Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi TOKİ konutlarında, 22 Mart 2020’de Dilek Kaya’yı (35) katleden 8’inci Ana Jet Üst Komutanlığı’nda görevli astsubay Y.Ç. (29), kendisini yaraladığı gerekçesiyle kaldırıldığı hastanedeki tedavisinin ardından gözaltına alınarak, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Y.Ç. buradaki işlemler tamamlandıktan sonra tutuklandı. Dilek Kaya’nın avukatları Zelal Erdemci ve Şeyma Onur Jinnews’e dosyaya ilişkin bilgi vererek Y.Ç.’nin bilindik erkek savunması yaptığını fakat ilerleyen aşamalarda ifadelerinde çeliştiğini belirtti.

'YAKIN MESAFEDEN ATIŞ YAPILMIŞ'

Avukat Zelal Erdemci, Dilek’in katledilme hikâyesinin, diğer kadın katliamı dosyalarından çok farklı olmadığını kaydetti. Erdemci, fail Y.Ç.’nin Dilek’i bilerek ve isteyerek katlettiğini belirterek, dosyadaki raporların buna işaret ettiğini kaydetti. Erdemci, “Makul nedenle öldürme” kavramını erkekler tarafından hayatımıza sokulmaya çalışıldığını söyleyerek “Dilek Kaya’nın katledilme sebebi de bu kavramdan bağımsız değil. Kendince bir savunma geliştirmeye çalıştığını görüyoruz. 27 Kasım 2020 tarihinde gelen raporda, Dilek Kaya’nın yakın atış mesafesinden yapılan atış ile katledildiği’ yer aldı.

KLASİK ERKEK SAVUNMASI

Y.Ç.’nin ilk günden beri klasik erkek savunması yaptığına dikkat çeken Erdemci,  Y.Ç.’nin ilk beyanlarında, “Ben onu öldürmek istemedim. Dolu olan silahımı almak isterken bir anda patladı” dediğini belirtti. İlerleyen aşamalarda Y.Ç.’nin çelişkili ifadeler kullandığını ifade eden Erdemci, “’Kıskançlık’ adı altında kadınları katlediyorlar ve bunu kendilerine ‘makul’ bir gerekçe olarak görmeye çalışıyorlar. Erkekler öldürülmenin makul bir sebebinin olmadığını hala öğrenemediler. Sürekli bir gerekçe bulma çabasına giriyorlar” şeklinde belirtti.

İDDİANAME HALA HAZIRLANMADI

Erdemci, iddianamenin hala hazırlanmadığını, neredeyse 10 ay geçtiğini belirterek, “Bu çok ciddi bir süredir. Dosyanın neredeyse tüm delilleri toplanılmış, toplanılmayan bir delil yok” dedi. Kadın katliamlarındaki cezasızlık politikalarına işaret eden Erdemci, Y.Ç.’nin bir uzman çavuş olması kendisine bir koruma alanı yaratabileceğini söyledi.

ETKİSİZ SORUŞTURMA

Davanın bir diğer avukatı Şeyma Onur da iddianamenin geciktiğine dikkat çekerek, “Soruşturma aşaması çok yavaş ilerliyor. Bir yıla yakın bir süredir çok yol kat edemedik. Bunun nedenlerinden biri Adli Tıp Kurumu’ndan dönüş olmamasıydı. Savcı ile geçen hafta yaptığımız görüşmede de yakın zamanda iddianameyi hazırlayacağını bildirdi. Bizlerde önümüzdeki günlerde iddianamenin hazır olmasını umut ediyoruz” dedi.

İddianamenin bu kadar yavaş olması da etkisiz bir soruşturma yürüttüğünün en büyük örneği olduğunu kaydeden Onur, etkisiz soruşturma caydırıcı cezaların verilmemesine neden olduğunu ve bunun da erkekleri cesaretlendirdiğini belirtti.

'TAKİPTE OLACAĞIZ'

Şeyma Onur, son olarak şu sözlere yer verdi: “Kadınların hak arama mücadelesindeki bürokratik engeller kadınları işlevsiz hale getirmeye çalışıyor. Uzayan yargılama süreçleri kadınları yıldırarak adalete olan inançlarını zedeliyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi olarak davanın takipçisi olacağız.”