İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 481’incisini gerçekleştirdi. İHD Batman Şubesi’ndeki eylemde kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen ve faili meçhul cinayete kurban gidenlerin fotoğraflarını taşıdı. Eylemde konuşan İHD Şube Sekreteri Zana Yücel, yıllardır suçluların açığa çıkarılmasını ve faillerin yargılanmasını umuduyla seslendiklerini belirterek, “İktidara, devlete ‘Kayıplarımızı Bulun, Faillerini Yargılayın’ talebinde bulunuyoruz. Yıllardır eşit yurttaşlık temelinde,  insana yaraşır, barış ve huzurlu bir ülkede uyanmayı arzuluyoruz. Kayıp yakınları ile birlikte yürüttüğümüz bu mücadelede meydana gelebilecek kötü muamele, tehdit veya sair müdahalelerin engellenmesi için gerekli önlemleri almakla yükümlü olan devlet, ne yazık ki kamusal alanda dile getirdiğimiz taleplerimizi duyurma hakkımızı hukuk dışı ve keyfi uygulamalarla engellemektedir” diye konuştu.

ARAÇLA KAÇIRILDI

Eylemde 14 Nisan 1995 yılında Van’da JİTEM tarafından kaçırılan Kadir Keremoğlu’nun akıbeti soruldu. Keremoğlu’un kayıp hikayesini anlatan Yücel, Yüksekovalı olan Keremoğlu’nun ailesinin Van'da yaşadığını söyledi.  Varlıklı olan aileyi tehdit eden JİTEM mensuplarının “ölüm listesinde adınız var” diyerek haraç istediğini kaydeden Yücel, haraç ödemeyi reddedince ailenin hedef haline geldiğini ve 75 yaşındaki Kadir Keremoğlu’nun 14 Nisan 1995 tarihinde Van merkezdeki Keremoğlu Camii'nden çıktığı esnada 01 EA 600 plakalı Beyaz Toros, 65 ER 279 plakalı Doğan, 06 FH 600 plakalı Broadway ve 34 ALL 82 plakalı otomobildeki kişiler tarafından kaçırıldığını söyledi.

 AĞAR DÖNEMİ

Yücel, ailenin yaptığı araştırma sonucunda, kaçırıldıktan sonra Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım'a teslim edilen Keremoğlu’nun önce Van JİTEM merkezine, daha sonra da Van Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldüğünü öğrendiğini söyledi. Ailenin kaçırmayı gerçekleştiren araçlardaki JİTEM'le ilişkili şahısların kimlik bilgilerine de ulaştığını hatırlatan Yücel,  “Van Valisi Mahmut Yılbaş'a giderek yardım talebinde bulunan aileye vali, 'bana yazılı başvurmayın, size ancak sözlü olarak yardımcı olabilirim' dedi. Van Emniyet Müdürü ise, 'Siz devlete karşı isyan mı çıkaracaksınız' diyerek aileyi tehdit etti. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'la görüşen aile buradan da sonuç alamadı. 22 Nisan 1995 tarihinde aileyi arayan ve kendisini özel harp dairesi mensubu olarak tanıtan bir kişi ‘Babanızı bırakmak için 750 bin mark istiyoruz’ dedi. 

DAVA AİHM’E TAŞINDI

Parayı hazırlayan aile babalarının sesini duyup yaşadığını öğrendikten sonra ödemeyi gerçekleştireceklerini söyledi. Ancak bu istek karşılanmadı. Daha sonra aile ile irtibata geçen ve kendisini İstihbarat görevlisi Nazif Karacan olarak tanıtan kişi ‘Halen babanız sağ. Serbest bırakılmasında umut var. 200 milyon verin babanızı serbest bırakalım’ dedi. İstenen fidye Ziraat Bankası Kavaklıdere Şubesi'ne yatırıldı. Olay, Aktüel Dergisi'nin 285 ve 286 sayılı nüshalarında kapak oldu. Kadir Keremoğlu'nun oğullarından biri 13 Ocak 1997 tarihinde TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na gidip ifade verdi ve olayı detaylarıyla anlattı, zanlıların isimlerini verdi. Bütün bunlara rağmen emniyet, adli, idari ve askeri makamlara başvuran ailenin bir sonuç alınmadı. Diyarbakır, Hakkari ve Van adliyeleri arasında gidip gelen dosyada hukuk işletilmedi. Yargısal yolların tüketilmesi üzerine dava 2015 yılında Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Anayasa Mahkemesi de cezasızlığın bir parçası oldu ve davayı reddetti. Dava AİHM'e taşındı. Kadir Keremoğlu'nun akıbetinin açığa çıkartılmasını, sorumlu olanların cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir yargılama faaliyeti bugüne kadar gerçekleşmedi“ dedi.