Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, “2019 Yılında Türkiye ve Ankara İş Cinayetleri Raporu” nu Madenci Anıtı önünde açıklamak üzere bir araya geldi. Basın açıklamasıyla raporu açıklamak isteyenlere müdahale eden polis, eylemcilerin pankartın yırtarak, Pınar Abdal, Kansu Yıldırım, Furkan Bircan, Osman Çokoman, Zarife Çamal ve Özgür Bozkurt’u gözaltına aldı. 

Meclis, polisin müdahalesi sebebiyle yapamadıkları açıklamayı gözaltına alınanların serbest bırakılması sonrası Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesinde gerçekleşti. Açıklamayı serbest bırakılan Genel-İş Sendika uzmanı Pınar Abdal yaptı.

 “Meslek hastalığına yakalandığımız için, geçim sıkıntısı yüzünden, yeterli beslenemediğimiz için, kâr hırsı yüzünden, örgütsüz olduğumuz için ölüyoruz” diyen Abdal, 2019 yılında da Türkiye’de en az bin 736 ve Ankara’da ise en az 56 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini söyledi.  Abdal, “Ankara’da ölenlerin 5’i kadın, 5’i çocuk işçi, 13’ü kayıt dışı çalışma ve kötü çalışma koşullarının en görünür olduğu kesimlerden olan göçmen işçilerdir” dedi. 

‘İNŞAATA 14 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ’

Yaşamını yitiren işçilerin çalıştığı alanların, işkolları ve çalışma şekilleri güvencesizliği ve kuralsızlığı resmettiğine dikkat çeken Abdal, “İş cinayeti yitirdiğimiz işçilerin 18’i genel işler işkolunda çalışıyordu. 6’sı belediye, 8’i atık toplama işçisiydi. En çok ölümün yaşandığı ikinci iş kolu olan inşaata 14 emekçi yaşamını yitirdi. İnşaat iş cinayetleri, müteahhitleri korumanın ve kayıt dışı çalışmayı meşrulaştırmanın bir resmidir. Taşımacılık iş kolundaki performans sistemi, yüksek hıza zorlayan çalışma sistemi ve güvencesizlik Ankara’da bu yıl 8 işçinin daha canını aldı.  Yaşamını yitiren işçilerin 5’i kağıt-ağaç , 4’ü ticaret-büro, 3’ü savunma-güvenlik , 3’ü metal işkolundaydı” ifadelerinde bulundu. 

‘3 İŞÇİYİ  SİLAHLI SALDIRI SONUCU KAYBETTİK’

İşçilerin ölüm nedenin yıllardır hiçbir önlem alınmayan, yaptırım uygulanmayan, basit maliyetlerle karşılanacak önlemlerin dahi alınamamasının sonucu olduğunu söyleyen Abdal, "Ankara’da geçtiğimiz yıl 12 işçi yangın sonucu öldü. Sitelerde bir mobilya fabrikasında yangın sonucu can veren 5 işçi, İskit’lerde adları bile belirsiz, 7 göçmen işçi kölece koşullarda çalışıp barındıkları metruk binada yanarak can verdi. Çoğunluğu inşaat işçisi 10 işçi arkadaşımızı yüksekten düşme sonucu, 8 işçiyi trafik kazası sonucu, 6 işçiyi ezilme ve göçük sonucu, 4 işçiyi kalp krizi sonucu, içlerinde göçmen kadın işçi Nadir Kadirova’nın da olduğu 3 işçiyi ise silahlı saldırı sonucu kaybettik” ifadelerini kullandı.

‘ÖLÜMÜ GİZLEME POLİTİKASI’

Abdal yaşanan iş cinayetlerinde ölen işçilerin yalnızca birinin meslek hastalığı sonucu yaşamını yitirdiğinin bilgisine ulaştıklarını söyleyerek, “Oysa ILO ve Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre her iş cinayeti karşılığında yaklaşık 6 meslek hastalığına bağlı ölüm düşmekte, bu durumda 2019 yılında yalnız Ankara'da bile en az 336 meslek hastalığı sonucu ölüm vardır. Ancak Türkiye'de yıllardır SGK kayıtlarında meslek hastalığına bağlı ölümler sıfırlanmaktadır. Bu bir başarı öyküsü değil, aksine bir ölümleri gizleme politikasıdır. İş cinayetleri politiktir” ifadesinde bulundu. 

'İŞÇİLERİN YÜZDE 98'İ SENDİKASIZ'

Abdal açıklamayı şu sözlerle tamamladı: "‘Sıfır kaza deklarasyonları’, ‘ Çocuk işçilerle mücadele yılı’  atılımları reklam çalışmasının ötesine gitmemekte, bunların gölgesinde işçiler hala ölmeye devam etmektedir. 6331 sağlığı ve güvenliği Yasası'nın ardından hiçbir şey değişmediği gibi, trajik ölümler artarak devam etmektedir. Aradan geçen zamanda, büyük katliamlar yaşanmış, kötü çalışma koşullarına da daha da kötüleri, iş cinayetlerine giderek daha trajikleşen iş cinayetleri eklenmiştir.  İş cinayetlerinin en önemli nedenlerinden birisi işçi sınıfın örgütsüzlüğüdür. İş cinayetlerinde yitirdiğimiz işçilerin yüzde 98'inin sendikasız olması bunun en büyük göstergesidir. Ankara İSİG Meclisi olarak, gücümüzün ve sesimizin ulaştığı her yerde iş cinayeti, iş kazası ve meslek hastalığı davalarının takipçisi olacağımızı bir kez daha duyuruyoruz.”