İmralı’daki tutukluların ailelerinin ziyaretinde konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, tecridin Türkiye’deki bütün halkların sorunu olduğunu söyledi. TİHV Başkanı Metin Bakkalcı ise hiçbir disiplin yaptırımının aile görüşüne engel olamayacağını vurguladı.
İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklular Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın aileleri, Meclis’te gerçekleştirdikleri basın toplantısının ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nı (THİV) ziyaret etti. İmralı’daki tutukluların aileleri ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Erol’u, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen ile TİHV Genel Başkanı Metin Bakkalcı karşıladı.
Ziyarette konuşan Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan, iki derneğin çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirtti. İki derneğin de cezaevinde yaşanan hak ihlallerine karşı büyük mücadele yürüttüğünü söyleyen Öcalan, “4 insan hakları kurumunun Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne yaptığı başvuru da bizim için anlamlıdır. İmralı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini halk yakından takip ediyor” ifadelerini kullandı. Yakınlarıyla temas kurmak istediklerini vurgulayan Öcalan, “Bugün parlamentoyu da ziyaret ettik. Bu kanunlar ve bu yasalar Ankara’dan çıkıyorsa, neden Türkiye’deki tüm vatandaşlar için uygulanmıyor? Sayın Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’ın 1980 darbesinden sonra oluşturulan yasada hakları vardır ve bunlar uygulanmamaktadır” dedi.
‘MUHATAP BULAMIYORUZ’
Öcalan, İmralı Adası’nda büyük bir tecrit uygulandığının altını çizerek, “Biz yakınlarımızla görüşmek istiyoruz, bu ailelerin talebidir. Telefon yüz yüze ve faks hakları vardır ama maalesef İmralı Adası’nda büyük bir tecrit devam etmektedir ve biz bunun açıklamasını bulamıyoruz. Avukat arkadaşlarımız görüşmek için ilgili kurumlara başvuru yapıyor, maalesef olumlu veya olumsuz bir sonuç alamıyoruz. Kimi gerekçeler rakamlarla, disiplin cezalarıyla ifade ediliyor. Biz bu vesileyle iki kurumu ziyaret etmek istedik, ne yapabiliriz, ne edebiliriz noktasında paylaşımlarda bulunmak istedik” diye konuştu.
Öcalan, aileler olarak büyük bir kaygı ve kuşku içerisinde olduklarını söyleyerek, “Bir muhatapsızlık durumu vardır. Karşımızda maalesef muhatap görememekteyiz. Burada yaşanan siyasi ve politik yönüyle bambaşka bir durumdur ama biz aile olarak yasadan kanundan doğan haklarımızdan faydalanmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘GEÇ KALINDI, DERHAL ÇÖZÜLMELİ’
TİHV Başkanı Metin Bakkalcı ise cezaevlerinde yaşanan sorunların derinleşerek herkesin tanıklığında devam ettiğini söyledi. Bakkalcı, bu sorunların başında izolasyon ve tecrit uygulamaları geldiğini belirterek, “Bunun ötesinde İmralı’daki uygulamalar özel bir başlıktır. Hiçbir şey açıklayamaz cezaevlerindeki bu genel izolasyonları. İmralı’daki bu izolasyonun gerekçesi olamaz. Cümle çok açık: dış dünya ile ilişki bir haktır bunun engellenmesi ihlaldir. Mandela Kuralları’nda der ki, hiçbir disiplin yaptırımı aile görüşüne engel olamaz. Bu çok açıktır. Bu meselenin çözümü için geç kalınmıştır ve derhal çözülmelidir. Bu ihlallerin son bulması esastır” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’NİN SORUNU
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da, şunları ifade etti: “Türkiye’yi yönetenler bir an için yakınlarıyla görüşemediklerini düşünsünler, empati yapsınlar. Bu en temel insan hakkıdır. Bir an için bir insanın devam eden başvuruları ve davaları göz önüne alındığında avukatıyla görüşme hakkı vardır. İmralı hapishanesinde uygulanan bu izolasyonu anlamak mümkün değil. Meclis’te grubu bulunan partilere seslenmek gerekiyor, bu hukuk garabetine el koyun böyle bir şey kabul edilemez mutlaka ve mutlaka hukuk kanunlarının her yerde geçtiği bir ülke istiyorsak, İmralı’dan da geçmesini istemek gerekir. Biz yaptığımız başvuruları takip ediyoruz edeceğiz, bugünlerde Bakanlar Komitesi özellikle umut hakkı kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapisle ilgili başvurumuza karar verecektir. Bu süreci de etkili bir şekilde izleyeceğiz. Gerçekten aileler tedirginlik içerisinde, bu Türkiye’de yaşayan herkesin sorunudur herkes bu izolasyona ses çıkarmalıdır.”
