"Büyükada Davası" olarak bilinen ve İstanbul'da 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı davanın karar duruşması, verilen aranın ardından tutuksuz yargılanan Nejat Taştan’ın savunması ile devam etti. Taştan savunmasında, “Bu davada avukatıma gönderdiğim para bile suç olarak gösterilmiştir. Bu asılsız iddialarla yargılamayla boğuşuyoruz. Hüküm ne olursa olsun gerekçenizi merak ediyorum” dedi. 

DOSYADAKİ ‘İHLAL’

Ardından söz alan Taştan’ın avukatı Ezgi Yalvarıcı, ceza yargılamasının amacının delillerle maddi sonuca ulaşmak olduğunu söyledi. Mütalaada deliller incelenmeden bir sonuca ulaşıldığını dile getiren Yalvarıcı, “Mütalaada açıkça maddi dayanakları olmamasına ve delil sayılmamasına rağmen mahkemeye delil olarak sunulan birçok husus var. Mütalaada var olmayan delillerin dosyaya sunulması açıkça bir ihmaldir. Evrensel hukukta suçlu sayılan kişiyle telefonda görüşmek suç sayılmamıştır. Ancak savcı mütalaasında buna dayanıyor. Hukuk devleti bireyleri ceza yargılamasından da korur. İnsan haklarını savunmak evrensel bir haktır. Bunun soruşturma konusu olması kabul edilemez. Müvekkilimin beraatını istiyorum” diye konuştu.  

‘SAVCININ İDDİASI DAYANIKSIZ’

Ardından söz alan Nalan Erkem'in avukatı Ali Koç, “Toplantı şahıslar tarafından yapılmamıştır, insan hakları örgütleri tarafından yapılmıştır. Savcının şahsi toplantı iddiası dayanaksızdır. Toplantı gizli yapılmamıştır. Bunlar ispatlanmıştır. Nitekim müvekkilim toplantıyı sosyal medyada paylaşmıştır, bunlar dosyaya ibraz edilmiştir” diyerek, müvekkili hakkında beraat istedi.  

Diğer sanık avukatları da, delillerin önceki duruşmalarda çürütüldüğüne dikkat çekerek, beraat talebinde bulundu.  

Mahkeme, savunmaların ardından duruşmaya bir saat ara verdi. 

4 HAK SAVUNCUSUNA CEZA VERİLDİ

Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, Taner Kılıç hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 6 yıl 3 ay, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkında ise "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte  yardım etmek” iddiasıyla 1’er yıl 13’er ay hapis cezası verdi. Mahkeme, 7 kişi hakkında ise beraat kararı verdi. 

BİR ÜYE BERAAT İSTEDİ

Mahkeme üyelerinden birisi, Taner Kılıç, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran'ın işledikleri suçun sabit olmadığını, ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerektiğine işaret ederek, verilen karara “iştirak” etmediğini kaydetti. 

KARARA TEPKİ

Hak savunucuları, adliye önüne yaptıkları açıklamayla karara tepki gösterdi. Uluslararası Af Örgütü Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan, "Başından itibaren hukuk ile hiçbir ilgisi olmayan ve hiç açılmamış olması gereken bu dava yine hukuksuz bir kararla sonuçlandı. Çürütülmüş, asılsız suçlamalara dayanarak verilmiş bu karar, Türkiye’nin hukuk tarihindeki kara lekelerden biridir. Duruşma öncesinden söylediğimiz üzere, bir arkadaşımızın bile ceza almış olmasını kabul etmeyeceğiz. Üst mahkemelere taşındığı süreçte bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. İnsan hakları savunucularına adalet sağlanana kadar durmayacağız" dedi.