Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO) Adana Şubesi Başkanı Melih Baki, İzmir'de yaşanan depremi ve ülkemizi bekleyen deprem hareketlerine ilişkin konuştu. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ancak depreme dair gerekli önlemlerin alınmadığını ifade eden Baki, deprem sonrası değil öncesinin konuşulması gerektiğini söyleyerek, "Depremi hiç bir güç engelleyemez. Buna uygun önlemler alınmalı. 60 yıldır neden deprem öncesi önlemler konuşulmuyor. Artık bu önlemlerin konuşulması gerekir" dedi.

'HER AN BÜYÜK DEPREM OLABİLİR'

Geçen yıl hazırladıkları raporda; Doğu Akdeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde büyük bir depremin beklendiğini açıkladıklarını aktaran Baki, deprem hareketlerinin 24 saat izlendiği ve depremlerin yüzde 90'ının örtülü faylarda yaşandığını anımsattı. Doğu Akdeniz, Marmara ve Ege bölgelerinin örtülü faylarla dolu olduğunu ve bu alanlardan birinin Sisam Adası olduğunu aktaran Baki, depremin 6,6 değil 6,9 şiddetinde olduğunu belirterek, “İzmir'deki deprem hareketi devam ediyor. 6,9 şiddetindeki depremin artçısı daha gelmedi. Artçısı olana kadar hasarlı binalara girilmemesi gerekir. Bizim bölgemiz de sıkıntılı bir sürecin içindedir. Marmara'yı takip ediyoruz. İzmir'deki depremin artçısını bekliyoruz. Artçısı olduktan sonra oradaki deprem aktive hareketlerini mekanize çözümlerinden sonra bilgi vereceğiz. Her an büyük bir deprem olabilir" ifadelerini kullandı.

'DEPREM BİR AFET DEĞİLDİR'

Anadolu coğrafyasının deprem ve sellerden etkilendiğini dile getiren Baki, siyasi iktidarın, yerel yönetimlerin ve bilim insanlarının deprem öncesi önlemleri konuşup, dünyadaki örneklere bakması gerektiğini vurguladı. Baki, "Deprem bir afet değildir. Afete çeviren insan uygulamalarıdır. Afete çevirenler kenti idare edenlerdir. Afete çevirenler bunu gözle görmeyenlerdir. İnsanı, yaptığımız yapıtlar öldürür. Zemin etütlerinin doğru yapılması lazım. Her zeminde bina yaparsınız. Depremin yatay ve düşey vuruş gücünü hesaplamazsanız, binayı denetlemezsiniz, deprem odaklı yapmazsanız, her zaman bu hasar, yıkım ve ölümleri yaşayacağız. 50 ila 60 yıldır her oluşan depremde hep aynı acıları yaşıyoruz. Yeter artık deprem öncesi önlemler, depreme dayanıklı yapı tasarımı nasıl yapılır nasıl denetlenir asıl konuşulması tartışılması gerekir" diye konuştu.

'SU SEVİYELERİ YÜKSELİYOR'

Adana’da Çatalan İçme Suyu Projesi'nin devreye girip Adana Regülatör Köprüsü'nde su tutulmasıyla içme suyunu sağlayan kuyuların kapatıldığını söyleyen Baki, yeraltı suyu seviyesinin yükseldiğini ve Çatalan öncesi yapılan bodrumlu yapıların tümünün su altında kaldığını ifade etti. Baki, şöyle devam etti: "Devlet kurumları, oteller ve diğerleri de dâhil bodrumları su dolu. Bize başvuran 360'a yakın apartmanın bodrum katlarının su dolduğunu, orada taşıyıcı sistemlere dokunduğun zaman demirlerin kül gibi olduğunu görürsünüz. Temeller çürümüş durumda. Bu depreme gerek kalmadan birkaç yıl sonra binaların çökeceğini, göçük yapacağını göreceğiz. Bu durumdaki binalar çok fazla. Daha önemlisi halk yanlış bilgilendiriliyor. Bodrumdaki suyu boşaltmak için monopod kullanıyorlar. Kim bu aklı vermişse; yanlış vermiştir. Monopodla su çektiğinde kum çekiyorlar. Bu şekilde temelin altını da boşaltıyorlar. Bu yanlış bir uygulamadır. Belediyelerin bir an önce konuyla ilgili önlem alıp, çalışma yapması gerekir. Dere yatakları imara açılmaması lazım. Nehir yatağının derinleştirilmesi lazım. Bu şartlarda Regülatör Köprüsü'nde su tutulmaması gerekir. Yaşanacak depremler büyük yıkımlar olur." 

Mezopotamya Ajansı/ Hamdullah Kesen