Bölek ailesinin tek çocuğu olan Helin Bölek, 1992’de Diyarbakır’da dünyaya gözlerini açtı. İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamlayan Bölek, 2009 yılında kazandığı Çanakkale Üniversitesi Maliye Bölümü’ne kaydını yapar. Daha önce Grup Yorum’un birçok konserine giden Bölek, üniversiteye geldiği ilk yılda grup ile tanışma fırsatı bulur. Bu tanışmadan sonra müziğe olan ilgisi gittikçe artan Bölek, 2013 yılında Grup Yorum üyeleri arasında yerini alır.

Okulu bittikten sonra İstanbul’a yerleşen Bölek, Okmeydanı’nda bulunan İdil Kültür Merkezi’nde aktif olarak çalışmaya devam eder. Ancak sürekli yasaklı olmasından kaynaklı grubun çok az sayıdaki konserlerinde sahne alır. 

2016’DA TUTUKLANDI

Takvim yaprakları 18 Kasım 2016’yı gösterdiğinde, İdil Kültür Merkezi’ne yapılan baskınla gözaltına alınıp, 23 Kasım’da mahkemeye çıkarılan Bölek ve grubun diğer üyeleri Ali Aracı, İnan Altın, Selma Altın, Sultan Gökçek, Fırat Kıl, Dilan Poyraz ve Abdullah Özgün’le birlikte tutuklandı. 

İBRAHİM İLE AÇLIK GREVİNE BAŞLADI 

Gebze M Tipi Kapalı Cezaevi’nde 3 yıldan fazla tutuklu bulunan Bölek, 20 Mayıs 2019’da grup üyesi arkadaşlarından İbrahim Gökçek ile birlikte tutuklu üyelerinin tahliye edilip davalarının düşürülmesi, arkadaşları hakkındaki yakalama kararlarının kaldırılması, çalışmalarını yürüttükleri İdil Kültür Merkezi’ne yönelik baskınlara son verilmesi ve konser yasaklarının kaldırılması talepleriyle farklı tarihlerde açlık grevi eylemine başladı. 

Eyleminin 152’nci gününde tahliye edilen Bölek, Sarıyer’deki Direniş Evi’ne eylemini sürdürme kararı aldı. 20 Ocak 2020 tarihinde ise açlık grevini ölüm orucuna çevirdiğini açıkladı.  

251'İNCİ GÜNÜNDE TAHLİYE EDİLDİ

Onun gibi açlık grevi eylemini ölüm orucuna çeviren Silivri 9 No'lu Kapalı Cezaevi’nde kalan İbrahim Gökçek ise, eyleminin 251’inci gününde tahliye edildi. Bölek gibi oda Direniş Evi’ne giderek talepleri karşılanana kadar eylemini sürdürme kararı aldı.

'ASLA TESLİM OLMAYACAĞIZ' DEMİŞTİ

4 Şubat günü ajansımıza verdiği demeçte “Biz direnme kararı aldığımızda aslında zaferi de kazandık” diyen Bölek, şunları eklemişti: “Çünkü başından beri Grup Yorum’u susturmak ve sindirmek üzere kurulu bir politika söz konusuydu. Ama biz bu son hamleyle birlikte bunu tamamen boşa çıkardık. Grup Yorum’u susturamayacaklarının, susturmanın mümkün olamayacağını, yeri geldiğinde bedenimizi ortaya koyan bir direniş sergileyeceğimizi ve asla teslim olmayacağımızı da somut bir örneğini sergilemiş olduk.”

TEDAVİYİ KABUL ETMEDİLER

İlerleyen günlerde sağlık durumları kötüleşen Bölek ve Gökçek, 10 Mart günü yapılan polis baskınıyla bulundukları evden ambulanslarla Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaklaşık 10 gün boyunca burada tutulan Gökçek ve Bölek’e zorla müdahale girişiminde bulunulmak istenmiş, ancak hem kendilerinin bunu reddetmesi hem de kamuoyunun tepkileri üzerine bundan geri adım atılarak her ikisi de taburcu edildi. Taburcu edildikten sonra yeniden Sarıyer'deki Direniş Evi'ne getirilen Bölek ve Gökçek eylemine devam etti. Ancak henüz 28 yaşındaki Bölek, 3 Nisan sabahı ölüm orucunun 288’inci gününde yaşama gözlerini yumdu.

Grup Yorum üyelerinden Seher Adıgüzel, yitirdikleri arkadaşları Helin’i anlattı. 

GÜLEREK ANLATMALARINI İSTEDİ

Komik bir mizaca sahip olduğunu söylediği Helin’in, öyle ki sürekli ‘Beni gülerek anlatın’ dediğini paylaşan Adıgüzel, bu nedenle kendileri için yas tutmanın değil, onun mücadelesini büyütmenin zamanı olduğunu ifade etti.

Adıgüzel, yitirdikleri arkadaşlarını şu sözlerle anlattı: “Helin gözlerini kapadığında, gözlerindeki o direnci görmenizi isterdik. Gözleri aslında ‘Ben gidiyorum ama başkası gitmesin’ diyordu. Helin; 28 yaşında genç bir kadın, genç bir halk sanatçısı, Grup Yorum üyesi. Konserler sürekli yasaklandığı için, sınırlı konserlerde yer aldı. Buna karşı da 288 gün boyunca ölümüne direndi. Ölümüne diyorum çünkü direnci ve iradesi çok güçlü bir kadındı.” 

288 gün boyunca zihninde neden bu eyleme başladığını tekrarlayarak yaşadığı işkenceye dayanan Helin’in son anına kadar zafer kazanacağına inandığını ifade eden Adıgüzel, yaşama gözlerini yummasının ardından ise yüzlerce insanın onun için toplandığını dile getirdi. Adıgüzel, “Burada toplanan insanlara Helin’in emeği değdi. Onlarla mutlaka sohbet etmiş ya da emek harcamıştır. Çünkü Helin öyle bir insandı. Helin herkese emek harcayan, sonuna kadar insanların değişebileceğine inanan birisiydi” diye belirtti. 

KONSER VEREBİLMEK İÇİN...

“Bir sanatçı 2020 yılında konser verebilmek için ölmek zorunda kaldı” diyen Adıgüzel, Helin’in bunu başkaları ölmesin diye isteyerek yaptığını kaydetti. Helin’in hayatını kaybetmesinin ardından çalışmalarını yürüttükleri İdil Kültür Merkezi’ne yüzü maskeli kişiler tarafından kirli bir gelinlik asılması olayı üzerinde de duran Adıgüzel, “Bunu Helin’i katledenler yaptı. Helin halkımızın gelini. 96’da Ayça İdil’in mirasını 2020’de Helin sürdürüyor ve bütün o saldırıları boşa çıkarıyor. Hapishanelerde ölüm orucu direnişçilerine ‘Helin ve İbrahim ölüm orucunu bıraktı. Siz de bırakın’ demeleri boşunadır. Helin sonuna kadar direndi. Zorla müdahale tehditleri de boşuna çıktı. Daha fazla şehit vermeden, zaferi kazanacağımızı biliyoruz” diye konuştu. 

MA / Tolga Güney