Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün “Olağanüstü kuraklık” uyarısı yaptığı Urfa'da elektrik borçları nedeniyle binlerce çiftçi icralık olurken, devletten alması gereken desteklemeye ise Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ) tarafından el konuluyor. Elektrik tahsilatı konusunda Bakanlar Kurulu'nun 6 Eylül 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 30527 sayılı “Tarımsal sulamaya ilişkin vadesi geldiği halde ödenmeyen işletme ve bakım ücreti veya su kullanımı hizmeti bedeli ile elektrik borcu bulunan çiftçilerin borçlarının tarımsal destekleme ödemelerinden mahsuben alınmasına ilişkin” yasayı gerekçe yapan DEDAŞ, desteğe el koyuyor. Atatürk, Tetaruk, Suruç ve Akçakale'de bulunan 2 sulama birliğinin elektriği de borç gerekçesiyle 24 Haziran’dan bu yana kesilmiş durumda. 

Kuraklık nedeni ile 2 milyon dönüm susuz araziden verim alamayan Urfalı çiftçiler, suyu, ya baraj gölünden ya da kendi imkanları ile kazdıkları sondaj kuyularından sağlıyor. Her iki yöntemin getirdiği ek maliyetler çiftçileri daha da zor durumda bırakıyor. 

‘70 TON 15 TONA DÜŞTÜ’

Viranşehir ilçesine bağlı 70 haneden oluşan Eski Kale (Qela Çemdîn) mahallesinde ikamet eden yurttaşlar kendi imkanlarıyla kazıdıkları sondajlardan tarımsal faaliyetlerini sürdürebiliyor. Son 5 yıldır mahallede icralık olmayan çiftçi kalmadı. 30 yıl önce Diyarbakır’dan mahalleye göç eden ve geçimini tarım yaparak sağlayan Bazo Çağlar (76), 219 bin TL elektrik borcu bulunuyor. Çağlar, geçen sene ektiği 300 dönümden 70 ton buğday hasat etmesine karşı bu yıl 15 ton hasat etti. Sulu tarımda kullandığı trafosu jandarma tarafından sökülen Çağlar, “Bu topraklar kuru tarıma elverişli değil. Girdiler ile mahsulü işleme taşıma masraflarını hesapladığımız zaman 15 ton buğday 30 bin ediyor. Yaptığım masraf ise bundan çok daha fazla. Bu yıl yağmurun yağmaması bizi çok zorluyor. Gübre fiyatı çok arttı, eskiden nerdeyse bedava bulduğumuz gübrenin tonuna 4-5 bin TL veriyoruz. Her açıdan zarardayız” diye konuştu. 

‘DESTEKLEME CEBE GİRMİYOR’

Yüksek elektrik faturaları ile DEDAŞ’ın çiftçilere “Zulüm” ettiğini dile getiren Çağlar, “Eskiden elektrik özelleştirilmeden destekleme de alıyorduk ama şimdi DEDAŞ desteklemelerimize de el koyuyor. Yetkililer ‘üreticiye şu kadar destekleme verdik’ diyorlar ama bu köyde o destekleme kimsenin cebine girmiyor. DEDAŞ alıyor desteklemeyi. Keyfi olarak bize elektrik faturası yazıyorlar ve 'ödemek zorundasınız' diyorlar. Bana 219 bin TL borç yazmışlar, ben bunu nasıl ödeyeyim?” diye sordu. 

‘NE İŞ YAPACAĞIZ?’

Söz konusu elektrik faturasını ödeyecek durumu olamadığının altını çizen Çağlar, “Kuyu açmak için 150 bin TL masraf yaptık ama şimdi kullanamıyoruz. Her şeyi kendi imkanımız ile yapıyoruz ve böyle yüksek faturalar ile karşı karşıya kalıyoruz. Bizim artık bu toprakları ekmemizi istemiyorlar. Ekmezsek ne yapacağız? Bu köyde elektrik borcu olmayan neredeyse yok. Tek geçim kaynakları tarım. Daha önce böyle değildi ama son 3 yıl çok kötü oldu. Eskiden destekleme aldığımız zamanlarda elimizde geçimimizi sağlayacak birkaç kuruş kalıyordu ama şimdi masraflarımızı bile karşılamıyor. Bu kendi topraklarımızı ekemezsek gider başka şehirde başkasının toprağında çalışırız. Her yıl zaten binlerce kişi gidip zor koşullarda çalışıyorlar ve yollarda ölüyorlar. Bize reva görülen budur” diye belirtti. 

TAHSİLAT DEDAŞ'TAN

Aynı köyde yaşayan, 5 yılda birikmiş 694 bin TL elektrik borcu bulunan Mahmut Vural’ın (37) bir yılda 51 bin 782 TL desteklemesine DEDAŞ tarafından el konuldu. Çocukluğundan beri tarım ile uğraşan Vural, her geçen gün üreticinin yaşadığı sorunların artığına dikkati çekti. Ektikleri ürünlerin masraflarını dahi karşılamadığını belirten Vural, şöyle devam etti: “Bir litre mazot 7 buçuk TL, gübre tonu 3 bin 300 TL olmuş. Geçen sene gübre 2 bin 200 TL idi. Buğday fiyatı ise aynı. Birde bu girdilere elektrik fiyatı eklenince elimizde bir şey kalmıyor. Bu yıl 200 dönüm buğday ektik, masrafı 70 bin TL, buna yüksek elektrik faturası da eklenecek.” 

‘KEYFİ FATURALANDIRMA’

Yüksek faturaların “keyfi” yazıldığını ifade eden Vural, şunları söyledi: “DEDAŞ bize fatura göndermiyor, biz de gerçeği gidip sormuyoruz artık. Ne kadar sorsak bir sonuç alamadık. Onlar da kafalarına göre bir fiyat yazıp desteklemelerimize el koyuyor. Viranşehir’de yetkililerin yanına gidip borcumuzu sordurduğumuzda bana örneğin 50 bin TL diyor ama Urfa'ya merkeze gidip sorduğumuzda sanki başka bağımsız bir kurum gibi o 30 bin TL diyor. Herkes kafasına göre bir fiyat belirliyor. Çiftçilerin eli kolu bağlanmış. Onlarda faturaları artık ödemiyor, ‘icra ile alıyorlarsa alsın’ demek dışında bir seçenekleri kalmadı. Köyde borcu olmayan yok.” 

‘2 MİLYON TL BORCU OLAN VAR’

Çevre köylerde tarımla uğraşan birçok üreticinin sulu tarımı terk ettiğini vurgulayan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskiden tarım yaparak üreticiler yaşamlarını idame ediyordu. Hiç kimsenin eline destekleme girmediği gibi yüksek girdiler üreticiyi zorluyor. Köyde yaklaşık 2 milyon TL elektrik borcu olan var. DEDAŞ artık üreticilerden elini çeksin, rahat bıraksın. Avukatlar Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS) zorunlu değil, abonelik olması yeterli derken, DEDAŞ bunu kabul etmiyor. Abonelik olmasına rağmen OSOS dayatıyor, takmayanlara ise 70-80 bin TL arasında ‘kaçak’ cezası kesiyorlar. Cezayı vermediğin zamanda seni icraya vererek traktörüne el koyuyor.” 

‘EN BÜYÜK SORUN DEDAŞ’

Yaşanan sorunlara köklü bir çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Vural, sözlerini şöyle tamamladı: “Yoksa üretim yapacak bir çiftçi bulayacaklar. Herkes kazanmak için üretim yapıyor, kazanmadıktan sonra kimse ekmez. Bugün evde otursak hiçbir şey yapmasak daha çok kardayız. Bölge illerinde çiftçinin en büyük sorunu DEDAŞ’tır. Çiftçiye zulmeden bu şirket tarımı bitirmek için elinden geleni yapıyor. Biz toprağımızı sürmek istiyoruz, DEDAŞ ise bizi bu topraklardan sürmek istiyor.”  

MA /Emrullah Acar