Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisiyken 2009’da eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’e suikast girişiminde bulunduğu suçlamasıyla tutuklanarak, 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Didem Akman, tutuklu bulunduğu Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde 19 Şubat’tan bu yana ölüm orucunda. Cezaevindeki hak ihlallerine karşı eylemde olan Akman, koronavirüs salgını nedeniyle bir süredir ailesiyle açık ya da kapalı görüş gerçekleştiremiyor, sadece 2 haftada bir telefonla görüşebiliyordu. 16 Temmuz’da annesi Zülfiye ile görüşen Akman, gönderdiği mektupların “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla iletilmediğini paylaştı. 

‘GÜNLÜK NE YAPTIĞINI YAZIYORDU’

Kızıyla yaptığı görüşmeyi anlatan anne Akman, tutukluların haklarının ihlal edildiğine dikkati çekerek, “3 aydır görüş ve iletişim yasağı var. Bana gönderilen mektuplara sansür uyguladılar. Kızımın artık mektup göndermesine bile izin vermiyorlar. 2 buçuk aydır mektup gönderemiyor” dedi. Kızının her hafta günlük rutin yaşadıklarını yazıp gönderdiğini söyleyen anne Akman, “Son görüşüne gittiğimde mektupların ‘örgüt propagandası’ yaptığı gerekçesiyle izin verilmediğini öğrendim. Kızım bana neyin propagandasını yapacak? Gönderdiği mektuplarda günlük ne yaptığı yazıyor, bazen şarkı sözleri, bazen şiir bazen de benim üzülemem için yazılar yazıyordu” diye konuştu.  

‘AMAÇ KIZIMI İZOLE ETMEK’

Anne Akman, kızının tek hücrede kaldığını, hiçbir talebinin karşılanmadığını kaydetti. Akman, şöyle devam etti: “Bir çocuğun annesine yazdıkları yazılar bile ‘örgüt propagandası’ olarak suç sayılıyor. Bu Türkiye için bir utanç tablosudur. Ben herhangi bir örgütün üyesi değilim. Anneyim! Kızımın ölümüne göz yumup, sırtımı dönemem. Canımı veririm ama kızımı yalnız bırakmam. Kaldı ki mektuplar okunmadan zaten cezaevinden gönderilmiyor. İstese bile yanlış bir şey yazamaz. Asıl amaçları kızımın moralini bozmak, tamamen izole etmek, bu da farklı bir işkence yöntemidir.”

ÇAĞRI

Kızının durumundan endişe duyduğunu dile getiren Akman, cezaevi koşullarının düzeltilmesi, kızı Didem’in taleplerinin karşılanması çağrısında bulundu. 

MA / Semra Turan