Urfa’nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri öncesi 14 Haziran’da AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının Şenyaşar ailesine yönelik saldırısı sonucu, Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Adil ve Celal Şenyaşar ile vekilin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi. Şenyaşarların işyerinde başlayan ve yaralıların kaldırıldığı Suruç Devlet Hastanesi’nde devam eden saldırılarda, Mehmet Şenyaşar, Ferit Şenyaşar ve Fadıl Şenyaşar ile birlikte toplam 8 kişi de yaralandı. 

Saldırı sırasında yaralanan Fadıl Şenyaşar ve kardeşlerinin tedavileri devam ederken, hastanede gözaltına alındı. Fadıl Şenyaşar, daha sonra tutuklandı. Şenyaşar, Elazığ Kapalı Cezaevi’nde 2 yıldır tek kişilik oda da tutuluyor.

Şenyaşar ailesinden 3 kişinin öldürülmesine, 3 kişinin de ağır yaralanmasına rağmen, 15 ay saldırganlardan hiç kimse, görüntü ve ifade tutanaklarına rağmen gözaltına dahi alınmadı. Olaydan 15 ay sonra 18 Eylül 2019’da AKP’li vekilin ağabeyi Enver Yıldız, 50 kişilik koruma ordusuyla geldiği Urfa Adliyesi’nde, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Olayın sadece işyerinde yaşananlara ilişkin açılan davanın ikinci duruşmasında, mahkeme heyeti Fadıl Şenyaşar ve Enver Yıldız'ın tutukluluğuna devam kararı vererek, bir sonraki duruşmayı 2 Ekim tarihine erteledi. Dava iddianamesinde, hastanede yaşananlara ve Hacı Esvet Şenyaşar’ın ölümüne yer verilmedi. 

TESLİM OLMAK İÇİN SAVCIYI BEKLEMİŞ 

Olaydan 15 ay sonra teslim olan ve tutuklanan Enver Yıldız'ın iddianameye giren telefon tapelerinde, Yıldız'ın arandığı sırada evinde ikamet ettiği, teslim olmak için milletvekili kardeşinin Ankara'da yürüttüğü çalışmaları ve olayı soruşturan savcının değiştirilmesini beklediği ortaya çıktı. 

Enver Yıldız’ın firar olduğu süre zarfında telefonunun açık olduğu tespit edildi. Urfa 2’nci Sulh Ceza Hakimliği tarafından 4 Temmuz-4 Eylül 2018 tarihleri arasında teknik takibi yapılan Yıldız telefon görüşmelerinde, olayların üstünü örtmeye çabalıyor. Tapelerde en dikkat çekici konuşma, Yıldız'ın dosyayı soruşturan savcının, ağabeyi AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız tarafından değiştirileceğine dair söylemleri oldu. Yıldız’ın belirttiği tarihlerde savcı değişirken, gelen savcının hazırladığı iddianame ise Yıldız ailesini “aklama iddianamesi” olarak eleştirildi.

Olayın hemen ardından dosyaya bakan savcı Sadi Doğan, bir ay sonra dosyadan alındı, yerine Cüneyt Sanıvar atandı. Bir buçuk yıl sonra Cüneyt Sanıvar da dosyadan alınarak, yerine Tolgahan Öztoprak getirildi. Öztoprak’ın atanmasından hemen sonra Enver Yıldız, Urfa Adliyesi’ne giderek teslim oldu. 

BİRİNCİ TAPE

Enver Yıldız ile C.E.G. adına kayıtlı M. ile arasında geçen 19 Ağustos 2018 tarihli telefon görüşmesi: 

M.: Seni baya aradım telefonun cevap vermiyordu. En son Kemal abiyi aradım. Bu çocuğu arıyorum. Açmıyor. Emekli mi oldu? O da dedi sorma Enver’in başına neler geldi. Olayı anlattı. Şok oldum. 

ENVER YILDIZ: He valla işte olacak geliyor bizi buluyor. Ben Mersin’den geldim. Dediler oradadır. Gittim baktım olay var. Adam durduk yere bana attı. He sıktı bana değmedi. Kurusıkı sandım. Arkama baktım ağabeyim karnını tutuyor. Tabi ateş eden kaçtı. Tabi kardeşiyim ben. Kavga yapanları görmedim. Baktım bir yeğenimiz vuruyor. Dedim bu onlardandır bende çektim vurdum. 

ENVER YILDIZ: Mehmet rahmetli oldu. Üç dört tanesi hep sırtından arkadan. Çünkü adamlar silahı tutuyor. Çekmemiş kimse arkadan gelip tık tık vurup kaç. 

M.: Bana ‘Enver, 3 kişiyi öldürdü’ dediler. 

ENVER YILDIZ: Hı..Yok bir kişiyi vurdum ben. 

M.: Öldü mü? 

ENVER YILDIZ: Evet

M.: Eline sağlık. Peki, mahkemede bir sıkıntı çıkmadı değil mi? 

ENVER YILDIZ: Ben daha ifadeye gitmedim. 

M.: Hı..

ENVER YILDIZ: Oraya yeni bir savcı atanmış, o göreve başlarsa gidip ifade vereceğim. 

ENVER YILDIZ: Youtube’ye Suruç olayı diye yazarsan çıkıyor görüntüler. Benim görüntüm de var. Onu da polis sızdırmış. FETÖ, METÖ ayağına.. Olayın başlangıcı, Bakan Soylu açıkladı ya, onlar bu işe hazırlık yapmış. Terör yani bu olay da. Mehmet’in cenazesine 3 tane Bakan geldi. Bende emekli olmuştum. Sözleşme yaptım zorla. Rapor mapor kullandım. Geçen ayın başında ücretsiz izne ayırmış beni yönetim. 

ENVER YILDIZ: Yav şimdi bunlar biz bir şey yazmıyoruz sosyal medyada. Sosyal medyaya çok düştü bu Apo’cu takımı bir sürü şey yazıyor. 

ENVER YILDIZ: Ben kimin kavga ettiğini görmedim. Baktım yeğenimle kavga ediyor. Dedim bu onlardandır diye onu vurdum. Ben nereden bilecektim elinde silah var. İkisi yaralı, yaralı zaten olay yerinde, bir babası hastaneye gidiyor. Babasını da linç ediyorlar, ölüyor. 

ENVER YILDIZ: Ben şey yapmam, yani ben ceza meza yemem. 

M.: Yok inşallah Allah’ın izniyle. 

ENVER YILDIZ: Yok şey bir sürü hakim var. Hepsi meşrü müdafa diye bir şey diyor. 

M.: Ya birde bu iş terör suçu,  anladın mı? 

ENVER YILDIZ: Yav terör de… Burada bizim birader (İbrahim Halil Yıldız’dan bahsediyor) göze, buradaki bürokratlar, işte bu bakanı vardı, o zaman buranın milletvekilleri emniyeti varmış, hepsi biradere karşıydı. Şey olsun diye,,,

M.: AKP’nin mi? 

ENVER YILDIZ: He …

M.: Neden karşıydı? Senin birader AKP’den vekil değil mi? 

ENVER YILDIZ: Olsun kendi aralarında siyasi çekişme oluyor ya. Mesela Urfalı Bakan, dün Genel Kurula giremedi. Benim birader girdi. Mesele buradan kaynaklanıyor. 

ENVER YILDIZ: Peki Mehmet teşekkür ederim aradığın için. Kimse beni aramadı. Ben bir 15 gündür açtım telefonu. Aynı numaramı kullanıyorum. 

İKİNCİ TAPE

Enver Yıldız’ın akrabası olan İ.P. ile arasında 3 Eylül 2018 tarihli telefon görüşmesi: 

İ.P.: Sen ne yaptın? 

ENVER YILDIZ: Valla odadayım, ne yapayım. 

İ.P.: Bir gelişme yok mu? 

ENVER YILDIZ: Yok. Halil’i bekliyoruz işte. Savcı falan. (AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’dan söz ediliyor)

İ.P.: Dün benim çocuk söylüyordu. Baba dedi ‘bir Savcı var, zor biri. Hacı’ya sorun çıkarabilir. Savcı çok namussuz. 

ENVER YILDIZ: Urfa’da mı? 

İ.P.: Evet, dedi savcı çakallık yapıyor. 

ENVER YILDIZ: Nereden biliyor ki, oğlun bu davada görevli mi ki?

İ.P.: Görevli değil de, o da o gün oradaydı ya…

ENVER YILDIZ: Ne yapsalar boş çıkıyor. 

İ.P.: Boştur, ama benim oğlum diyordu, bu Urfa’daki Hacı’yı harcasın. 

ENVER YILDIZ:  Yok benimkisi meşru müdafaa.

İ.P.: Yeni bir şey görmemişler, gördün mü sen Hacı’yı? 

İ.P.: Sen Hamo’nun yanından geçiyorsun, şok olmuşsun. 

ENVER YILDIZ: Ben o zaman çıkmıştım. Vurdum dışarı çıktım. 

İ.P.: Ama o dönüp senin kolunun üstüne düşüyor. Bir iki adım atıp düşüyor. 

ENVER YILDIZ: Valla ben onları görmedim. 

İ.P.: Bak daha yeni Cello atmış. O çok önemli ha Hacı. 

ENVER YILDIZ: Valla biz diyoruz ki hükümet yapar. 

İ.P.: Olur. 

ENVER YILDIZ: Bak evime gidip yatıyorum. Telefonum da aynı. Ne oluyorsa olsun.

İ.P.: Normalde hiçbir şey de olmaz. Ama bizim Ali’de hakim ve savcılar kadar biliyor. Geçen gün diyordu hiçbir şey olmaz. 

ENVER YILDIZ: Bana hiçbir şey yok . Bu normal, ama siyasiler baskı falan yaparsa bilemem. 

İ.P.: Bende siyasi söylüyorum. İşini garantiye almadan oraya gitme. 

ENVER YILDIZ: Gitmem, hiç gider miyim? Gidip ne yapacağım. Halil (AKP’li vekil) gelsin işi sağlama alsın, öyle giderim. 

İ.P.: Evet işte…

ENVER YILDIZ: Bu hafta gelmesi gerek. 

ENVER YILDIZ: Bak Halil (AKP’li vekil) öncekinden daha güçlü oldu. 

İ.P.: Biliyorum, artık kendisine zorluk çıkarmamaları gerek. Mesela geçen gün Cemil onlar oraya gitmişler. Ne gerek var. 

ENVER YILDIZ: Nereye gittiler. 

İ.P.: Ankara’ya, Adalet Bakanı’nın yanına gitmişler. Cemil’e söz vermişler, demişler yardımcı oluruz. Adam demiş böyle şeyler için yanımıza gelmeyin böyle olur mu? 

ENVER YILDIZ: Halil (AKP’li vekil) de beraberinde gitmiş mi? 

İ.P.: Halil  (AKP’li vekil) dışarıdaymış, 

ÜÇÜNCÜ TAPE

Enver Yıldız ve M.E. arasında geçen 10 Eylül 2018 tarihli telefon görüşmesi: 

ENVER YILDIZ: Tutuklamam duruyor. Geziyorum gerçi. Kimsenin bir şey dediği yok. İnşallah hal olur bakacağız işte bekliyorum. Yani adam kardeşimi vurdu ben bakacak mıyım? 

M.E.: Videoda gördüm düşüyorsun sanki bir an. Karar veriyorsun sıkıyorsun. 

ENVER YILDIZ: Baktım yeğenimle kavga yapıyor onlardandır dedim vurdum.