Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevleri ile ilgili sık sık gündeme gelen koğuşların kameralarla izlenmesi konusunda emsal niteliğinde bir karara imza attı. Mahkeme, Hakların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’ın yaptığı başvuru üzerine bu yönlü şikayetlerin Ceza İnfaz Hakimliklerince esasa girilmeden reddedilmesini, “özel hayata saygıyla bağlantılı etkili soruşturma hakkının ihlali” olduğuna hükmetti.

Anayasa’nın dokunulmazlığı düzenleyen maddesinde geçici bir değişiklik yapılarak dokunulmazlığı kaldırılan HDP’li milletvekilleri arasında bulunan Meral Danış Beştaş, 30 Ocak 2016’da tutuklandı. 

Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nden Silivri Cezaevi’ne sevk edilen Beştaş, konulduğu koğuşun havalandırmadaki kameralardan gözetlenmesi dolayısıyla avukat olan eşi Mesut Beştaş aracılığıyla “söz konusu alanlarda kayıt yapılmasının bir zorunluluk bulunmadığını, kayıt nedeniyle tecrit koşullarının oluştuğu ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği” gerekçesiyle Silivri 2’nci İnfaz Hakimliğine başvuru yaptı.Ancak İnfaz Hakimliği, yapılan bu başvuruyu Ceza İnfaz Kanunu’na dayanarak reddetti.

AYM'YE BAŞVURDU 

Av. Beştaş, bunun üzerine Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Ancak başvurusu reddedildi gibi bu karar tebliğ edilmedi. Başvurusunun reddedildiğini Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden öğrenen Av. Beştaş, şikayetin esasa girilmeden reddedilmesi nedeniyle “özel hayata saygı hakkı ile bağlantılı etkili başvuru hakkının ihlali” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

Başvuruyu kabul eden Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’ndan savunma istedi. Bakanlık, gönderdiği savunmasında Türkiye’deki tüm cezaevlerinde asayişi bozan olaylara müdahale sırasında personelin kural dışı davranışının tespiti, insansız hava araçlarıyla cezaevine yapılacak kimyasal veya biyolojik saldırıların kısa sürede tespiti için havalandırma alanlarına kameraların takıldığı, kameraların koğuşların içini görmediği, kameraların cezaevlerinin inşası sırasında öngörülen donatılardan olduğunu savundu. 

Bakanlık, olayda özel hayatın ihlaline yönelik bir hususun bulunmadığı ve başvurucunun Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını kullanmadan yargısal başvurularının tamamını tüketmediği gerekçesiyle talebin reddini istedi.

‘HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ÖNCENLEMELİ’

AYM kararında, yapılacak işlemlerin mahpusların durumunu doğrudan etkilediği, onların temel haklarını ihlal edecek işlem, eylem ve ihmallerin ortadan kaldırılması için devletin etkili başvuru yollarının hayata geçirmesi ve bu yolları işlevsel kılması gerektiğini değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi, mahpusların temel hak ve hürriyetlerine müdahale teşkil eden eylem, işlem veya ihmallerin dar bir şekilde yorumlanmaması, temel hak ve özgürlükleri önceleyen bir yaklaşım içinde olması etkili başvuru hakkının gereklerinin sağlanması açısından önem arz ettiğini kaydetti.

HAK İHLALİNE TAZMİAT

Başvurucunun “özel hayata saygı hakkı” bağlamındaki iddialarının incelenmesi konusunda etkili bir hukuk yolunu sunmamada derece mahkemelerinin kararlarından kaynaklandığını kaydeden AYM, başvurucunun “etkili başvuru hakkının ihlal” edildiğine karar verdi. Mahkeme, ihlalin sonuçlarının ihlalin tespitiyle ortadan kaldırılmayacağına hükmederek, Beştaş’a 6 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.