Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım rektör olarak atanan Melih Bulu’ya yönelik öğrencilerin başlattığı direniş sürüyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın “terörist”, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de “haşarat” ve “anarşist” olarak hedef gösterdiği Boğaziçi’li öğrencilerinin direnişini, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu değerlendirdi. 

GERGERİOĞLU: GENÇLİĞİN CEVABI NET

HDP’li Gergerlioğlu, Boğaziçi’nde kayyımlara karşı süren direnişin artan haksızlıklara karşı gençliğin cevabı olduğunun altını çizdi. Öğrencilerin eyleminin kendi öz gücüyle sürdüğüne dikkat çeken Gergerlioğlu, bu direnişin her kesimi içinde barındırdığını söyledi. HDP’li vekil, “Z kuşağı artık bu tür dayatmaları ve kalıpçılığı kabul etmiyor. İktidar ise bu baskıyı her geçen gün daha da arttırmaya çalışıyor. Gençler de kendine yönelik bu uygulamaya karşı net bir cevap verdiler. Biz bunu siyaset alanında görmeye alışığız. Direnişler bir şekilde sönümleniyordu, fakat gençlerin tepkisi siyaset üstü bir tepki olarak doğdu ve sönümlenemiyor. Marjinalize etmeye, terörize etmeye çalışıyorlar ama başaramıyorlar. Çünkü çok spontane, masum, haklı bir davranış ve iktidar da bu nedenle ne yapacağını bilemez halde” ifadelerini kullandı. 

YENİ BİR GEZİ KORKUSU 

İktidarın yeni bir Gezi eylemlerinin doğmasından korktuğunu belirten Gergerlioğlu, “Kriminalize etmekte zorlanacağı ve dinamik bir grubun başlattığı bu direnişte, 18-19 yaşındaki öğrencileri işkenceyle gözaltına almaktan, tutuklamaktan, terörist ilan etmekten geri durmuyorlar. Birçok kesimi içinde barındıran bu öğrenciler, iktidara bir cevap veriyor. Tüm farklılıklarına rağmen yan yana dayanışmayla direnişlerini sürdürüyor, ezberleri bozuyor” diye ekledi.

HAK ARAYIŞI SÜRDÜRÜLMELİ

İktidarın dezenformasyon ve istihbarat çalışmalarıyla direnişin önünü almaya çalıştığını vurgulayan Gergerlioğlu, gözaltılar sırasında başörtüsü açılan Şeyma Altundal’ın iktidarın sahte kamera görüntüleriyle yalanlanmaya çalışıldığını belirtti. Eylemlerin barışçıl karakterini koruyarak, hak arayışının sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Gergerlioğlu, şunları söyledi: “Mecliste yaptığımız muhalefetin çok bir anlamı olmuyor, çünkü oylamayla iş bitiyor. Güya biz bir muhalefet yapıyoruz ama oylamayla bizim muhalefetimizi bitiriyorlar. Bu tür eylemler ciddi bir tepkinin ortaya çıkmasını sağlıyor.”

TANRIKULU: DÜZENE İTİRAZ

CHP’li Sezgin Tanrıkulu ise iktidarın demokratik teamüllere ve geleneklere aykırı tutumlarına en doğru yerden cevap geldiğine işaret etti. Bu itirazın tüm özgürlük isteyenlerin ortak talebine dönüştüğünü, AKP’nin “dayatma” düzenine karşı dayanışmanın önemine değinen Tanrıkulu, ”Türkiye’nin başka yerlerinde Boğaziçi gibi direnişler olmuyor. Fakat bir yoklama yapılırsa, eğer kamuoyuna AKP’nin bu zulüm politikasına karşı toplumun bir vicdan ortaklığı yaşadığını görürüz. Kayyumun karşısında odaklanan itiraz Boğaziçi nazarında bütün bu düzene yapılmış bir itiraz aslında” ifadelerini kullandı.

İKTİDAR PANİKTE 

Tanrıkulu, iktidarın paniğe kapıldığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Düzenin bütün parametresi dayatma, boyun eğdirme, itaat ettirme üzerine kuruluyor. Fakat Boğaziçi Üniversitesi gibi geçmişten gelen gelenekleri olan bir üniversite bu yüzden boyun eğmiyor. Bir aydır direniyorlar. Türkiye’nin her yerinden, çok farklı görüşlerden, inançlardan, partilerden, kurum ve kuruluşlardan destekler geldi.”

Muhalefetin toplumda gelişen bu demokratik direnişi sahiplenmesi gerektiğini belirten Tanrıkulu, birlikte mücadele çağrısında bulundu.