Yakınları cezaevinde tutuklu bulunan ailelerin Diyarbakır’da başlattığı “Adalet Nöbeti” eylemi 8’inci gününe ulaştı. Diyarbakır Barosu hizmet binasında sürdürdükleri eylemlerinde ailelerin talebi, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde tutulan 604'ü ağır en az 1605 hasta tutuklu ile  hapis cezalarını tamamlamalarına rağmen Cezaevi İdare ve Gözlem Kurullarında farklı gerekçeler öne sürülerek tahliyeleri engellenen tutukluların serbest bırakılması.

Her gün yeni katılımlarla giderek büyüyen eylemde ilk günden beri yer alan ailelerden Hakkı Boltan ve Reşahat Ada, eylemlerinin büyüyerek daha hızlı sonuç alınması için diğer tutuklu aileleri ile sivil toplum örgütlerine seslendi.

Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan oğlu Civan’ın bir eli olmadığı, bir gözü görme yetisini kaybetmesinin yanı sıra beyninde de şarapnel parçası bulunan Hakkı Boltan, “Adalet” talebinde bulundukları bu eylemi neden başlattıklarını, “Adalet, geniş anlamıyla önemli bir kavramdır. Ülkelerde, evlerde hatta bireylerde çok önemlidir, bu yaşamı da etkisi altına alıyor. Bu çerçevede önce evimizin içimizde adaleti talep ettik, ancak baktık ki evin içinde bu talebimizin bir etkisi olmuyor, sesimizi duyan olmuyor. Sesimiz duyulmadığı için dayanışan kimse de olmuyor. Kendi acımızla baş başa kalıyoruz. Evimizde çoluk çocuğumuz, ailemizle yaptığımız adalet çağrıları hiçbir etkisi olmadığı gibi adaletsizlik ailemize zarar ve hasar veriyor. Bundan dolayı sesimizi evin dışında duyurmak, toplumun geneline yaymak istedik” sözleriyle ifade etti.  

Bunun için en uygun yer olarak ise Diyarbakır Barosu’nu tercih ettiklerini söyleyen Boltan,“Baro, adaletin öncülüğünü yapıyor, baro adaletin yeridir. Baroya geldik istemlerinizi baro aracılığıyla topluma iletmek istedik. Burada taleplerimizi Baro ile paylaşmak istiyoruz. Neyi paylaşmak istiyoruz? Cezaevlerindeki zor ve baskıları paylaşmak istiyoruz. Bundan dolayı Baro’nun hukuki, demokratik haklarımız için çaba içerisine girmesini istiyoruz” diye konuştu. 

AİHM KARARI

Boltan, oğlu Civan Boltan’ın sağlık durumunun yanı sıra cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de değindi. Hasta tutuklular sorununun cezaevlerine dair en başat konulardan biri olduğunun altını çizen Boltan, “Benim oğlum, hasta. Bir eli yok, bir gözü yok, beyninde şarapnel parçası var, kan pıhtılaşması hastalığı var. Soğuk yerde kalamaz. Soğuk yerde kan soğumasına bağlı olarak kalbi ve vücudu bundan etkileniyor. Bu sadece benim oğlum için değil, oğlum gibi binlerce tutuklu onun gibi hasta. Bundan dolayı oğlum için istediğim hukuki talepler bütün tutuklular içindir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Civan şahsında önemli bir karara imza attı. Şartlı tahliye olanağı olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesinin ‘işkence ve kötü muamele’ yasağının ihlali olduğuna karar verdi. Türkiye’nin bu kararı uygulamasını istiyoruz. Bu karar uygulanmasa oğlumun cenazesini beklemek zorunda kalırız” ifadelerini kullandı. 

‘YASALAR UYGULANSIN’

Ceza infaz sürelerini tamamladıkları halde, “iyi halli” olmadıkları öne sürülerek infazları ertelenen tutuklulara yönelik hukuksuzluğa da işaret eden Boltan, bu konuda şunları söyledi: “Bir de infazların yakılması konusu var. Yarın benim oğlum için ve herkes için de aynı olacak. 20 yıl, 30 yıl cezaevinde kalıp infazları yakılıyor. Ceza infazları Türkiye’nin kanunlarına, hukukuna göre uygulanmıyor. İsteklerimizden biri de mevcut kanunlara göre bu ceza infazlarının yapılmasıdır. Biz kendimizin belirlediği bir şeyi değil, iktidarın belirlediği, onların imzaladığı, kendi kanunlarını, hukuklarını uygulamasını istiyoruz.”

Bu hukuksuzluklara karşı çocukları için başlattıkları Adalet Nöbeti’ni sonuna kadar sürdüreceklerini vurgulayan Boltan, tutuklu aileleri olarak tüm sivil toplum örgütlerini kendileriyle dayanışmaya davet edip, tüm basın kuruluşlarından seslerini duyurmalarını istedi.

HUKUKUN UYGULANMASI

Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve kalp hastası olan kardeşi Hamdusena Ada için Adalet Nöbeti’ne katılan Reşahat Ada ise, “Burada oturmamızın nedeni hak, hukuk ve adaletin uygulanması isteğimizdir” dedi.

Tutuklulara yönelik büyük bir baskı ve hak gaspı yaşandığını söyleyen Asa, “Bu baskı ve şiddeti kabul etmiyoruz. Kanımızın son damlasına kadar çocuklarımızın yolundayız. Onların davasının izindeyiz. Hasta olan tutuklular hastanelerde tedavi edilmeli, cezasını tamamlayan tutukluların tahliye edilmesini istiyoruz. Cezasını bitiren, hastalıktan tahliye edilenler bir iki gün sonra ölüyorlar. Bunları kabul etmiyoruz. Cezaları bitmişse bırakılmalıdır. Hastaneye tedaviye götürülen tutuklular, 14 gün karantinada tek başına kalmak zorunda kalıyor” şeklinde konuştu. 

Kendi iradeleriyle cezaevlerindeki yakınlarına sahip çıkmak için buraya geldiklerini belirten Ada, herkesten destek beklediklerini kaydetti.

MA / Ömer Çelik