Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) 46’ncı Başkanı Joe Biden’ın seçim sonucunu resmiyete kavuşturacak Kongre oturumu Donald Trump’ın destekçilerine tarafından basıldı. Kongre binasının 200 yıl sonra bir kez daha saldırıya uğramasını ve ardından yaşanan gelişmeleri gazeteci-yazar Hüseyin Aykol değerlendirdi.

Trump’ın bazı Cumhuriyetçi senatörlerden “kimi yerlerde hile yapıldığını ve buralarda yeniden oylama yapılmasını istemesini” beklediğini hatırlatan Aykol, “Bu da muhtemelen Kongre’de reddedilecekti. Kongre’de böyle kısa süreli bir tartışmanın yaşanması beklenirken, Trump’ın kendi yandaşlarını kongre binasının önüne çağırması, bir kısmının binanın içine girmesi, Amerika’nın 200 yıl görmediği bir şeydi. ABD’de gerçekten ilk defa böyle bir şekilde Kongre binasını basıldı” dedi.

KENDİ PATİSİNE ZARAR VEREN TRUMP

Seçmenlerin sağcı olduğunu belirten Aykol, “Bizde ülkü ocaklarına benzer birtakım örgütlenmelerin başını çektiği bir mitingdi. Gelinen noktada Trump zaten ikinci bir defa seçilememiş olmasının nedenlerinden biri ABD’deki müesses nizamı zorlayan bir insandı. Esasen şu ana kadar yapmaya çalıştığı şey sadece kendisinin kaybetmesini hazmedememek değil ikinci dönemde ‘aslında biz seçimleri kazanmıştık ama karşımızda bizi engelleyen oldu yoksa gelecek seçimlerde mutlaka biz kazanacağız’ şeklinde Cumhuriyetçi Parti taraftarlarına bir nevi moral vermekti. Ama gelinen noktada Cumhuriyetçi Parti sadece müesses nizama ve ABD devletine değil kendi partilerine de zarar vermiş bir Trump görüyorlar” diye konuştu.

TRUMP’IN SON BARUTU

Trump’ın hakkında başta yolsuzluk olmak üzere birçok davanın olduğunu anımsatan Aykol, ikinci dönem seçilmediğinde başına neler gelebileceğini Trump’ın iyi bildiğini belirtti. Aykol, şöyle devam etti: “Trump bu davalardan kaçabilmek için ne olursa olsun ikinci dönemde başkanlık yapmak istiyordu.  O nedenle şimdiye kadar başvurulmayan kendi döneminde de başvurulmayan şekilde yönetmişti ABD’yi. Şimdi de bu şekilde gitmemek için direniyor. Sanıyorum bu son baruttur. Yapabileceği son hareketti. Çünkü başkanlık seçimlerinde ikinci seçmen denilen delegeler başkanı belirliyor. Bu anlamda zaten Aralık ayıda bu toplantıyı yapılmıştı ve dün yapılacak kongrede usulen yapılacak bir toplantıydı. Burada artık Biden’in başkanlığının ilan edilmesi olacaktı en üst düzeyde.  Bundan sonra Trump’ın yapabileceği şey örneğin; şimdiye kadar Beyaz Saray’ı boşaltması gerekiyordu ama boşaltmadı. En fazla 20 Ocak’a kadar Beyaz Saray’da kalır.”

SENATONUN GÖREVDEN ALMA YETKİSİ VAR

Aykol, Trump’ın bu durumu daha da ileriye götürmek istemesi halinde senatonun Trump’ı görevden alma yetkisinin olduğunu vurgulayarak, “Ancak sanıyorum Trump kendisini bu duruma düşürmek istemez. Kendisini zor günlerin beklediğini biliyor ve bu şaşkınlıkla bu hamleyi yaptı” diye belirtti.

DÜNYAYI UYARAN ÖRNEK

ABD’de yaşanan bu durumun en önemli noktalarından birinin faşist eğilimli liderlerin iktidardan giderken neler yapabileceğini göstermesi olduğunu sözlerine ekleyen Aykol, “bu anlamda dünyayı uyaran bir örnekti” dedi.  Aykol, “Amerika’da Trump, Brezilya’da Bolsenaro, Macaristan’da Urban ve Polonya’daki yönetim gibi hatta çok yakınımızdaki buna benzer bir yönetim var. Böylesi yönetimlerin iktidardan giderken neler yapabileceğini neleri deneyebileceğine dair bir örnekti. Trump’ın iktidardan alınması da ona öykünen ve ondan güç alan liderlerin sonunun getirecek bir yaklaşım süreç olarak önemli” diye konuştu.