Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen’in AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesine Almanya muhalefet partilerinden tepki geldi. Deutsche Welle Türkçe’nin geçtiği haberde, Almanya Federal Meclisinde grubu bulunan muhalefet partilerinden Yeşiller'in önde gelen siyasetçilerinden, milletvekili Cem Özdemir; Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in, Erdoğan ile görüşmesini eleştirdi.

ALAY ETMEKTİR

Görüşme öncesinde Twitter hesabından konuyla ilgili bir mesaj yayınlayan Özdemir, "Erdoğan muhalefeti tasfiye etmek istiyor. İstanbul Sözleşmesi'nden çekiliyor. Yüz binlerce masum insanı mahkeme önüne çıkarıyor. Von der Leyen ve Michel ise bugün hediyeler sunmak için Erdoğan'la görüşüyor. Bu Brüksel'in kendini küçültmesi ve Türkiye'deki tüm demokratlarla alay etmesi anlamına gelir" dedi.

‘YANLIŞ BİR SİNYAL’

Muhalefet partilerinden liberal Hür Demokrat Parti (FDP) Federal Parlamento Grup Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff'a göre de Von der Leyen ve Michel'in Ankara ziyareti için "yanlış bir sinyal" dedi.

MÜZAKERELER KESİLMELİ

“Muhalefetin ve gazetecilerin işini yapması ağır bir biçimde engelleniyor ve adaletin tarafsızlığı fiilen ortadan kaldırılmış durumda" diyen Lambsdorff, Enerji Bakanı'nın, Doğu Akdeniz'de yakında yeniden doğal gaz arama faaliyetlerine başlanacağı yönündeki açıklamalarına dikkati çekti. AB'nin Türkiye'ye açık ve net bir ret cevabı vermesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Lambsdorff, "Türkiye ile AB'ye tam üyelik müzakerelerinin kesilmesinin zamanı geldi" dedi.

BİR İLÜZYON

Avrupa Parlamentosu'nda milletvekillerinden Alman Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) üyesi Manfred Weber ise, Türkiye ile Gümrük Birliği'ni genişletme görüşmelerine başlamanın şu an için erken olacağını savunarak, "Türk yönetimi önce bazı adımlar atmalı" dedi. Weber, Türkiye'nin AB üyeliğinin ise "açık bir şekilde ilüzyon" öldüğünü dile getirdi.

ERDOĞAN'LA GÖRÜŞEN AB HEYETİNDEN AÇIKLAMA

AB Konseyi Başkanı Charles Michel İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının endişe yarattığını belirtti. Von der Leyen 'Türkiye'nin AİHM kararlarına uyması önemlidir' dedi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ile AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Ankara'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüşmelerine ilişkin açıklama yaptı.  

Reuters'ın flaş olarak geçtiği habere göre Michel, "Erdoğan'la AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğine ilişkin dürüst bir görüşme yaptık" dedi. Michel, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının endişe yarattığını belirtti. Von der Leyen ise hukukun üstünlüğü uyarısında bulunarak "İnsan hakları müzakere edilebilir değildir. AİHM kararları Kavala ve Demirtaş'la ilgili nettir. Türkiye'nin AİHM kararlarına uyması önemlidir" çıkışı yaptı.

'ERDOĞAN'LA DÜRÜST BİR GÖRÜŞME YAPTIK'

Michel, Ankara temaslarına ilişkin değerlendirmesinde, "Erdoğan'la AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğine ilişkin dürüst bir görüşme yaptık" dedi. Michel, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının endişe yarattığını belirtti. Doğu Akdeniz'deki gerilimin yatışmasının olumlu olduğunu belirten Michel, bu durumun güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Michel, AB Konseyi'nin Türkiye'yle ekonomik işbirliği konusunda ön çalışmalara başlanması için AB Komisyonu'na çağrıda bulunduğunu da ekledi. Michel'in "Libya'daki tüm yabancı savaşçılar çekilmeli" açıklaması da dikkat çekti.

AİHM KARARLARI VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VURGUSU

Ursula von der Leyen ise 'Erdoğan'la ilişkilere yeni bir ivme kazandırmak için görüştüklerini' söyledi. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinden derin endişe duyduğunu belirten Von der Leyen, "Temel haklar ve hukukun üstünlüğü hayati önemde" ifadelerini kullandı; "Türkiye'nin AİHM kararlarına uyması önemli" dedi.

Von der Leyen, Türkiye'yle daha iyi ilişkilere sahip olmak istediklerini, gidişatı önümüzdeki hafta ve ayların belirleyeceğini belirtti.

SIĞINMACILAR İÇİN YENİ MALİ DESTEK VAADİ

Von der Leyen, Avrupa Komisyonu'nun kısa süre içinde Türkiye'deki sığınmacılara destek için bir öneri getireceğini, sığınmacılar için yardımın sürmesine bağlı olduklarını ve Türkiye'nin de 2016 tarihli sığınmacı anlaşmasına uymasının 'önemli bir iyi niyet göstergesi olacağını' söyledi.