Doğu Karadeniz bölgesinin en önemli geçim kaynağı çay ile ilgili üreticiler ciddi sıkıntı yaşıyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz haftalarda yaş çay alım taban fiyatını 3 lira 27 kuruş olarak açıklamasına üreticiler tepki gösterirken, kota ve kontejan gibi uygulamalar da üreticiyi özel sektöre yönlendiriyor. Bununla birlikte üretilen çayın kalitesi ve fiyatı tüketiciyi de etkiliyor. Hem üreticiyi hem de tüketiciyi buluşturmak için kolları sıvayan Hopa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, üreticiden aldığı yaş çayı, tüketiciye ucuz ve kaliteli ulaştırmaya çalışıyor. 

Hopa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Harun Vayiç’le kooperatifin amaçları ve hedeflerini konuştuk.

‘ÇAY GERÇEK DEĞERİNİ BULSUN’

Açıklanan taban fiyatın yukarısında yaş çay alımı yaptıklarını belirten Vayiç, “Yönetim olarak farklı bir işleyiş içerisindeyiz. Yönetim meclisi diye tüm üyelerin katılabileceği bir meclisimiz var. Bütün kararları bu meclislerde alıyoruz. Yönetim kurulu da yönetim meclisinin almış olduğu kararları uygulamak ile mükellef. Biz yönetimiz, şöyle yaparız diye bir anlayışımız olmadı. Burada çay fiyatı ile ilgili toplantı yaptığımız zaman meclisten çıkan karar 3 buçuk liraydı. Biz çayın gerçek değerini bulmasını istiyoruz” dedi.

‘ÜRETİCİ ÖZEL SEKTÖRE MAHKUM EDİLİYOR’

ÇAYKUR’un fiyat politikası ve uygulamaları ile çay üreticisini özel sektöre mahkum ettiğini aktaran Vayiç, kota ve randevulu çay alımı gibi sistemlerin üreticiyi ciddi zarara uğrattığını belirtti. Çay hasadına başlandıktan sonra kısa bir süre içinde bitmesi gerektiğini ifade eden Vayiç, “Onun içinde devletin belirlemiş olduğu randevulu sistem ile çayın bitme şansı olmuyor. Üreticilerde özel sektöre mecbur kalıyor. Üretici 1 dönümden 1 ton toplamış ise bunun yarısını devlete yarısın özel sektöre vermek zorunda kalıyor. Durum böyle olunca özel sektör de istediği fiyattan çay alabiliyor. Fiyatlar Mayıs ayında 2 lira 60 kuruşa kadar indi. İkinci hasatta da 2 lira 80 kuruştan çay alımına başlandı” diye belirtti. 

DAYANIŞMA İLE SATIŞ

Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) ve özel sektörün karşısında üreticinin yanında olduklarını söyleyen Vayiç, “Bu fabrika kesinlikle üreticinin fabrikasıdır. Buranın karına da zararına da üretici ortaktır” dedi. Pandemi sürecinde ciddi ekonomik sorunlar yaşadıklarını sözlerine ekleyen Vayiç, hedeflerinin bu süreci atlatıp üreticiye kar payı vermek olduğunu ifade etti. Özel sektörde yer alan marketlere satış yapmadıklarını belirten Vayiç, “Çay ocaklarına, kamu kurumlarına ve İzmir Büyükşehir gibi birkaç belediyeye çay veriyoruz. Ovacık Belediyesi'nin bütün satış reyonlarına çay gönderiyoruz. Çaylarımızı Sefaköy, Kadıköy, İzmir, Uşak gibi yerlerdeki kooperatifler üzerinden tüketici ile buluşturuyoruz. Hopa’da birinin aldığı çayı, Türkiye’deki herkes aynı fiyata alıyor” ifadelerini kullandı.

‘GÖNÜL RAHATLIĞIYLA ALIN’

Çay gönderdikleri kooperatiflerden bölgesel ürünler alıp tüketiciyle buluşturmak istediklerini de sözlerine ekleyen Vayiç, “Örneğin çay gönderip zeytin, peynir, yağ gibi ürünler alıp üreticiden tüketiciye ulaştırmak gibi bir düşüncemiz var. Tüketiciye kontrollü ve sağlıklı gıda ulaştırmak istiyoruz. Tüketici almış olduğu ürüne güvenmek zorunda” dedi. Kamu kurumlarına verdikleri çayların ciddi testlere tabi tutulduğunu söyleyen Vayiç, Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen çayın en önemli avantajının kar suyu olduğunu aktardı. Yağan karın, zararlı böceklere karşı doğal bir koruma sağladığını dile getiren Vayiç, bundan dolayı kimyasal ilaç kullanmadıklarını vurguladı. Yurttaşların çaylarını gönül rahatlığı ile alabileceğini ifade eden Vayiç, siparişlerin internet siteleri, email ya da WhatsApp üzerinden verilebileceğini belirtti. 

Mezopotamya Ajansı / Tolga Güney