Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin İl Örgütü, İzmir’de Onur Gencer’in parti binalarına yönelik saldırısı ve Deniz Poyraz’ın katledilmesini protesto etmek amacıyla açıklama yaptı. Açıklama öncesi, parti binasına Deniz Poyraz’ın fotoğraflarının yer aldığı, “Deniz Poyraz Ölümsüzdür” yazılı pankart asıldı. Mardin Büyükşehir Belediyesi Ahmet Türk ve Figen Altındağ ile yüzü aşkın partilinin katıldığı açıklamada, “Destên xwe yê qirêj ji HDP’ê bikêşin (Kirli ellerinizi HDP’den çekin)” yazılı pankart açıldı, “Şehit namirin”, “Katil Erdoğan”, “Katil AKP işbirlikçi MHP” ve “Deniz Yoldaş ölümsüzdür” sloganları atıldı. 

HDP: PLANLI KATLİAM GİRİŞİMİ 

HDP Mardin İl Eşbaşkanı Perihan Ağaoğlu, saldırının Türkiye siyasi tarihinin karanlık saldırılarından biri olduğunu belirterek, saldırının planlı ve sistematik bir katliam girişimi olduğunu söyledi. Saldırıyı “Kaostan beslenen iktidarın yarattığı siyasi iklimin sonuçlarından biri” olarak değerlendiren Ağaoğlu, şöyle devam etti: “Bu katliam, iktidar blokunun oluşturduğu siyasi iklimin ürünüdür. Bu saldırı içeride ve dışarıda sürdürülen Kürt düşmanlığının sonucudur. Deniz yoldaşımıza sıkılan kurşun Kürt halkına, demokratik siyasete ve HDP’nin temsil ettiği ortak yaşam iradesine sıkılmıştır. Güvenliği sağlamakla görevli siyasi iktidar ve emrindeki kolluk kuvvetlerinin Türkiye halkları açısından açık şekilde güvenlik sorunu oluşturduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.” 

Parti binalarının önünde kurulan çadırların provokasyon amaçlı olduğunu ifade eden Ağaoğlu, çadırların kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. Ağaoğlu, “Vakit kaybetmeden tüm demokrasi güçleri halklarımızın geleceğine dair demokratik ilkeler etrafında müzakere ederek çözüm önerileri geliştirmelidir” dedi.

TÜRK: İKTİDARI TANIYORUZ

HDP olarak demokrasi, hak ve özgürlük mücadelesi verdiklerini vurgulayan Ahmet Türk, HDP’yi “terörize” ederek hedef gösterenlerin tarihi bir vebalin altında olduğunu söyledi. Türk, “Bugün HDP’yi terörle suçlayarak, bazı adreslerin HDP’ye saldırmasını sağlayan gücü, iktidarı tanıyoruz. Bu iktidarlar milliyetçi, ırkçı, faşist iktidarlar geçmişte de büyük katliamlar gerçekleştirdiler. 1993-94 dönemlerini unutmadık” ifadelerini kullandı.

MUHALEFETE ELEŞTİRİ

“Kürt halkı ve özgürlük mücadelesi kazanımlar elde ettikçe, hedef haline getiriliyor” diyen Türk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yürütülen siyaset, Kürtleri sindirmeye çalışan, susturmaya çalışan bir anlayıştır. Katliamlarla, tehditlerle, partiyi kapatma tehditleriyle Kobanê Davası’nı açarak, Kürt halkını, demokrasi mücadelesini ve emekçileri engelleyeceklerini zannediyorlar. Burada yanılıyorlar, onlar üstümüze geldikçe, biz daha güçlü bir şekilde burada olacağız. Bunun bilinmesini istiyoruz. Demokrasi için birliğin kaçınılmaz olduğu bir dönemden geçiyoruz. Ama muhalefete baktığımızda, bu radikal demokrasinin gerçekleşmesi, demokratik Türkiye için ‘amalarla’, ‘fakatlarla’ bu demokrasi gücünü engelleyen bir tutum içindedir. Bu ülkede faşizmden kurtulmak istiyorsanız, demokratik bir Türkiye istiyorsanız, demokrasi için birlikte hareket etmek ve demokratik bir Türkiye’nin mücadelesini vermek zorundayız.”

İÇ SAVAŞ UYARISI 

Halkların ortak demokratik değerlerde buluşması gerektiğini vurgulayan Türk, “Ortak demokratik değerler etrafında buluşmazsak, inanın ki; yarın seçimi kaybetse bile, bu iktidar bu gücü elinde tutmaya çalışacaktır. Provokasyonlarla, Türkiye’yi iç savaşa götürecek projelerle, demokrasiye büyük bir darbe vuracaktır” uyarısında bulundu.

ASIL FAİLLER HESAP VERECEKTİR

Deniz Poyraz’ın öldürülmesinden duyduğu üzüntüyü dile getiren Türk, olayın asıl faillerinin hesap vereceğini söyledi. Türk, “Demokrasi ve özgürlük mücadelesinin yürüyeceğine inanıyorum. Tetikçilerden değil, olayın asıl failleri bir bir hesap verecektir. O bir tetikçi. Bulunmuş, ikna edilmiş, bir tetikçi. Ama arkasındaki güç ve faillerin ortaya çıkarılması gerekiyor. Bu konuda açık söyleyeyim ki; çok umutlu değilim. Ama bir gün tetikçiler, bunlara talimat verenler, bunların siyasi temsilcileri mutlaka hesap verecektir. Biz bunun hesabını soracağız” diye konuştu.

Açıklama, oturma eylemiyle sonlandırıldı.