Siyasi partilerin yerel seçim hazırlıkları, ittifak ve destek görüşmeleri devam ediyor. AKP- MHP ittifakı yerel seçimlerde de süreceği kesinleşti. Açıktan Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile iletişime geçmekten kaçınan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ise, İYİ Parti ve Saadet Partisi’yle bu yönlü görüşmeleri sürüyor. Siyasi partilerin kurmaya çalıştığı ittifakları değerlendiren CHP eski Milletvekili Melda Onur, yerel işbirliğinin zorunluluklarına dikkat çekti. 

“CHP Kürt fobisi yüzünden HDP ile ittifaka yanaşmıyor” eleştirilerine değinen Onur, bu görüşmelerin kamuoyu önünde yapılmasının yıpratıcı olduğu görüşünde. CHP ve HDP’nin tabanlarının birbirine yakın olduğunu düşünen Onur, “Her ne kadar belli başlı kırmızı çizgileri olsa da tabanları bir birine yakın. Ama bu yakınlık açığa çıktığı zaman iki parti de çok fazla hırpalanır hale geliyor. Herhalde iki partide bunun için görüşmeleri açıktan yapmıyor” diye konuştu. Kamuoyu önünde olmasa da partilerin belli organları arasında bir görüş alışverişi olduğunu belirten Onur, “Burada esas söz konusu olan Türkiye genelinden ziyade İstanbul’un önemi. Büyükşehir adayları çok belirleyici ve önemli. İlçelerde işbirliği yapılabilir. Büyükşehir adayına bir an önce karar verilmesi gerekiyor. Heyecan veren bir aday olduğu zaman zaten diğer partilerden de talep ve ilgi oluyor. Böyle bir adayı bulmakta fayda var. Çeşitli isimler bizde de dönüyor. Bu süreç işbirliklerin olmazsa olmaz olduğu bir dönem. İktidarın da zaten en çok hedef gösterdiği ve korktuğu konu budur” diye belirtti. 

‘TEKNİK ÇALIŞMA YAPILMALI’

24 Haziran seçimleri sonucunda ortaya çıkan deneyimi de hatırlatan Onur, o deneyimden ders alınmamasının yerel seçimler için aynı sonuca yol açacağını ifade etti. Onur devamla, “4 ay içerisinde partilerin hem adayların hem de diğer partilerle bir şekilde bütün işbirliklerini ve buluşma noktalarını bulmaları lazım. Bu partilerin sadece belediye başkanı değil sandık koruma anlamında da işbirliği yapması lazım. Biz pek çok yeri kazanıyoruz ama sayım sırasında oya sahip çıkamadığımız için kaybediyoruz. İktidar seçim sonucunda kazanmayı hedefliyor. Biz ise süreci iyi yönetiyoruz ama sonuçta ne yazık ki tökezliyoruz. Benzeri bir durumun yaşanmaması adına ciddi teknik çalışma yapmak lazım” diye aktardı. 

‘HER AN ÇATLAMAYA HAZIR BİR İLİŞKİ’

Yerel seçimler öncesi çatırdayan ve belediye başkan adaylarının açıklanması ile AKP-MHP ittifakının yeniden kurulduğunun ancak bunun sağlıksız ve her an çatlamaya hazır bir ittifak olduğunu düşünen Onur, “Çünkü karşılıklı talepler var. Bahçeli’nin uzun süre af talebi referandum sürecindeki esas kozmuş. Şunu anlıyoruz. Siyaseti doğru okumamışız. Biz bu ittifakın aslında MHP’ye el uzatmak, can simidi olduğunu düşünmüştük ama meğer esas AKP’ye imiş o simit. Çünkü MHP olmadan seçimi alamayacaklarmış. Erdoğan af meselesini koz olarak öne koydu ama gerçekleşmedi. Bu ilişkileri kopardı. Şimdi yeniden mecbur olduklarını anladılar ve tekrar bir araya geldiler. Çeşitli anlaşmalar üzerinden ilerleyen bir ilişki bu” dedi. 

İSTANBUL ADAYI ÖNEMLİ

Büyükşehir olarak tüm partiler için önemli bir yerde duran İstanbul’u nasıl bir aday profilinin kurtaracağına ilişkin de görüş belirten Onur, şöyle devam etti: “Öyle bir aday olmalı ki CHP’nin tabanını çok rahatsız etmemeli. Yüzde yüz evet demeyebilir ama sosyal demokrat ilkeler çerçevesinde olur. CHP’nin kuruluş değerlerine uygun biri olması lazım bir. İkincisi ‘dışarıdan birilerini almak istiyoruz’ söyleminin çok keskin olmaması, mümkün olduğu kadar uzlaşmacı olması gerekiyor. Sosyal demokrat artı özgürlükçü olması gerekiyor. Hak savunucusu ve barıştan yana birinin olması gerekiyor. İstanbul’un seçmen yapısı bakımından muhafazakar kesimi de ürkütmemesi ve kapsaması gerekir. Keşke hepsinden bir kokteyl olsa da koyabilseler. Biraz Muharrem İnce, biraz Gürsel Tekin, biraz Arif Hamzaçebi, birazcık Ekrem İmamoğlu. Ya da kurulacak ittifakla ortak bir isim de olabilir. Diğer partilerden doğru isim dillendirilmiyor ama bu kriterler etrafında belirlenecek bir aday herkes tarafından kabul görür diye düşünüyorum.”

‘HDP TEZLERİNE AYKIRI BİRİNE OY VERMEZ’

Onur, seçim çalışmalarına ve ittifak görüşme trafiğine başlayan partileri bir bütün düşündüğünde ortaya her bir partinin tek başına bir aday belirleyip seçimlere gidemeyeceği tablosunun ortaya çıktığını söyledi. Onur, sözlerini şöyle sürdürdü: “HDP ilçelerde kendine uygun olan aday olursa destekler, olmazsa desteklemez. HDP net. HDP tezlerine aykırı birine oy vermez. Yumuşayacağı yerleri tahmin etmek zor değil. İşbirliği şart ve hep şarttı. Sağ bu kadar yekpare olurken, muhafazakar partilerin dışındaki partiler bu kadar dağınık olduğu zaman iktidarın her türlü faşizmine mahkum kalıyorsunuz.” 

‘SEÇİMDE KÜRT KENTLERİ ÖNEMLİ’

Seçim çalışmalarına başlanmasıyla birlikte tanıdık bir tablo olan siyasi operasyonları da hatırlatan Onur, özellikle HDP’ye dönük başlatılan bu operasyonların gözaltı ve tutuklamalarla siyasi kitlenin gücünü kırmaya yönelik olduğunu hatırlattı. Onur, “Önemli bir örgütlenme öyle kolay gücü kırılmaz ama sandık başında duracak olan, çalışma yürütecek olan insanlar bugün cezaevinde. Bu yetmiyor bu dönemde mevcut olanları da ürkütmek, tehdit etmek bunların hepsi taktik” dedi. 

Seçim stratejisi bakımından Kürt kentlerinin ayrı bir önemde olduğunu sözlerine ekleyen Onur, Erdoğan’ın “gerekirse yine kayyum atarız” açıklamasını da hatırlatarak şunları ifade etti: “Bu açıklamanın yorumlanacak tarafı yok. Orada anayasal düzen yok. Anayasal düzen yıkıldı. Siz eğer mevcut seçilmiş kişiye daha seçilmeden kayyum atarız derseniz zaten anayasal düzeni baştan yıkmış oluyorsunuz. Normalde batıda da yumuşama değil sertleşme görüyoruz. Normalde seçim öncelerinde ürkütmeden, korkutmadan taktik uygularlardı. Şimdi bakıyorsunuz yıllardır yapılan kadın yürüyüşü bile bu sene engellendi. Birden bire Gezi üzerinden çok ciddi bir operasyon başlattılar. Orada bir şey kurgulamaya çalışıyorlar ama kurgulanamıyor. Çünkü Gezi’nin mağduruyla saldıranı aynı kefede yargılanamaz. Mümkün değil. İktidar için mağduriyet çıkarılmasın. Durduk yere çıkıp CHP’nin semtleri ilçelerini niçin hedef gösteriyorlar? Akla sığmıyor. Kadıköy, Beşiktaş Şişli için ‘bunlar ülkenin kaymağını yiyor’ deyip oy mu alacağını düşünüyor buralardan? Bu da saçma. O bölgelerde belki belediye alamazsınız ama bir belediye meclis üyesi fazla almanız sizin iktidarınız açısından önemlidir. Bu lafı söyledikten sonra insanların korkup AKP’ye oy vereceğini düşünmek yanlış olur. Yeni bir iletişim taktiği belirliyorlar ya da hakikaten korkutarak, içeri atarak bir dönem yürütecekler. Böyleyse önümüzdeki 4 ay çok sıkıntılı.”

‘BÖLGEYE DÖNÜK İTTİFAKLAR ANLAMLI’

“Hangi bölgede kimler güçlüyse bir araya gelinmeli. Genel de onunla ittifak yapsın” diyen Onur, nasıl bir ittifak kurulması gerektiğine dair de şunları dile getirdi: “Bir üst çatı ittifaktan ziyade ben bölgeye dönük ittifakların daha anlamlı ve işlevsel olacağını düşünüyorum. Beyoğlu alınamaz mı alınır. Buradaki profile uygun bir adayla alınır. Biraz masa başı çalışarak bu ittifaklara karar vermek gerekiyor. Yoksa CHP-HDP ittifak yapsın dersek bunu ikisi de taşıyamaz. Çünkü böylesine medyanın ellerinde olduğu, yalan ve hedef üzerinden algı operasyonun yürütüldüğü bir ortamda hele ki CHP gibi iletişim stratejileri çok zayıf olduğu bir parti bunu kaldıramaz.  İşlevsel, operasyonel ilçe, il, sandık ve örgütler bazında ortak çalışmak her zaman daha iyi.” 

‘BELEDİYELERDE KADIN GÖRMEK İSTİYORUZ’

Kadın adaylar daha fazla görmek istediğini de vurgulayan Onur,  sözlerini şöyle tamamladı: “Ben illa belediye başkanı kadın olsun demiyorum ama belediye meclislerinin kadın ağırlıklı olması gerekiyor. Çünkü bu çok işlevsel oluyor. HDP bu konuda elinden gelen her şeyi yapıyor ama ben kendi partimde Beşiktaş gibi bir yerde kadınları 11’nci sırada görmek istemiyorum. Kadınlar belediye işlerinde çok daha başarılı. O yüzden de önceki seçimlerden ders alan yerden kadınlara ağırlık verilmeli.” 

Mezopotamya ajansı/ Necla Demir