avukatlarının eylem ve etkinlikleri ile geçmişte hukuk mücadelesi yürütürken, yaşamını yitiren avukatları konu alan bir slayt gösterimi yapıldı.

‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK’

Gösterimin ardından Serbest Kürsü’de konuşan HDP Şırnak milletvekili Hasan Özgüneş, barış ve demokrasinin olmadığı yerde hukuk kavramının anlamını yitireceğini ifade ederek, “Hepimiz özgürlük, hukuk ve adalet emekçisiyiz. Ortadoğu’da Türkiye’de barış ve özgürlüğü sağlamak, başta Kürt sorunu olmak üzere, tecridi kaldırmak, kadınları özgürleştirmek, doğayı korumak, emekçilerin hakkını tahsil etmek adına, mücadelecimiz kararlıkla devam edecektir” diye belirtti. 

Türkiye, Bölge, Avrupa’da faaliyet yürüten hukuk örgütlerinin kongreye gönderdiği mesajlar okundu. Ardından derneğin 2 yıllık faaliyet raporu okundu.

‘ÖRGÜTLÜ YAPIMIZ ÖHD’DİR’

Diyarbakır Barosu Cihan Aydın, Napolyon ile korsan arasında yaşanan hikayeyi anlatarak, “Korsanı yakalamış ve Napolyo’nun karşısına çıkarmışlar. Napolyon ona ‘Sen ne cüretle benim karasularımda korsanlık yaparsın?’ demiş. Korsan ona, ‘Ben senin yaptığını bir tek gemiyle yapıyorum. Benim adım korsan ama sen bir donanmayla yapıyorsun, senin adın ise imparator’ diyor. Devletle çetecilik ve yasadışılık arasında çok ince bir çizgi vardır. Bu ince çizgi, tıpkı korsanın söylediği gibi hukuka bağlılık, hukuk devletine bağlılık meselesidir. Eğer bunu ortadan kaldırırsanız, devleti de bir çete haline dönüştürmüş olursunuz. Türkiye’nin son dönemde yaşadığı en büyük krizlerden biri de bu. Yargı aracı, muhalifleri, Kürtleri, ötekileri, ezilenleri sindirmek, bastırmak için bir enstrüman bir kılıç olarak epemizde sallanıyor. Ama bizim de inancımız ve mücadelemiz ve örgütlü yapılarımız var. Bu örgütlü yapılardan biri de ÖHD’dir” ifadesini kullandı.

‘ZORBALAR FAŞİSTLER KAYBEDECEK’

2018 yılındaki açlık grevi eylemlerine değinen Aydın, şunları söyledi: “O dönemde kimsenin canının yanmaması için çok mücadele ettik. Ama maalesef başarılı olmadık. Bugün aynı durum söz konusu. Açık grevleri yine sürüyor. Talepler aynı, tarih bir kez daha tekerrür ediyor. Cezaevindeki ağır hak ihlalleri, tecrit ve izolasyon artarak devam ediyor. Ve cezaevlerinin sayısı da artıyor. Cezaevlerindeki mahpus sayısı da artıyor. Diyarbakır’daki en büyük kamu yatırımı şu an yapılan 10 tane cezaevinin içinde bulunduğu D Tipi yerleşkesinde yapılan hapishane. Devlet sürekli bu alana yatırım yapıyor. Bu aynı zamanda Kürt meselesindeki çözümsüzlük konusunda bir kararlılığın da göstergesi. Ama bizimde demokratik bir topluma olan inancımız ve inadınız var. Su akacak ve mecrasını bulacak. Direnenler kazanacak. Zorbalar, otoriterler, faşistler kaybedecek ve biz kazanacağız. Hepimizin yolu açık olsun.” 

‘GENÇ BAŞLADIK, GENÇ BİTERECEĞİZ’

ÖHD İstanbul Şubesi Stajyer Komisyonu adına konuşan Xemgin Görülü ise, ÖHD’nin, “Yurtseverlik, tüm hesaplardan sıyrılıştır” sözünün karşılığı olduğunu ifade etti. Gençliğin enerji ve dinamizm ile mücadeleyi kararlıkla sürdürdüğü belirten Görülü, “Gençlik doğuma yakın evreyi ifade eder. Eğer gençlik doğuma yakın evreyi ifade ediyorsa, ÖHD avukatlarıyla, stajyerleriyle ve öğrencileriyle hep gençtir. Çünkü sürekli doğmakta ve direnmekte. ‘Genç başladık, genç sürdüreceğiz, genç bitireceğiz’” diye konuştu. 

DEMİRTAŞ MESAJ GÖNDERDİ

Ardında tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kongreye iletilen mesajı okundu:

“Merhaba değerli arkadaşlarım.

ÖHD’nin olağan genel kurulu vesilesiyle bir araya gelmiş tüm meslektaşlarımı selamlıyorum. Yitirilen ve saldırı altında olan bunca değerin, haksızlığa uğramış bunca insanın olduğu bir dönemde cesurca, fedakârca adalet mücadelesi yürüten hukukçuların varlığı, halkımız için hayati önemde ve çok kıymetlidir. Sizler bu kongreyle birlikte daha güçlü bir mücadeleye girmiş olacaksınız. Buna yürekten inanıyorum. Elbette her zaman daha iyisi yapılabilir diyerek sürekli kendimizi geliştirmeye, büyütmeye çalışacağız. Ancak zorluklar, baskılar, engeller, bizi yıldırmamalıdır. Unutmayın ki halkımızın her zamankinden daha fazla kendini savunacak evlatlarına ihtiyacı vardır.

ÖHD’de bu sorumluluğu yerine getirme konusunda ısrarcı ve ciddi yaklaştıkça faşizan baskılara karşı hukuk çerçevesinde direnmek her zaman için mümkün olacaktır. Ben bu vesileyle bu güne kadar mücadele yürüten, yönetimlerde görev alan tüm arkadaşlara içtenlikle teşekkür ediyor, görev alacak yeni arkadaşlara başarı ve dayanışma dileklerimi iletiyorum. Genel kurulun beklenen sonuçları doğuracağına olan inancımla sizleri bir kez daha canı gönülden selamlıyorum. Özgür yarınlarda görüşebilmek dileğiyle.”

Kurul daha sonra Mali ve Faaliyet raporlarının okunması ardından devam etti.