Türkiye’de koronavirüs (Kovid-19) vakalarının artmasıyla 17 gün için alınan tedbir süreci, 8’inci gününü geride bıraktı. Günlük açıklanan Kovid-19 hasta tablosunda vaka sayılarında düşüş meydana gelse de ölüm oranları değişmiyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, bölgede koronavirüs salgının geldiği aşamaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bölgede vaka sayılarında ciddi bir artışın yaşanmadığını, ancak aile içi bulaşın arttığına dikkati çeken Yerlikaya, Diyarbakır’daki hastanelerde 60 civarında yoğun bakım hastası olduğu bilgisini paylaştı. 

‘GEÇEN YAZIN PİKİNİ TEKRAR YAŞAYABİLİRİZ’

Geçen yıl bu dönemlerde bölge illerinde vaka sayılarının düşük seyrettiğini, ancak yaz aylarında salgının bölgeyi kasıp kavurduğunu ifade eden Yerlikaya, aşılama oranlarının yetersiz kalması ve salgının bilimsel ve akılcı politikalarla yürütülmemesi nedeniyle aynı pikin tekrar yaşanabileceği uyarısında bulundu. Yurttaşların vaka sayılarındaki artışa hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade eden Yerlikaya, kaygılı olduklarını dile getirdi. 

‘AÇIKLANAN RAKAMLAR HANGİ HEDEF İÇİN?’

17 günlük “kapanma” sürecine değinen Yerlikaya, sosyal destek sağlanmadan yapılan kapanmaların başarısızlıkla sonuçlanacağını dikkati çekerek, bu biçimde bir kapanmaya karşı olduklarını söyledi. İnsanların zorla eve kapatılmasını değil, çarkların durmasını talep ettiklerini ifade eden Yerlikaya, “Şu anda kapatma deniliyor ama çok sayıda işçi, yoksul çalışmak zorunda. Yani çarklar durmadı. Bizim temel talebimiz, ekonomik ve sosyal destek sağlanarak toplumsal hareketliliğin azaltılmasıydı. Belli tarihlerde aç-kapa yönteminin faydası yoktur. 17 gün sonra açılma sürecine gireceğiz ama hangi kriterleri baz alınarak açılacağımızı bilmiyoruz. ‘Vaka sayısı 5 binin altına inecek’ deniliyor. Bu rakam neye göre dillendiriliyor? Son haftalara baktığımızda test sayılarında ciddi oranda düşüş var. Vaka sayılarında da düşüş var. Bu gerçekten böyle midir, yoksa bir hedef doğrultusunda mı bu rakamlar açıklanıyor? Bütün pandemi süreci boyunca olduğu gibi ekonomik kaygılar önemsendiği için mi bu vakalar düşük gösteriliyor? Bunu bilmiyoruz. Bu yöntem doğru bir yöntem değil” diye belirtti.

‘AŞILAMA DÜŞÜK, DEVLETE GÜVEN YOK’

Sağlık Bakanlığı'nın aşıya ilişkin verdiği tarihlerin gerçekleşmediğini, aşılamanın çok yavaş ilerlediğini söyleyen Yerlikaya, 1 doz aşı olup, 2’inci doz aşı için bekleyen çok sayıda insanın varlığına işaret etti. Bölgede aşılama oranlarının diğer illerle kıyasla çok düşük seyrettiğini vurgulayan Yerlikaya, “Burada bir tereddütle karşı karşıyayız. Bu tereddüt aşıya karşı değil, şu ana kadar yürütülen devlet politikalarına karşı.  Pandemiyi yönetme biçimi, anti demokratik uygulamalar, hukuksuzluklar, kayyım politikaları, Sağlık Bakanlığı'nın tüm pandemi boyunca açıkladığı verilerin gerçeği yansıtmaması, bütün bunların bir sonucu olarak insanlarda bir güven sorunu oluştu. Yine anadilde sağlık hizmetinin verilmemesi, aile hekimliği sisteminin bölge tabanlı olmaması, aşıyla ilgili kampanyaların yürütülmemesi, bölgede aşılama oranlarının düşük seyretmesine neden oldu” diye konuştu.

Pandemide başarılı olmak için aşılama sürecinin şeffaf yürütülmesi gerektiğini kaydeden Yerlikaya, aşıların etkili ve güvenli olduğuna dair net verilere işaret ederek, aşı sırası gelen yurttaşların ikna edilmesi gerektiğini söyledi. 

DEVLETİN SORUMLULUKLARI HATIRLATILMALI

Aç-kapa yönteminin bir aldatmaca olduğunu, toplumun bu aldatmacaya kanmaması gerektiğini belirten Yerlikaya, ekonomik ve sosyal destek sağlanması noktasında yurttaşların talepkar olmaları gerektiğini ifade etti. Yerlikaya, siyasi iktidara ve devlete sorumluluklarının hatırlatılması gerektiğini vurguladı. 

MA / Cahit Özbek