Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Küme Evler (Gerger), Ay Lav Yu filminin gerçeğe dönüşmüş hali. 130 yıldır su ve kanalizasyon hizmeti alamayan Gerger halkı, hizmet alamamalarının nedenine karşılık yaptıkları başvurulara "Yoksunuz" cevabı veriliyor. Gerger'in inşa edildiği günden günümüze hizmetten yararlanamayan insanlar, temel ihtiyaçlardan olan sudan da mahrum olduklarını söyledi. İlçeye 4 kilometre mesafedeki yerleşim yeri için su ihaleleri yapılıp sözler verilse de 130 yıldır bir sondaj kuyusu dahi açılmadı.

GERGER’İN HİKAYESİ 

Siverek merkez Dicle Mahallesi ikametgahı sayılan Küme Evler olarak bilinen Gerger Mahallesi, 12 haneden oluşuyor ve 80 kişilik nüfusa sahip. Türkmen olan Gergerliler, 130 yıl önce Adıyaman’ın Gerger ilçesinden Siverek’e göç ederek buraya yerleşti. Günlük konuşma dili Türkçe iken, buradaki insanlar aynı zamanda Kürtçe ve lehçesi olan Zazaca’yı da biliyor. Temel geçim kaynağı hayvancılık olan mahalleli, suyun olmamasından kaynaklı tarım arazilerini verimli bir şekilde işleyemiyor. Mahallede temel sorun susuzluk iken, yol ve kanalizasyon gibi sorunlarda mevcut. Mahalleye elektriğin ise 1997 yılında verildiği belirtildi. 

130 YILDIR HİZMET YOK 

Gerger ilçesinden Gerger Mahallesi’ne yerleştiklerini söyleyen Derviş Gönüllü, mahallenin bir türlü yerleşim yeri yapılmamasına tepki gösterdi. Defalarca yaptıkları başvurulara rağmen hizmet alamadıklarını dile getiren Gönüllü, “Köyümüz Küme Evleri olarak geçiyor. Hiçbir hizmet alamıyoruz. Bir ay sonra kuyulardaki su da bitecek, ne yapacağız bilemiyorum. Rezillik içindeyiz. Kanalizasyon da yok. Yaşam yerimiz için ‘Yerleşim yeri değil. Harita da yok. Hizmet getiremeyiz’ diyorlar. 130 yıldır hizmet alamıyoruz. Siverek’e bu kadar yakın olmamıza rağmen suyumuz yok” dedi. 

HARİTADA YOK!

Daha önce mahallenin statüsüz olduğunu ifade eden Recep Gönüllü, “Köy Hizmetleri Müdürlüğü bize ‘Haritada yoksunuz’ dediler. Ve hizmet getiremeyeceklerini söylediler. Bu kez belediyeye gittik, normalde belediyeye bağlıydık. Onlarda ‘İmar dışındasınız size hizmet getiremeyiz’ dediler. Ne köy hizmetleri ne de belediye bizi kabul etmedi. Askere gidiyor, vergi veriyoruz ama bizi kabul etmiyorlar. Sürekli belediye ile köy hizmetleri arasında gidip geldik. En sonunda Dicle Mahallesi Küme Evleri olarak kayıt altına alındık. Yine su için müracaat ettik. Ama bir türlü su bize verilmedi. Bazen sabah elimizi yüzümüzü yıkayacak su bulamıyoruz. Susuz bir hayat. Her hangi siyasi bir bağlantımız yok. Muhtemelen bu şekilde cezalandırılıyoruz” şeklinde konuştu.

BÜROKRASİYE TAKILDI

Yağışın bol olduğu yıllarda kısmi olarak su ihtiyaçlarını kuyulardan karşıladıklarını, kuraklık dönemde ise kuyuların kuruduğuna dikkat çeken Gönüllü, suyun tükenmesiyle çevre köylerden mahalleye su taşıdıklarını söyledi. Yazın su sorunun katlandığını sözlerine ekleyen Gönüllü, “30 metrelik sondaj suyundan su ihtiyacımızı karşılıyoruz. Bu sondajı da ortak kullanıyoruz. Su için, ‘Sen suyu fazla kullandın, halı yıkadın, senin hayvanın çok’ gibi gerekçelerle mahalleliler arasında kavga yaşanıyor. İhale yapıldıktan sonra sezonun başlangıcında bize su verileceği söylendi. Tabi su gelmedi. Sorunca da ‘Bürokrasiye takıldı’ dediler. Bu yıl yine Büyükşehir Belediyesi Şanlıurfa Su ve Kanalizasyon İşleri'nden (ŞUSKİ) gelip rapor hazırladılar. Gelenler ‘suyunuz yoktur’ dediler. Köyde içme suyu sıkıntısı var diye rapor hazırladılar. Gelen yetkili giderken, bana ‘Ben raporu olumlu yazdım ama bir şey beklemeyin. Benim görevim rapor tutmak. Torpil yapın. Araya adam koyun’ dedi. Biz torpili nerden bulalım. Öyle bir bağlantımızda yok. Her yıl bizi oyalıyorlar” ifadelerini kullandı. 

HAYVANLAR SUSUZ

Yaşadıkları su sorununun mahallenin kuruluşundan bu yana devam ettiğini dile getiren Ferit Gönüllü, köyün kuruluşunda kazılan kuyulardan şu ana kadar su ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyledi. Kuyulardaki suların özellikle yaz aylarında kuruması nedeniyle kendi imkanlarıyla sondaj vurmak zorunda kaldıklarını aktaran Gönüllü, “Şu an bu su ile idare ediyoruz. ŞUSKİ bize destek sağlamadı. Evlerimizin damına yerleştirdiğimiz su depolarını, günde yarım saat gelen sondaj suyu ile doldurup kullanıyoruz. Hayvanlarımızda susuz kalıyor” diye konuştu. 

İHALEYE RAĞMEN SU GELMEDİ 

Su sorununu çözmek için belediyenin 2017 yılında ihale yaptığını söyleyen Gönüllü, bir ilerleme kaydedilmediğini ifade etti. Belediyenin “ilk olarak sondaj sizin köye vurulacak” dediğini paylaşan Gönüllü, şöyle devam etti: “Su yine gelmedi. Yandaş köylerine su götürdüler, bizim köye sondaj vurmadılar. Susuz hayat olur mu? ŞUSKİ Genel Müdürü Ömer Aksoy bana ‘Bürokrasi nerdeyse sondaj oranındır. Bürokrasinin elindedir’ dedi. Resmen dışlandık. Elektrik bile bize 1997’de geldi. Su olmadığı için ekinlerimizde kuruyor.”  

‘SU BULUNULMAZ DEĞİL’

Ev işlerini yapmak için kovalar ve mataralarla su taşımak zorunda kaldıklarını belirten Rojda Gönüllü ise şunları söyledi: “Bu su ile ev işlerimizi görüyoruz. Suyu azar azar kullanıyoruz. Temizlik açısından çok sıkıntılı oluyor. Halılarımızı her zaman yıkayamıyoruz. Suyun olmamasından kaynaklı çok fazla sorun yaşıyoruz. Ben kendimi bildim bileli böyle yaşıyoruz. Artık bize de su verilsin. Su bulunmayacak bir şey değil.” 

Mezopotamya Ajansı / Barış Polat