Anayasa Mahkemesi (AYM), gazeteci Sedef Kabaş’ın avukatlarının 'tedbir yoluyla derhal tahliye edilmesi' talebini reddetti. AYM, Kabaş'ın, tutuklanmasıyla kişi hürriyeti ve güvenliği, ifade ve basın özgürlüğü haklarının ihlal edildiğinin tespit edilmesi de talep edilen bireysel başvurusu ise esas yönünden inceleme yapılmak üzere daha sonra görüşülecek.

AYM, katıldığı televizyon programındaki konuşmasında, 'Cumhurbaşkanına hakaret' ve 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçlarını işlediği gerekçesiyle tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş'ın avukatlarının yaptığı 'tedbir yoluyla derhal tahliye edilmesi' talebini reddetti.

Kabaş'ın avukatları, tahliye isteminin yerel mahkemece reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapmış, başvurunun öncelikle görüşülmesini isteyerek, tedbir talebinde bulunmuştu.

Başvuruda, Sedef Kabaş'ın 'tedbir yoluyla derhal tahliye edilmesi ve başvurunun öncelikli olarak pilot dava usulüne göre incelenmesi' talep edildi.

AYM İkinci Bölümü, 'tedbiren tahliye talebi'ni reddetti.

AYM İçtüzüğü uyarınca, tedbir talebi, başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunduğunun anlaşılması üzerine verilebiliyor. AYM de 'başvurucunun ceza infaz kurumunda tutulmasının yaşamına, maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik bir tehlike oluşturduğuna dair derhal tedbir kararı verilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı sonucuna vararak, bu aşamada başvurucunun tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği' yönünde karar verdiği öğrenildi.

Sedef Kabaş'ın, tutuklanmasıyla kişi hürriyeti ve güvenliği, ifade ve basın özgürlüğü haklarının ihlal edildiğinin tespit edilmesi de talep edilen bireysel başvuru, esas yönünden inceleme yapılmak üzere daha sonra görüşülecek.