Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Dışişleri Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçesi kabul edildi. Görüşmeler sırasında söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, Libya’da durumun gittikçe Türkiye’nin kontrolünden çıkan bir sürecin söz konusu olduğuna dikkati çekerek, “Sizi temin ederim ki Libya’da Türkiye’nin desteklediği kesimler bile Fransa’yla, Mısır’la ilişkilerini düzeltip toparlamaya çalışıyorlar, rasyonel davranmaya çalışıyorlar; bir şekilde sadece Türkiye'ye angaje olarak orada iktidarda kalamayacaklarını, iktidar parçası olamayacaklarını pekâlâ biliyorlar” dedi.

‘NE KADAR İNSANI YERİNDEN ETTİNİZ?’

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na sorular yönelten Özsoy, “Şimdi, Sayın Bakan konuşmasında, Suriye’de ‘Terörden arındırılan yerlere 411 bin kişi yerleşti’ dedi. 411 bin kişi oraya yerleştirdiniz de yerleştirdiğiniz bölgelerde ne kadar insanı yerinden ettiniz? Çünkü Birleşmiş Milletler raporlarına göre yüzbinlerce insan Afrin’den, Shirikan’dan, oradan, Türkiye’nin işgal ettiği yerlerden sürüldüler. Yüzbinlerce insan nerede yaşıyorlar, ne yapıyorlar biz biliyoruz da Türkiye kamuoyu çok bilmiyor” şeklinde konuştu.

‘EFRİN’DE ZEYTİN TALANI GIRLA GİDİYOR’

Efrin’den Türkiye’ye getirilen zeytinlere dair de soru soran Özsoy şöyle devam etti: “Efrin’de zeytin ve zeytinyağı talanı gırla gidiyor. MHP Hatay milletvekili bile meseleyi gündeme getirdi, şöyle getirdi: ‘Afrin’den getirilen o yağlar Türkiye’deki zeytinyağı piyasasını allak bullak etmiş durumda, esnaf sıkıntı yaşıyor’ diye. Bunu değişik siyasi partiler de ifade ettiler. Fakat orada maalesef, kimse ‘Ya Afrin’in yağlarının burada ne işi var, Afrin’deki köylüler nereye gitti? O ağaçlarına kim kondu? O zeytinleri kim alıyor?’ sorularını sormadı, sadece iç piyasa üzerindeki etkilerini söyledi. Böyle bir resim var, Türkiye’ye bu şekilde getiriliyor ve burada markalandırılıp bir şekilde uluslararası pazarlara satılıyor. Fakat bu bir ganimet mantığıdır bu. Cumhuriyeti devletinin desteklediği o çeteler var ya, ganimetlerle ayakta kalmaya çalışıyorlar.”

'TAHRİR EL-ŞAM TL PARASI KULLANIYOR’

Suriye’de bulunan Heyet Tahrir El-Şam’a bağıl Kurtuluş Hükümeti’nin Türk lirası kullanmaya başladığını belirten Özsoy, “Bu Amerika’nın uyguladığı Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası’ndan sonra. Size de bir soru önergesi gönderdim Sayın Bakanım, bana iade etmişler çünkü şahsi düşüncelerim… Tabii şahsi düşüncelerim olacak, şunu sormuşum çok temel olarak: ‘Başka bir ülkenin sınırları içerisinde TL’nin maaş ödemeleriyle birçok mali ve ticari işlemde kullanılması fiili bir mali ilhak durumu değil midir diyorum. Bunu şahsi düşüncem diye alıp bana iade etmişler yani Heyet Tahrir el-Şam Türkiye tarafından da terör örgütü ilan edildi, biliyorsunuz. Böyle bir örgütün hâkim olduğu bir yerde Türk lirası nasıl kullanılıyor maaş ödemelerinde?” diye sordu.

‘KÜRT MESELESİ VAR MIDIR?’

Kürt meselesinin bölgesel ve küresel bir mesele haline geldiğini ifade eden Özsoy, “Sadece Türkiye içinde değil ama Irak’ta, Suriye’de bakın… Bütün bu ülkelere baktığınızda birçok faktörün, birçok aktörün şekillendirdiği bir mesele olmuş durumda” diyerek Bakan Çavuşoğlu’na şunu sordu: “Terörle mücadele ediyoruz, asıyoruz, kesiyoruz, bu baharı bitiriyoruz, bir sonraki baharı bitiriyoruz gibi söylemlerin ötesinde pozitif anlamda sizce bir Kürt meselesi var mıdır ve bu Kürt meselesinin siyaseten çözülebilmesi için siz Dışişleri Bakanı olarak ne öneriyorsunuz?”

‘TÜM KOMŞULARIYLA PROBLEMLİ’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Ahmet Ünal Çeviköz ise iktidarın dış politikasını şöyle yorumladı: “Uluslararası toplumdan izole ve yalnız, neredeyse bütün komşularıyla problemli, yedi kıtadan kendine düşman üreten, komşularının toprak bütünlüğüne saygı duymayan, ideolojik takıntılara hapsolmuş, sağduyudan uzak, dengeli bir dış politika izlemeyen, en önemlisi iç ve dış politikamızın mihenk taşı olan ‘Yurtta barış dünyada barış’ söylemiyle hesaplaşmaya yeltenen, proaktif dış politika söylemleriyle ülkemizi maceraperest bir anlayışla vekâlet savaşlarının baş aktörü hâli getiren bir dış politikanın yumuşak güçle uzaktan yakından ilgisi yoktur.”

‘İŞİD EMİRLERİ BİR YAKALANIYOR BİR BIRAKILIYOR’

Türkiye’nin, iktidarın izlediği dış politika nedeniyle “radikal terör örgütleriyle” sınır komşusu olduğuna dikkati çeken Çeviköz, “Türkiye, radikal unsurların iltica istediği bir ülke konumuna getirildi. IŞİD emirleri sınırlarımızın içinde bir yakalanıyor, bir bırakılıyor. Örneğin, Göç İdaresi, Fransa’da radikal İslamcı oluşumlarla ilişkili olduğu ve terör eylemlerini meşrulaştırdığı gerekçesiyle derneği kapatılan, bunun üzerine Türkiye’den sığınma talebi isteyen İdriss Sihamedi’ye ‘Evraklarınızı gönderin’ diye bir yanıt gönderdi yani tüm dünyaya ‘Teröre destek verenlere biz seve seve kucak açarız’ mesajı veriliyor. Bu davranışla, Avrupa’da Müslümanlar ile radikal terör unsurlarının bir tutulması algısına nasıl zemin hazırlandığının farkında değil misiniz? Nasıl bir ateşle oynandığının farkında değil misiniz?” diye sordu.

SETA’NIN ÖSO’YA İLİŞKİN RAPORU

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) iktidar tarafından “Kuvayımilliye”ye benzetilen “Özgür Suriye Ordusu” olarak bilinen “Suriye Milli Ordusu” hakkında bir rapor hazırlandığını belirten Çeviköz şöyle devam etti: “18 Kasım’da Türkçe ve İngilizce olarak SETA’nın internet sitesi üzerinden yayınlandı. Rapordaki Suriye Millî Ordusu savaşçılarına yöneltilen yaş ve kaç yıldır savaşta yer aldıklarına yönelik soruların yanıtları, Suriye Millî Ordusu saflarında savaşanların bir bölümünün çocuk yaşta silah altına alındığını ortaya çıkardı. Rapor, anketi yanıtlayan Suriye Millî Ordusu milislerinin yüzde 7,85’inin 18-20 yaş arasında olduğunu bildirirken sadece yüzde 3,66’sının iki ve daha az yıldır Suriye Millî Ordusu saflarında savaştığını açıkladı.”

‘SETA’NIN RAPORUYLA İLGİLİ NE YAPILACAK?’

Çeviköz rapora ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu veriler, ankete katılan Suriye Millî Ordusu savaşçılarının en az yüzde 4’ünün 18 yaşından küçükken Suriye iç savaşında savaşmaya başladığını ortaya koydu. Suriye’deki iç savaşta yer alan grup ve örgütlerin tamamına yakınının çocuk savaşçı savaştırdığına dair bulgular daha önce Birleşmiş Milletler raporlarına da yansımıştı fakat iktidar tarafından bu raporlara gereken özen gösterilmiyordu. Şimdi Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesinin de bilgisinde olan bu raporla ilgili olarak ne yapılacak? Üstelik, bunlar ortaya çıkınca söz konusu rapor kurumun sitesinden de kaldırıldı. Bu rapordaki bilgiler, üstü örtülemeyecek kadar vahimdir.”

BAKAN, ÖSO’YA LAF SÖYLETMEDİ

Milletvekillerinin ardından soruları yanıtlayan bakan Çavuşoğlu, “Özgür Suriye Ordusu”na dair gelen sorulara, “Diğer taraftan, Özgür Suriye Ordusunu eleştiriyorsunuz, kiminiz de şimdi ona ‘IŞİD’ diyorsunuz, ‘DAEŞ’ diyorsunuz. Özgür Suriye Ordusu, Amerika dâhil birçok ülke tarafından tanınmış bir güçtür. Bugün Suriye’de siyasi bir süreçten bahsediyorsak, sahada bunların mücadelesi sayesinde de bahsediyoruz. Siz, şimdi bunları niye radikalleştirip diğer atıyorsunuz, IŞİD’ci diyorsunuz? ‘Yok, bir de IŞİD’e de, ondan sonra El Kaide’ye silah veriyorsunuz, destek veriyorsunuz’ diyorsunuz. Bunlar çok ciddi şeyler Sayın milletvekilleri” dedi.