Kayyım rektör Melih Bulu'yu protesto eylemleri kapsamında Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bir meydan sergisinde "Şahmeran figürlü LGBTİ+ bayraklı Kabe görseli" sergiledikleri için "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" gerekçesiyle 2’si tutuklu 1’i ev hapsi, 7 öğrenci hakkında İstanbul 21'inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması başladı. 

KELEPÇELERİ KIRDILAR

Başka tarihlerde gözaltına alınıp ev hapsi cezası verilen öğrencilerden Hasan Doğan, Yunus Emre Karaca, Aze Deniz Akşar, Yıldız İdil Şen ve Muhammet Hizmetçi ise ayaklarında ki kelepçeleri kırarak Çağlayan Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasına katıldı. Açıklamaya Melih Bulu'yu rektörlük binası önünde her gün sırtlarını dönerek protesto eden öğretim üyeleri de eyleme destek verdi. 

EZİLENİN SAFINDAYIZ

İstanbul Üniversite Dayanışmaları tarafından yapılan açıklamada "Bu tutuklamalar hukuksuzdur, arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Mücadelemiz her türlü baskı girişimine rağmen devam ediyor. Cumhurbaşkanı'na 'yüreğimiz yetiyor' demiştik. Bizi size koşulsuz itaat edenlerle karıştırmayın. Bugün o mektupta dediklerimizi aynen tekrarlıyoruz. Size kulluk etmiyoruz. Hukuksuzca tutukladığınız her arkadaşımızı alacağız. Mücadelemizi durduracak kudretiniz olmadığı gibi demokratik hakkımızı gasp eden ucuz siyasetinizin arkasına sığınamazsınız. Sanmayın ki hukuk reformunuzla ezilenleri safınıza katabilirsiniz. Safımız emekçilerin ve ezilenlerin safıdır. Demokratik hak ve özgürlükleri gasp edilenlerin yanındayız. Tüm kayyumları gönderene, tüm arkadaşlarımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Yüreğimiz yetiyor" denildi.

ÖĞRENCİLERİN YANINDAYIZ

Melih Bulu'yu rektörlük binası önünde her gün sırtlarını dönerek protesto eden öğretim üyelerinden Zeynep Gambetti ise “Bugün burada Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan gayrimeşru rektör atamasını protesto ettikleri için 29 Ocak’ta gözaltına alınan ve sonrasında tutuklu ve tutuksuz yargılanmakta olan 7 öğrencimizin duruşmasına destek vermek için bulunuyoruz. 30 Ocak’tan bu yana 2 öğrencimiz Metris Cezaevi’nde tutuklu, 2’si de ev hapsinde olarak özgürlüklerinden mahrum bırakılmış durumdalar. Kamuoyuna öğrencilerimizin yanında olduğumuzu bir defa daha ilan etmek isteriz” dedi. 

GÜVENLİKÇİ POLİTİKALAR

Boğaziçi Üniversitesi hocaları olarak 4 Ocak’tan beri "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" dediklerini hatırlatan Gambetti, “Dayanağımız özgürlükçü ve katılımcı geleneğimizi açıklayan Boğaziçi Üniversitesi temel ilkeleridir. Yeni rektörlük, YÖK ve bağlı olduğu siyaset anlayışı ise, üniversitemizin evrensel, çoğulcu ve demokratik ilkelerini geçersiz kılmayı hedeflemektedir. Bu hedefe uygun olarak muhalefeti ve her tür toplumsal meseleyi bir asayiş sorunu olarak tanımlayıp, güvenlikçi politikalar uygulamaktadır” ifadesinde bulundu.  

ÖĞRENCİLERİ SERBEST BIRAKIN 

Ortada bir asayiş sorununun olmadığına dikkati çeken Gambbetti, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Üniversite bileşenlerinin, birlikte veya ayrı, Boğaziçi Üniversitesi’ne uygulanan politikaları eleştirme hakları anayasa ile güvence altına alınmıştır. Öğrencilerimiz topluma suçlu ve zanlı olarak gösterilmektedir. Bu şekilde Türkiye genelinde olduğu gibi Boğaziçi Üniversitesi'nde de zor ve baskıcı yöntemler meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Eleştiri ve protesto haktır. Bu haklarını kullanan öğrencilerimize yöneltilen suçlamaları kabul etmiyoruz. Öğrencilerimizin derhal serbest bırakılmasını ve yarın başlayan yeni öğrenim dönemine daha fazla vakit kaybetmeden başlamalarını talep ediyoruz.”