İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 28 Ekim’de Siirt'in Kurtalan ilçesine yaptığı ziyaret sırasında devletin inkar, imha ve asimilasyon politikalarına “Burası Kürdistan’dır” diyerek dikkat çeken Cemil Taşkesen, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla gözaltına alındı. Savcılık ifadesi ardından serbest bırakılan Taşkesen’e, birçok kesimden destek gelirken, gözaltına alınmasına da tepki gösterildi. 

Taşkesen, Akşener ile diyalogları ve sonrasında yaşanılanlara ilişkin Mezopotamya Ajansı'na (MA) konuştu. 

KÜRT İNKAR EDİLİYOR

Esnaf arkadaşıyla çay içtiği sırada Akşener’in iş yerine girdiğini belirten Taşkesen, “İlk başta arkadaşlarımızla konuşmak istedi. Sonrasında sıra bana geldi ‘Siz ne iş ile meşgulsünüz’ diye sordu. Ben de ona ‘Size bir soru sormak isterim’ dedim. Ona ‘Selahattin Demirtaş terörist mi?’ diye sordum. ‘Çünkü siz Meclis’te sürekli bunu dile getiriyorsunuz. Kürt seçmen ve Demirtaş’ı terörist ilan ediyorsunuz’, ‘Eğer Demirtaş terörist ise hepimiz teröristiz’ dedim.   Sonrasında olay Kürdistan’a geldi. Cevap veremedi. Çünkü bir şeyler inkar ediliyor. Köklerimiz binlerce yılla dayanıyor” diye belirtti. 

Diyalog sırasında Akşener ve beraberindeki heyetin sürekli “Kürdistan’a değil Türkiye’ye geldik” dediklerini aktaran Taşkesen, “Bulunduğun yer coğrafi, halk ve yerleşim olarak Kürt ve Kürdistan’dır. Yüzyıllık bir inkarın gerçeğidir” dediğinde Akşener’den, “Biz biriz Kars’tan Edirne’ye kadar biriz” yanıtı aldığını ifade etti. Bu tür söylemlerin yaşamda karşılığının olmadığını söyleyen Taşkesen, “Kürdistan Osmanlı döneminde de vardı. Şimdi de var. Bin yıllardır var. Orada sadece Bakur Kürdistanı’nı değil, Başur, Rojhilat ve Rojava Kürdistanı da kastettim. 50 milyonu aşan bir Kürt halkından bahsettim. Kürtler binlerce yıldır bu toprakta yaşıyor. Köklerimiz binlerce yılla dayanıyor. Biz bir halk ve bir coğrafyayız. Bir şeyler göz ardı ediliyor. Bunu onlara anlattık” dedi. 

‘HAKİKATİ DİLE GETİRDİM’

Konuşmayı gözaltına alınacağını bilerek yaptığını belirten Taşkesen, her şeyi göze alarak Kürdistan'ı savunduğuna dikkati çekti. “Gözaltıyı bekliyordum. Geç de kaldılar” diyen Taşkesen, yaşanılanlarla ilgili şöyle dedi: “İkamet yerimi bilmedikleri için beni birçok yerde aramışlar. Gece saatlerinde hukuksuz bir şekilde eve gelip beni aldılar. Mesai saatlerinde arasalardı, gidip ifade verebilirdim. Kameraları açıp beni çektiler, bunu paylaştılar. O görüntülerde kelepçeler de benim için gurur kaynağı. Yüz kızartıcı bir şey yapmadım. Hakikati dile getirdim.” 

ERDOĞAN HATIRLATMASI

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ilk kez Meclis zabıtlarına “Kürdistan” ifadesinin kaydedildiğini hatırlatan Taşkesen, “Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi menfaati ve çıkarları için Kürdistan diyor. Sırf Kürtlerden oy almak için Kürdistan diye bağırıyor. Ahmedê Xanê’nin dizelerini dile getiriyor. Ama çıkarı bittiğinde Kürdistan’ı inkar ediyor. Kürtlerin inkarı üzerine kurulmuş bir sistem var ortada” ifadelerini kullandı. 

ULUSAL BİRLİK ÇAĞRISI

Kendisine gösterilen dayanışmanın önemine değinen Taşkesen, “Dil, kültür ve varlığımızı inkar eden bir zihniyete karşın büyük bir destek geldi. Sadece Bakur’dan değil, Başur, Rojava, ve Rojhilat’an destek geldi. Destek veren dayanışma gösteren herkese sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.

Kürtlerin acil bir şekilde ulusal birliğini sağlaması gerektiğinin altını çizen Taşkesen, şöyle devam etti: “Tüm parçalarda yer alan Kürtler bir araya gelip birlik oluşturmalı. Ulusal birlikten başka bir alternatifimiz yok. Öneri değil ricamdır. Eğer biz böyle ayrı ayrı olursak saldırılar çokça olur. Ama birlik olursak çok güçlü oluruz.”