“Hayata dönüş” operasyonu kapsamında Bayrampaşa Cezaevi’nde görev sınırlarını aştıkları suçlamasıyla dönemin jandarma görevlisi 196 sanığın yargılandığı davanın 41’inci duruşması Bakırköy 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, farklı suçlamalardan kaynaklı tutuklu bulunan sanıklardan Ömer Arık, Kamil Oğul ile tutuksuz yargılanan Mehmet Bingöl ve  Mustafa Ece, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlandı. Duruşmada Mehmet Ay tanık olarak SEGBİS ile bağlanarak ifade verdi. Taraf avukatlarının da hazır bulunduğu duruşma salonuna çok sayıda polis alınırken, salgın gerekçe gösterilerek sadece bir gazetecinin salona girmesine izin verildi.

Kimlik tespitlerine başlamadan önce SEGBİS ile mahkemeye bağlanan sanıklar, avukatları olmadığı için savunma yapamayacaklarını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme barodan avukat temin edilmesine karar vererek duruşmaya ara verdi.

ARIK: BİLGİ SAHİBİ DEĞİLİM

Aranın ardından kimlik tespitlerinden sonra geçilen duruşmada ilk olarak sanıkların savunmaları alındı. İlk olarak söz alan dönemin Cezaevi Koruma Taburunda birinci cezaevi koruma bölük komutanı Ömer Arık, söz aldı. Arık, olayların olduğu sırada emrinde yüz askerin olduğu söyledi. Olaylar başlamadan önce cezaevinde adli tutukluların olduğu kısımda olduğunu belirten Arık, olaylar bitene kadar burada beklediğini ve yaşanan olaylarla ilgili bir bilgi sahibi olmadığını ileri sürdü. Olayların yaşandığı siyasi koğuşlara uzak olduğunu ifade eden Arık, yaşanan olayları televizyondan öğrendiğini belirterek, suçlamaları reddederek beraatını ve duruşmalardan veraste edilmesini talep etti.

Ardından savunmasını yapan o dönem Ümraniye Cezaevinde Er olarak görev yapan Mustafa Ece, o dönem Elazığ’dan TİM olarak geldiklerini, kendisinin de Bayrampaşa Cezaevi’nde değil Ümraniye Cezaevi’nde görev yaptığını ve Bayrampaşa Cezaevi’nde yaşanan olaylardan haberinin olmadığını ileri sürerek beraatını istedi.

‘MÜDAHALE ETMEMİZ SÖYLENMEDİ’

Jandarma Arama Kurtarma Bölüğünde Kurtarma personeli olarak görev yapan Mehmet Bingöl de olayın olduğu gün izinli olduğunu, birkaç saat sonra telefonla aranıp arama kurtarma ekibine dahil olarak Bayrampaşa Cezaevi’ne geldiğini söyledi. Bulunduğu yerin olaylara uzak olduğunu ve  beklediklerini iddia eden Bingöl, ellerinde sadece yangın söndürme ve hava temizleme cihazlarının olduğunu ve silah taşımadıklarını belirtti. Cezaevinde koğuşlara hiç girmediği öne süren Bingöl, içerde neler olduğunu bilmediğini belirterek beraatını istedi.

Bingöl, kendisinden herhangi bir müdahalede bulunulması için bir talimat gelmediğini, cezaevinde her hangi bir çökme, sel gibi bir felaketin olmadığını sadece yangın çıktığını ona da müdahale etmeleri için bir emrin gelmediğini ve yangını itfaiyenin söndürdüğünü belirtti.

KOMUTAN YARDIMCISI: HATIRLAMIYORUM

Son olarak savunması alınan dönemin İstanbul Jandarma Komutan Yardımcısı Mehmet Ay, tanık sıfatıyla ifade verdi. Ay, ifadesinde Bayrampaşa Cezaevi ile ilgili görev almadığını o dönem Ümraniye Cezaevi’nde görevli olduğunu söyledi. Bayrampaşa Cezaevi’nde yapılan operasyonla ilgili hiçbir bilgi sahibi olmadığını söyleyen Ay, “Bildiğim kadarı ile Bayrampaşa Cezaevi’nde yapılan operasyondan birkaç gün sonra Ümraniye Cezaevi’nde operasyon yapıldı. İstanbul’daki cezaevleri ile ilgili planlamayı yapan Jandarma İstanbul Bölge Komutanı Tuğgeneral Engin Hoş idi. Üzerinden zaman geçtiği için bize verilen bilgi genel bilgi olduğu için hatırlamıyorum” dedi.

DURUŞMA 3 MART’A ERTELENDİ

Sanıkların ardından söz alan avukatlar, “Ankara Jandarma Özel Asayiş Birliği'ne doğrudan Bayrampaşa operasyonundan sonra tutulmuş olan bir durum raporunun bulunup bulunmadığının sorularak  gönderilmesini, Bayram Tetik operasyondan önce askerlere silah kullanma tebliği yapılmasını istemişti bunun da jandarma özel asayiş birliğinden sorulmasına varsa dosyaya gönderilmesine, dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Daire Başkanlığında görevli Ali Aydın’ın tanık olarak dinlenmesini talep ederiz” dedi.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından mahkeme, avukatların taleplerini kabul ederek duruşmayı 3 Mart 2021 tarihine erteledi.