Kürt tarihinde aşkı ve barışı simgeleyen Sêva Mêxekrêj (Karanfilli elma), bir gelenek olarak yıllardır kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Kişinin dile gelmeyen aşkının tasavvuru olarak karanfillerin elmaya nakşedilmesi sevgiye olan bağlılığın nişanesi olarak biliniyor. Sêva Mêxekrêj, bir elmanın boşluk kalmayacak şekilde karanfille süslenmesiyle ortaya çıkıyor. Karanfil kokusunun elmada vücut bulmasıyla yüzyıl boyunca bozulmadan kendini koruyor. Yüzyıllar boyunca elmanın saklanması ise aşkın ve barışın gücüne var olan inançtan geliyor.

Unutulmaya yüz tutan bu gelenek, günümüzde özel günlerde yapılan etkinliklerle ayakta tutulmaya çalışılıyor. Geleneğin unutulmaması için çeşitli çalışmalar yapan sanatçı Seywan Saedian Mezopotamya Ajansı'na anlattı. 

MASALLARDA RASTLANAN İZ

Sêva Mêxekrêj geleneğinin Kürt kültüründe çok eskiye dayandığını ve yazılı kaynaklarda az da olsa rastlandığını aktaran Saedian, bu geleneğe genellikle masal ve stranlarda sıkla rastlandığını söyledi. Saedian, Kürt masallarında geçen bir anekdotu şu şekilde aktardı: “Tarlası sürülecek olan bir kız vardır. Kızla annesi tek başlarına oldukları için genç erkekleri çalışmaya çağırmışlar. Tarlayı sürmeden bir gün önce kız erkeklere ayrı yerlerde karanfilli elma vermiş. Ertesi gün tarlada çalışan erkekler kıza ‘hangimizi seviyorsun’ diye sorduğunda ise kız ‘karanfili elma verdiğim erkeği seviyorum’ dermiş. Böylece erkekler sadece kendilerine verildiğini sanarak çok iyi çalışmışlar.”

AŞKIN VE BARIŞIN SEMBOLÜ

Saedian, annesinden öğrendiğini belirttiği gelenek hakkında “Kürdistan’da kadınlar aşık olduklarında sevdiğine aşkını söyleyemezlermiş. Sevdiğini söylemenin yolunu ise Sêva Mêxekrêj’de bulurlar. Sevdiklerini belli etmek için elmayı karanfille işleyip aşklarını ilan eder. Bu açıdan baktığımızda aşkın sembolü olduğunu görüyoruz. Karanfili elma aşkın yanı sıra barışında simgesidir. Aşiretler arası çatışmaları önlemek ya da birbirini seven insanları barıştırmak için de kullanılmıştır” diyerek bilgilendirmede bulundu.

İLGİ YOĞUN

Geleneğin sürdürülmesi çalışmalarına annesinin kendisine hediye ettiği Sêva Mêxekrêj ile başladığını kaydeden Saedian, çalışmalarına ilk olarak Irak’ta başladığını oradan da birçok yere sirayet ettiğini söyledi. Saedian, “İstanbul, Diyarbakır ve Van’da da projelerimiz gerçekleşti. Bunun yanı sıra Avrupa’da, Belçika ve İsveç de hala devam eden çalışmalar var. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda güzel bir ilgiyle karşılaştık. Karanfilli elmayı alanlar ya da yapanlar sadece Kürtler değil. Avrupa’da yaşayan insanlarında büyük ilgisine şahit olduk” diye belirtti.

KÜLTÜRÜ YAŞATMALIYIZ

Salgın nedeniyle yüz yüze yapılan etkinliklere ara vermek zorunda kaldıklarını ifade eden Saedian, online platformlarda Sêva Mêxekrêj’in tarihini ve yapılışını anlatmaya devam ettiklerini aktardı. Saedian, aşkın ve barışın simgesi olan geleneğin korunması adına ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Gençlerin kültürlerinden uzaklaşmasıyla toplumun yaralandığını ve bunun büyük bir sorun teşkil ettiğini söyleyen Saedian, kültürlerini yaşatmak için gençlerin üstüne büyük bir sorumluluk düştüğünü ifade etti. Saedian, “Gençler sadece karanfilli elmayı değil, Kürtçeyi de geliştirmek ve Kürt kültürünü yaşatmak için çok çaba sarf etmeli. Aslında sadece gençlerin değil kültürü yaşatmak hepimizi görevi. Fakat unutulmak üzereyken canlandırdığım karanfilli elma geleneği son yıllarda gençler tarafından popüler kültür malzemesi haline getirilmeye çalışılıyor. Bu durum ise beni rahatsız ediyor” diyerek, geleneğin yozlaştırılmadan özünde korunması ve yaşatılması gerektiğine dikkati çekti.

MA / Kadir Güney