Koronavirüse karşı siyasi ve sivil toplum örgütlerinin kurduğu Bölge Kriz Koordinasyon Merkezi yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin koronavirüs salgınıyla mücadelede hata üstüne hata yapmaya devam ettiğini vurguladı.  Açıklamada, gece yarısı ilan edilen sokağa çıkma yasağının 30 büyük şehirle sınırlı kalmasına ve insanların paniklemesine yol açacak şekilde uygulanmasına tepki gösterilerek, “Yaşamı korumak değil ölüme davetiye çıkarmaktır” denildi.

TOPLUM SAĞLIĞI TEHLİKEYE SOKULDU

Bölge Kriz Koordinasyon Merkezi olarak, genel karantina uygulamasını önerdiklerini altı çizilen açıklamada, “Büyük şehirler için karantina uygulaması, yöntemi ve zamanlaması bakımından yetersiz olmuş ve toplum sağlığını büyük bir tehlikeye sokmuştur” ifadeleri yer aldı.

Sokağa çıkma yasağı ve karantina kararının günler önce alınması gerektiğine işaret edilen açıklamada, yasak ve karantinanın parçalı bir şekilde yapılması toplum sağlığının "bütünlük ilkesi" açısından yanlış şekilde uygulandığı belirtildi. Ayrıca,  alınan karantina kararının yöntemsizliğine dikkat çekilerek,  bugüne kadar alınan önlemlerin çoğunun riske atıldığı ve boşa çıkarıldığı ifade edildi.

Hükümetin koronavirüs salgını sürecini yönetemediğine vurgu yapılan açıklamada, “Bu salgına karşı verilen mücadele AKP’nin toplu konut açılışları ya da seçim mitinglerinin  organizasyonuna benzemiyor. Daha büyük bir ciddiyetle yaklaşılması ve işin ehli kesimlerle birlikte çok bileşenli yapılması zorunludur” denildi.

KARANTİNA TÜM ÜLKEYE YAYILMALI

Bölge Kriz Koordinasyon Merkezi açıklamasında şu önerileri sıraladı: 

“* Bu sorumsuzca yaklaşımlarla vahşi bir yöntem olan sürü bağışıklığı düşünülüyorsa bu yöntem akıldan bile geçirilmemelidir. İktidarı da insanların yaşamına saygı duymaya davet ediyoruz.

* İnsanlar eve kapanmışken eksiklikleriyle birlikte yine de karantina kararı alınmışken bilim kurulunun önermeleri doğrultusunda uzatılması gerekiyorsa uzatılmalıdır. Sağlıklı olan ve AKP'nin yapmak istemediği genel karantina uygulaması bize göre salgın ortadan kaldırılıncaya kadar genel olarak uygulanmalı ve diğer tüm il ve ilçe merkezlerinde de bir an önce hayata geçmelidir

* Karantina uygulaması uzatılacaksa devlet yurttaşların tüm ihtiyaçlarını karşılamakla mükelleftir. Rasyonel bir şekilde ne gerekiyorsa sosyal devlet olmanın bir gereği olarak toplumun ihtiyaçları giderilerek bir an önce yapılmalıdır

* AKP, sağlık ile siyaseti birbirinden ayırmalıdır.

* AKP, bilim kurulunu siyasallaştırmamalı, siyasetine malzeme etmekten vazgeçmeli ve kurulun önerilerini zamanında uygulamalıdır.

* AKP, Türkiye'nin her yerinde  yerel yönetimleri işe dahil etmelidir. Buradan hareketle bölgede kayyım atanan belediye eş başkanları hızlı bir şekilde görevlerine iade edilmelidir.

* Cezaevleri ile ilgili infaz düzenlemesinin en kısa zamanda daha fazla polemiğe ve siyaseten istismar edilmeden meclisten çıkmalıdır. 

* Dayanışma yaşatır. Halkımız karantina boyunca bulunduğu yerde oturduğu binada yaşlı, hasta, yalnız ve yoksul insanlarla "konut-bina içi dayanışma" yı başlatmalıdır.

* Tedirginlik ve panik asla çözüm değildir. Bizler tedbirlerimizi alacağız ve umutlu olacağız. Gereksiz ve sağlıksız, toplumu huzursuz edecek, toplumda korkuyu ve paniği tetikleyebilecek asılsız, kaynaksız bilgileri topluma yaymamalı ve kötü amaçlara bilmeden de olsa aracılık etmemeliyiz. Bu anlamda halkımız salgın ile ilgili TTB, SES, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı'nın bilgilerini kıyaslayarak tek bir kaynaktan beslenmemelidir.”