Ankara’da 10 Ekim 2015 tarihinde DAİŞ tarafından yapılan katliama ilişkin açılan ve firari sanıklar yönünden Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına Suriye’de yıllarca kaldıktan sonra Türkiye’ye dönen kadınların yargılandığı davalara dair bilgiler girdi.

DW Türkçe’nin haberine göre, Ankara Katliam davasının firari sanıklarından “Ebu Zeyneb”  kod adlı Ahmet Güneş’in eşi E.G.’nin ve Adıyaman’daki Dokumacılar Grubu’nun lideri Mustafa Dokumacı’nın eşi “Hacer” kod adlı Ulkar M.’nin yargılandıkları davalarda verilen kararlar dosyaya gidi.

6 YIL DAİŞ’TE KALDI CEZA VERİLMEDİ

Suriye’ye 2014 yılında eşi, kardeşi, kayınvalidesi ve kayınbabası ile birlikte DAİŞ’e katılan E.G.’nin yargılandığı davada, Urfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Kasım 2020'de E.G. hakkında “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verdi. 

Kararın gerekçesinde, sanığın “silahlı terör örgütüyle süreklilik, çeşitlilik, yoğunluk gerektiren eylemlerde bulunduğu neticesinde organik bağ kurup örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer alarak silahlı terör örgütüne üye olma” suçuna uyduğu belirtildi. Ancak mahkeme, sanığın kendi isteğiyle teslim olmak suretiyle gönüllü olarak ayrıldığı, örgüt içerisinde bildiği ve gördüğü örgüt mensuplarına ait fotoğrafların kendisine gösterilmesi üzerine teşhis ettiğini iddia ederek “ceza verilmesine yer olmadığına” hükmetti.

AİLECE DAİŞ’E KATILMIŞLARDI

İtirafçı olan E.G., 30 Eylül 2019’da tutuklandı ve ifadesinde, Suriye'ye gitmesinin nedenini "Eşim benden boşanacağını ve çocuğu kaçıracağını söyledi" şeklinde açıkladı. DAİŞ’e katılmadan önce Antep'te Erdemliler Derneği'ne gittiğini belirten E.G., Ahmet Güneş'le evlenmesini ise DAİŞ’in bir dönem "Gaziantep emiri" olduğu iddia edilen kardeşi Mehmet Kadir Cebael'in istediği olduğunu söyledi. E.G. ifadesinde ayrıca annesi Ülger ve babası Mehmet Cebael'in de Suriye'de ROJ Kampı’nda YPG'nin elinde olduğunu belirtti. Diğer kardeşi Abdulsamet Cebael de DAİŞ'e katılan aile bireylerinden oldu. Ahmet Güneş'in erkek kardeşi İsmail Güneş ise 1 Mayıs 2016'da Antep Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik gerçekleştirilen canlı bomba saldırısının failiydi.

Anlattıkları itiraf kabul edilen E.G., ifadesinde DAİŞ’in yapılanması ve eşinin faaliyetleriyle ilgili ayrıntılı bilgi vermekten kaçındı; eşini hiç askeri kıyafetle ve uzun namlulu silahla görmediğini, eşine sorduğu sorulara yanıt alamadığını iddia etti.

EKİM 2021’DE TESLİM OLDU

Tahliye edilen kadınlardan biri de Adıyaman'daki Dokumacılar Grubu'nun lideri olan Mustafa Dokumacı'nın eşi "Hacer" kod adlı Ulkar M., İçişleri Bakanlığı'nın “terörle bağlantılı arananlar listesinde mavi kategoride” yer alan Ulkar M. hakkında  Emniyette "canlı bomba eyleminde kullanılabilecek nüfus cüzdanı taşıdığı şeklinde hakkında istihbari bilgi bulunan şahıs" kaydı bulunuyor ve kırmızı bültenle de İnterpol tarafından aranıyordu. Ulkar M., 2014'de eşiyle birlikte Suriye'ye gitmişti. 9 Ekim 2021'de Suriye sınırını geçerek Türkiye’de askerlere teslim olan Ulkar M., etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı oldu. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklanan Ulkar M. hakkında iddianame hazırladı.

BİR AY 20 GÜNDE KARAR ÇIKTI

Davanın ilk duruşması, Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 29 Kasım 2021'de yapıldı. Tanık olarak dinlenen D.T., sanık Ulkar M.'nin Suriye'de kendilerine dini dersler verdiğini anlattı. Cumhuriyet Savcısı ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmamasını ve örgüt üyeliği suçundan cezalandırılmasını istedi. Ancak ilk duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık hakkında "gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi" sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti. Ulkar M., bu kararla birlikte tahliye edildi.